Sosyalist İşçi 242 (6 Ekim 2005)

 

Sayfa 1 :

AB patronlar klübüdür
Demokrasi için mücadeleye!
IMF politikalarına karşı direnişe!


3 Ekim, AB ile müzakerelerin başlaması egemen sınıfın önüne yeni hedefler koydu. Onlar şimdi kendilerine çok daha fazla güvenerek ve çok daha şiddetli bir biçimde yeni liberal politikaları işçi ve emekçilere dayatacaklar.
Zaten dolu dizgin giden özelleştirmeler daha da yoğunlaşacak, kazanımlar budanacak ve işten çıkarmalar yoğunlaşacak. Sermayenin bu saldırısına bütün gücümüzle direneceğiz.
Öte yandan önümüzdeki dönemde demokratik kazanımları arttırmak için de yoğun bir mücadele vermeliyiz.
Sınırsız düşünce, örgütlenme ve eylem hakkını kazanmak mümkün.
Önümüzdeki dönemde karşılaşacağımız bir başka sorun ise milliyetçilik olacak.
Her fırsatta hortlamaya çalışan bu akıma karşı geri adım atmayan bir mücadele vermek, özellikle de sol milliyetçiliği ve sosyal şovenizmi teşhir etmek kaçınılmaz bir biçimde bu sürecin en önemli görevidir.


Savaşa ve neo liberalizme karşı hareketin içinde…
Bence sol partiler için bir reçete yok. Ancak bu yeni partilerin ortaya çıkabileceği ortamı yaratmak yani hareketi inşa etmek mümkün ve gerekli. George Galloway ve Lafontene gibi insanların ortaya çıkması çok önemli. Bu hareketin içinde olmak ve bu hareketi inşa etmek çok önemli.
ALEX CALLINICOS

Anti kapitalist aktvistler ve sendikacıların birliği

Linkspartei ise kısa süre içinde yüzde 8.7 oy alarak büyük bir başarı kazandı.
Linkspartei'yi yaratan anti-kapitalist aktivistlerle hükümetin neo-liberla uygulamalarından rahatsız olan sendikacıların bir araya gelmesi oldu.
CHRISTINE BUCHOLZ

Çoğulcu, demokratik ve sosyalist bir sol odak
Bu tartışma, Türkiye'de bugüne ait bir tartışma değil.
Sosyalizmin yeniden yapılanmasını uzun bir süreden beri tartışıyor ve bunun çözülmediğini tespit ediyorsak "bunun çözümü nedir?" sorusunu bir kez daha sormalıyız.
HAKAN TAHMAZ

Emekten yana, sınırsız özgürlüğü savunan ve Türk milliyetçiliğine karşı bir sol
Yeni ortaya çıkan kuşakla, işçi mücadelelerine katılan işçileri bir ayara getiremedik. Ama bu gençlerin bu işçilerle yan yana gelmeyeceğini düşünürsek sadece umutsuzluğa kapılırız. Sadece solcular olarak yan yana kalırız.
DOĞAN TARKAN