Faruk Sevim

Kamuda taşeron sistemine son verileceğinin açıklanması işçilerin seslerini yükseltmesi ve basınç yapmasının ürünüdür. Taleplerimizde ısrarcı olmanın, taleplerimiz için kitlesel eylemler yapabilmemizin bir sonucudur, bu sonuç geniş kitlelerin sahip çıktığı talepleri kazanmanın mümkün olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi. Bu mücadelede çıkan ses, tepkilerin yaygınlığı hükümeti adım atmaya zorladı. Ama hareketin daha yaygın ve sürekli olmaması sonucu, bu kazanım hükümet tarafından hemen budandı. Taşeron sistemi iş kazalarının, iş cinayetlerinin ana nedeni oldu.

Taşeron sisteminde işçiler yıllık izin, mazeret izni, kıdem tazminatı, sosyal yardımlar gibi pek çok yasal hakkını alamadı, alamıyor. Taşeron sistemi patronlar için ucuz emek temininin en önemli aracı haline geldi. İşte bu gerçekler doğrultusunda taşeron sisteminin kaldırılması için yıllardır eylem yapan işçi sınıfı, hükümeti adım atmaya mecbur bıraktı. İşçi sınıfı mücadele sonucunda bir takım kazanımlar elde ediyor, ama kazanımlar bazen gerçek anlamda işçilerin lehine sonuçlanmayabiliyor. Kazanımların yarım kalmasının nedeni sınıfın tepkisinin sürekliliğinin ve örgütlülüğünün sağlanamaması, sendikaların işçi sınıfına önderlik etmede yetersiz kalması, birleşik bir işçi hareketinin örgütlenememesidir.

Yıla asgari ücret zammıyla girdik, şimdi hükümet taşeron konusunda adım atacağını açıkladı, ama açıklanan öneri işçilerin taleplerini karşılamada çok yetersiz. Bunun nedeni, daha Davutoğlu taşeron açıklamasını yapar yapmaz, Türk-İş yetkililerinin başbakana teşekkür etmesinde açığa çıkan sendikal örgütlenmenin zaafları. Sendika yöneticilerinin, taşeron sistemi ile ilgili yapılacak düzenlemeleri işçi sınıfının mücadelesinin başarısı olarak ele almak yerine, hükümetin bir ihsanı gibi ele alması, yeni düzenlemenin de yetersiz olmasına yol açacak.

Hükümetin yeni getirmeye çalıştığı sistemde bir sürü problem var. Mesela 3 yıllık sözleşmeler yapılacak, bu 3 yılın sonunda ne olacak, sözleşmenin yenilenmeme ihtimali var. Geriye dönük haklardan vazgeçilmesi isteniyor, halbuki önceki işyerinde işçinin özellikle kıdem tazminatı, yıllık izin gibi hakları var, işçi bunlardan vazgeçmeye zorlanıyor. 12 ay çalışma şartı aranıyor, halbuki taşeron işçiler en fazla 11 ay çalıştırılıp işten çıkarılır, hangi kurallara göre sınavlar yapılacak, belli değil. Tüm bu tartışmaların işçilerin lehine sonuçlanması için birleşik bir işçi hareketini örgütlememiz ve mücadeleye devam etmemiz gerekir.