Avustralya’da yapılan yeni bir araştırmaya göre 1,5 derecelik ısınma sınırını 2020’de, 2 derecelik ısınma sınırını ise 2030’da aşabiliriz. Mevcut ortalama ekonomik büyüme, nüfus artışı ve enerji talebindeki artışı verilerine dayanılarak küresel enerji takip sistemiyle gerçekleştirilen bu araştırmaya göre; 2050’de dünya nüfusu 9 milyara ulaşacak, yıllık ortalama %3,9 ekonomik büyümeyle kişi başı enerji kullanımı da 6 kat artacak.

Araştırmanın özetle söylediği, iklim değişikliğini durdurmak için hemen, hızla, radikal bir biçimde harekete geçilmez ise sadece 4 yıl sonra 1,5 derecelik ısınma sınırı aşılmış olacak.

Ada ülkeleri sular altında kalacak

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün yıllık raporu da geçtiğimiz hafta açıklandı. Rapor dünya genelinde 34 ülkede kuraklık, sel ve benzeri iklim hadiseleri ve çatışma nedenleriyle insanların karınlarını doyuracak gıdadan yoksun olduğunu söylüyordu. 1,5 derecelik sıcaklık artışı belirtilen ülkelerdeki insanların hayatta kalma olanaklarını tamamen yok edebilir. Bazı ülkeleri ise tamamen haritadan silecek, insanların ayaklarını bastıkları topraklarının sular altında kalmasına yol açacak. Sıcaklık artışına bağlı deniz seviyelerinin yükselmesi tüm kıyı bölgelerini etkilerken Pasifik ve Hint okyanuslarındaki ada ülkelerini tamamen sulara gömüyor. Bu tehlikeyi yıllardır çok yakıcı bir biçimde yaşayan Pasifik Okyanusu’ndaki Tuvalulular “Tüm nüfusumuz yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kendi ülkemizde yaşama özgürlüğümüz elimizden alınıyor. Buna neden olan karbondioksit salımını en yüksek olan ülkeler bize iş ve yaşayacak bir vatan vermek zorunda” diyerek yıllardır gelişmiş ülkelerin sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutulmasını sağlayacak adımların atılması için seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Paris iklim anlaşmasını hemen unuttular

Zengin ve aynı zamanda küresel ısınmadan en fazla sorumlu olan ülkeler, geçen yıl hazırlanan Paris İklim anlaşmasıyla sıcaklık artışını mutlaka 2 derecenin altında tutacaklarını ve 1,5 dereceyi de gözeteceklerini söylemişlerdi. Geçtiğimiz hafta Brüksel’de yapılan AB ülkelerinin liderlerinin katıldığı iklim toplantısında ise daha önce belirlenen sera gazı salımlarını 1990’ın %40 aşağısına çekmeyi amaçlayan 2030 hedefini değiştirmeyi düşünmediklerini büyük bir başarıymış gibi açıkladılar. Yapılan bu açıklama ile anlamamız gereken şu: AB’nin sıcaklık artışını 1,5 derecede tutma gibi bir hedefi yok. 2 derecelik bir hedefi bile gözetip gözetmediği şüpheli. AB, 1,5 derecelik sıcaklık artışına ulaşmamıza sadece ama sadece 4 sene kalmışken, iklim değişikliğinin gerçek bedelini ödeyen milyonlarca yoksul insanının seller ve kuraklıkla boğuşmasını, topraklarının sular altında kalmasını umursamadığını, enerji şirketlerinin patronlarının çıkarlarını kolladığını göstermiş oldu.

Nuran Yüce


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası