Sosyalist İşçi 228 (9 Aralık 2004)

 

Sayfa 5:

Ukrayna tarihi
Ukrayna sınır ülkesi anlamına geliyor ama Ukraynalılar Avrupa'nın göbeğinde yaşadıklarını düşünüyorlar. Nüfusu yaklaşık 40 milyon. Rusya'nın Ukrayna'da bir dizi askeri üssü var. ABD ve AB için ise Ukrayna Rusya'yı biraz daha sıkıştırmak için önemli.
Kim bu Ukraynalılar?
Ukrayna milliyetçileri çok uzun bir tarihi geçmişleri olduğunu iddia ediyorlar. Ancak, Ukrayna milliyetçiliği son 100 yılda ortaya çıktı.
1917 Ekim Devrimi Ukrayna milliyetçiliği için bir fırsat oluşturdu. Bolşevikler Rus şovenizmini yenmeyi umut ederek Ukrayna'nın bağımsızlığını tanıdılar. Gönüllü bir sosyalist federasyonun kurulabileceğini düşünüyorlardı.
Ukrayna'nın bazı bölgelerinde olumlu bir tutumla karşılaştılar. Ancak Ukrayna milliyetçilerinin çoğu karşı devrim tarafına geçti ve çoğu aynı zamanda anti-semitikdi.
Milliyetçiler emperyalistlerle anlaşmalar yaptılar. 1920'de Rusya'da iç savaş bittikten sonra Ukrayna ile bir federasyonda birleşilmeye çalışıldı.
Ancak, 1920'lerin sonunda stalinizmin iktidarı ele geçirmesi ile bu süreç durdu. Ukrayna büyük tarım arazileri ile Rusya'nın gıda ambarıydı.
Ayrıca zengin kömür ve demir yatakları nedeniyle Donbas çevresinde büyük bir demir çelik sanayi yükseldi. Stalinin hızlı sanayileşme atılımı Ukrayna halkına ağır bir fatura yükledi.
Ukrayna milliyetçileri Stalin döneminde jenoside uğradıklarını iddia etmelerine rağmen bunu kanıtlayan bir şey yok. Ancak 1932-33 ve 1946-47'de kıtlık nedeniyle milyonlarca insan öldü. Ancak kıtlık Ukrayna'yı vurduğu kadar SSCB'nin başka bölgelerini de vurdu.
SSCB çöktüğünde ne oldu?
1991'de Rusya'da Gorbaçov'a karşı darbe yapıldığında Ukrayna'nın o zaman Leonid Kravchuk tarafından yönetilen liderliği Ukrayna'nın bağımsızlığını ilan etti.
Yeni devlet Rusya, ABD ve Avrupa arasında bir denge tutturmaya çalıştı. Ukrayna Rusya'nın arka bahçesiydi ve iki ülkenin ekonomileri birbirlerine çok yakındı.
ABD için Ukrayna stratejik olarak Rusya'yı sıkıştırmak için önemliydi. AB için de Ukrayna önemli. Ancak Polonya gibi Ukrayna'nın Birliğe alınması çok kolay değil.
1994'de Leonid Kuchma Rusya taraftarı politikaları ile Başkan oldu. Ancak iktidardayken ABD'ye de göz kırptı. 1999'da NATO'nun Sırbistan'a savaşını Ukrayna halkı yığınsal olarak karşı çıkmasına rağmen destekledi.
Kucma'nın yeniden Rusya'ya doğru dönmesi bir ölçüde Rusya'nın Putinle birlikte bir ölçüde toparlanmasına bağlı. 2003 yılında Ukrayna, Rusya, Beyaz Rusya ve Kazakistan'la bir ekonomik işbirliği anlaşması imzaladı.
Bütün bunlara rağmen Kuchma Irak'ta ABD'yi destekledi. Bir ara Ukraynalı askerler Irak'ta ki dördüncü büyük gücü oluşturuyordu.
Son seçimlerde gerek Rusya'dan destek alan Viktor Yanukovich, gerekse de ABD ve AB'den destek alan Viktor Yushchenko hile yaptılar. Ama iki adaya da mutlaka ABD'ci veya Rusya'cı damgası vurmak gerekmiyor. İkisi de egemen sınıfın iki hizibini temsil ediyorlar.
Ukrayna egemen sınıfı kim?
1991 öncesi Ukrayna, Rusya gibi devlet kapitalisti bir sınıf tarafından yönetiliyordu. 1991'den itibaren özelleştirmeler ve dolayısıyla da bireysel kapitalizm gelişmeye başladı. Özelleştirme zenginleri üyelerini koruyan oligarşik aşiretler oluşturuyorlar.
Oligarşiler arası mücadele hükümetlerin hızla yıkılmasına neden oluyor.
Eski yönetimin özelleştirmeden yararlanan kesimleri hızla zenginleşirken Ukraynalıların çoğunluğu yoksullaşıyor. Hayat standartlarında muazzam bir düşüş var.
Ukrayna daha Batı yanlısı, Katolik ve Ukraynaca konuşan Batı ile Ortodoks ve Rusça konuşan Doğu biçiminde bölünmüş durumda. Egemen sınıf ise öylesine yozlaşmış durumdaki yaptıklarını anlatmak kitaplar doldurur.
Örneğin bir ara Ukrayna Birleşik Enerji Şirketi Rusya'dan gerçek maliyeti 40-45 dolar olan doğal gaz alıp bunu halka 80 dolardan satıyordu. Aradaki fark Rus ve Ukrayna egemen sınıfı tarafından paylaşılıyordu.
Egemenler ellerindeki parayı mümkün olduğunca hızla dışarı kaçırıyorlar. Ayrıca kendilerini korumak için özel ordular oluşturuyorlar.
2004'de ne değişti?
1998'den beri Rus ekonomisinin düzelmesine bağlı olarak ekonomide bir düzelme var. Ayrıca Putin yavaşça ilişkileri düzeltiyor ve Rusya'nın etkisini arttırıyor. Kuchma ve Yanukovich çevresindeki egemen sınıf bu nedenle biraz daha Rusya'ya yanaştılar.
Ancak Yushchenko çevresindeki egemen sınıf ekonomiye daha fazla çeki dozen vermekten yana ve bu nedenle herşeye rağmen güçsüz Rusya'dan yana olma eğilimine karşı çıkıyorlar ve Batı'ya yanaşıyorlar.
İddia edildiği gibi Yushchenko'nun yozlaşmaya karşı çıkmaya niyeti yok ve zaten kendisi de o yozlaşma sayesinde ceplerini doldurdu.
Egemen sınıfın iki kanadı da ülkeyi Çekoslavakya gibi barışçı bir biçimde ya da şiddete dayalı olarak bölmeye niyetli değil. Ne yazık ki bugün sokağa çıkmış olan büyük yığınların da henüz bağımsız eylemler yapabilecek yetenekleri yok.
Sinan BULUT


Belirsiz bir bakış
“Soldan bakmayı denediniz mi” sloganına sahip Sol Haber adlı internet sitesi Ukrayna üzerine ilginç yazılar yayınlıyor.
Kiev’de gösteri yapanların günde 1.5 dolar ücret aldığını iddia eden Sol Haber aynı zamanda bu göstericileri “holigan” olarak nitelendiriyor.
Sol Haber yayınladığı yazılarda şimdiki başkan Kuchma ya da şimdi başbakan olan ve başkanlık seçimlerine Rusya taraftarı olarak katılan Yanukovich’i desteklediğini ifade etmiyor ama diğer tarafın “halkın tercihini tanımadığını” ifade ediyor. Yani Sol Haber seçim sonuçlarının doğru olduğundan çok emin ve Ukrayna halkının çoğunluğunun Yanukovich’i desteklediğinden de çok emin.
Bir de sanıyorlar ki, Kiev’de Yushchenko’yu destekleyen 100 binlerce gösterici arasında işçiler yok. sanki ülke Doğu’daki Rusca işçilerle Batı’daki Amerikancı orta sınıf arasında bölünmüş. Sol Haber editörleri mutlaka yan sayfadaki Dave Crouch’un haberini okusunlar.
Sol haber bu yazılarından birinde “SSCB geleneğinden devralınan mücadeleci karakter” diyor. Hangi gelenek, hangi mücadeleci karakter. Belli ki her iki adayın da aynı “mücadeleci” gelenekten geldiğini unutuyorlar. Ülkedeki dolar milyarderlerinin de gene SSCB’nin geleneğinden gelmekte olduklarını da unutuyorlar.
Sol Haber herhalde şu anda Ukrayna’nın başına çöreklenmiş vurguncuları savunmuyordur. Ama öyle bir sosyalizm anlayışına sahip ki, stalinizmi, 1992’de çöken SSCB’yi sosyalizm sanıyor. Öyle olunca ister istemez Ukrayna’da Kuchma ve benzerlerinin, Sırbistan’da ise Miloseviç’in savunmasını üslenmek zorunda kalıyor.
Bugün Ukrayna’da bu ülkenin başına çöreklenmiş olan egemen sınıfların arasında bir çatışma yaşanıyor. Sosyalistler her iki tarafa da karşı. Ancak bu iki tarafın çatışması bir hareket yaratıyor.
Bugün hayalci beklentilerle sokağa çıkan yığınlar yarın daha somut taleplerle sokağa çıkacaklardır.


Bir garip taraftarlık
Ukrayna’daki başkanlık seçimlerinin ardından Yushchenko taraftarlarının başlattığı gösterilerin ardından Türk solunda bu göstericilere karşı bir tutum gelişmeye başladı.
Yushchenko’nun ABD tarafından desteklendiği iddiası herhalde bu karşı çıkışın temelini oluşturuyor. Ne ki, diğer tarafında daha farklı bir tutumu yok.
Diğer tarafın lideri, şimdiki başbakan Yanukovich kısa bir süre önce Amerikaya yakındı. Onun hükümeti Irak’ın işgali için azımsanmayacak sayıda asker gönderdi.
Rinat Akhmetov, Ukrayna’nın en zengin adamı gene bu tercih edilen Yanukovich’in en büyük destekçisi.
Yushchenko taraftarlarının Amerika’dan para aldığınıngöstergesi olarak turuncu renkli elbiseler, turuncu renkli çadırlar ve bayraklar gösteriliyor. Eğer her bu tür malzeme ABD destekli olarak sağlanıyor olsaydı bizim TKP, Halkevi, ÖDP, EMEP, ESP filan hep Amerika’dan para alıyor olurdu. Doğrusu Yushchenko taraftarlarının kullandığı turuncu renkli malzeme bizim bu örgütlerin çeşitli gösterilerde kullanıdığından çok da fazla değil.
Ama bir kere Yushchenko’nun ABD uşağı olduğuna karar verince karşı taraf makul oluyor, üç-beş bayrak ABD uşaklığı için yeterli malzeme olarak kabul ediliyor.
Bir de göstericilere günde 1.5 dolar yevmiye verildiği hikayesi var. Fotoğraflarda görülenlerin pek öyle para karşılığı gösteri yapar bir havası yok. Ama gene, bir kere ABD uşaklığı kanıtlanmak için çalışılmaya başlanınca herşey bulamaç haline geliyor. Bir taraftam Yushchenko taraftarlarının az olduğu anlatılmaya çalışılıyor, diğer taraftan Yushchenko’nun çok parası olduğunu kanıtlamak için gösterici sayısı çok gösteriliyor. Oysa Yanukovich’i olduğu kadar Yushchenko’yu da Ukrayna egemen sınıfı destekliyor. Aralarındaki mücadele bir egemen sınıf kanadının diğerine karşı verdiği mücadele.
Bütün bu Amerikancılık hikayelerinin altında 1956 Macar devriminin, 1968 Çekoslavak devriminin ve 1970-71 Polonya Dayanışma sendikasının da Amerikan işi olduğu kanısından geliyor. Ortada öylesine güçlü bir Amerika var ki her yerde darbeler, ayaklanmalar düzenliyor, Yüzbinleri, milyonları seferber ediyor. Gürcistan’da, Sırbistan’da ve şimdi de Ukrayna’da. Dün Macaristan’da, Çekoslavakya’da ve Polonya’da.
ABD’yi be denli güçlü gören bu kafalar halk yığınlarının soygundan, sömürüden, rüşvetten, iktidardakilerin ahlaksızlığından bezerek ayaklanabileceklerini anlayamıyor. Hem ayaklanıp hem de sosyalist/komünist bir örgüte bağlı olmamalarını kabul edemiyor.
Ne var ki hareketin kendisi öğretici. Eğer Ukray’na da olanlara dikkatle bakılırsa, her iki taraftaki emekçilerin, Ukrayna halkının çetelere, oligarşilere ne denli öfkeli olduğunu görebilir. Ukrayna halkı onlardan kurtulmak istiyor ve yılana bile sarılıyor. Bir tarafta ellerinde dini sermbollerle ülkenin Doğusundakiler, diğer taraftan turuncu kıyafetleri içinde zıplayarak kendilerini ifade edenler. Her iki taraf da aynı şeyi istiyor.
Sosyalistler basit suçlamaları bir yana bırakıp tarihten ve önlerinde yaşanandan ders almayı öğrenmeli.
Nurdan Düvenci