Sosyalist İşçi 228 (9 Aralık 2004)

 

Sayfa 12:

Açlığın diğer adı:
AKP İKTİDARI


2001 yılından bu yana gerek kamu gerek özel sektörde reel ücretler yüzde 20 oranında geriledi. 1997'yi baz alırsak,
o zaman 5 yumurta alan artık 4 yumurta alabiliyor


AKP 3 Kasım seçimlerinden önce meydanlarda IMF'ye, zamlara, işsizliğe karşı bol bol nutuk çekti. İşsizliği çok kısa sürede halledecek, yoksulluğa çare bulacaktı.
AKP'li milletvekili adayları yalan söylüyordu.
Ama eski partilerin köhnemiş yapısından sıkılan ve değişim isteyen kitlelere AKP'nin önerileri, Tayip Erdoğan'ın vaatleri cazip geldi.
Kısa bir sürede AKP'nin de yalancı olduğu ortaya çıktı.
AKP açlığı sona erdirmedi.
AKP yoksulluğu sona erdirmedi.
AKP işsizliği sona erdirmedi.
Büyük sermayenin, IMF'nin tüm partileri gibi AKP de halka yalan söyledi.
Tayip Erdoğan yoksullukla mücadele edecek zaman mı bulamıyor?
Hayır, Tayip Erdoğan'ın böyle bir niyeti yok!
AKP iktidarı zamanını Sosyal Güvenlik Kurumunu özelleştirmeye, sağlık hakkını paralı hale getirmeye harcıyor.
AKP, iktidar olduğu günden beri, Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) ile uğraşıyor. Kamu çalışanlarına cep harçlığı niyetine "zam" yapıyor. KESK'e bağlı en büyük sendikayı terörist ilan ediyor ve 200 bin emekçiye meydan okuyor.
Eğitim-Sen'i kapatmaya çalışıyor.
Önüne hangi kamu hizmeti çıkarsa özelleştirmeye çalışıyor. Sağlık, eğitim, TÜPRAŞ gibi…
AKP, hayali bir demokrasi rüzgarına sığınarak, emekçiler üzerinde gerçek bir ekonomik diktatörlük uyguluyor.
Sırada Kamu Personel Rejim Yasası var. Kamu çalışanlarını sözleşmeli yapmayı ve bireysel sözleşme ve istediği zaman işten atma baskısıyla AKP'nin ekonomik zorbalığına karşı emekçilerin kazanımlarını, direniş noktalarını dağıtmayı hedefliyor.
Sırada, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü var. Tayip Erdoğan Köy Hizmetlerini kapatmayı, onbinlerce çalışanı işsiz bırakmayı hedefliyor.
İşçilerin emeklilikleri için biriken fonları Kıdem tazminat Fonlarını dağıtmayı düşünüyor.
Ve işsizlik, açlık ve yoksulluk devam ediyor.
AKP yapay bir istikrar rüzgarı üzerinde yaratılan illüzyonla rahat hareket ediyor.
Ama yalancının mumu yassıya kadar yanar.
Hükümet emekçilere bu gözü dönmüş saldırganlığının cezasını çekecek.
Yassı herkesin beklediğinden daha erken gelecek.




















İşte AKP
politikalarının sonucu

Açlık sınırı 496 milyon lira

Yoksulluk sınırı 1 milyar 509 milyon lira

Asgari ücret 318 milyon lira

En düşük memur maaşı 2005 yılında 525 milyon lira olacak

Kısacası,
milyonlarca memur ve
milyonlarca asgari ücretli yoksulluk sınırına ulaşma şansını bile bulmadan yaşıyor

Milyonlarca yoksul açlık sınırının altında bir gelirle yaşamak zorunda

DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AÇLIK SINIRI 496 MİLYON LİRA, YOKSULLUK SINIRI 1 MİLYAR 509 MİLYON LİRA