Sosyalist İşçi 274 (10 Mart 2007)

 

Sayfa 8 :


Küresel iklim değişimi: Dünyamız pişiyor
ÇOK GEÇ OLMADAN!!
Artık her gün bir yeni bilimci grubu yeni veriler yayınlıyor. Her yeni yayınlanan bulgu dünyanın önündeki sürenin hızla ama gerçekten büyük bir hızla kısaldığını kanıtlıyor.
Atmosferdeki sera gazları artmaya devam ediyor. Son verilere göre Kyoto anlaşmasını imzalamamış olan ABD’ nin sera gazı emisyonu yüzde 20 artacak. Ne var ki Kyoto anlaşmasını imzalamış olan ülkelerin sera gazı emisyonları da sın ırlanacağına artıyor.
Şimdi bir yandan ABD, Avustralya ve Türkiye gibi ülkelerin Kyoto anlaşmasını imzalamaları talep edilmek zorunda diğer yandan da Kyoto’yu imzalayanların kabul ettikleri sorumlulukları yerine getirmeleri ve hatta daha fazlası için çabalamaları istenmek zorunda.
Kyotı küresel iklim değişimi için kesin bir çözüm değil. Bu anlaşma sadece bir ilk adım. Ülkeler Kyoto’yu imzalamakla öncelikle küresel iklim değişiminin insan yapısı olduğunu ve önlem alınması gerektiğini kabul ediyorlar. Bu ilk adım atıldıktan sonra ölemler arttırılabilir.
Birçok bilimci dünyanın beklenenden çok daha hızlı ısınacağını önermeye başladılar. Toplanan bilgiler bu yönde. Bu fgelaketin çok daha hızlıbir biçimde yaklaşmakta olması demek.
İnsanın normak ısısı 36.5 derecedir. 1, 1.5 derece artar ve ısı 37,5 38 olursa insan hastadır. Şimdi durum bu. Dünyamız hasta. Ancak hemen herkes kabul ediyor ki dünyanın ortalama ısısı en az 2 derece daha artacak.
Dünyanın ısısı 2 derece daha artarsa bu insanın ısısının 39.5 * 40 dereceye çıkması demektir ki mutlaka önlem almak gerekir hem de çok acil ve çözüm getirici önlemler almak gerekir. Çünkü eğer ısı 1-2 derece daha artarsa ölüm kesindir. Bir kısım bilimci yakın zamanda ısı artışının 2 derecenin üstüne çıkacağını tartışmaya başladılar. Bu dünyanın ölümü demektir.
Isı artışı su kaynaklarını azaltıyor. Tarım ölüyor, kuraklık başlıyor. Hububat ve pirinç ekim alanları büyül ölçüde daralıyor.
Eriyen buzların altından yeni sera gazları çıkıyor ve ısınmayı daha arttırıyor. Buharlaşan su atmosferde sera gazı etkisi yaratıyor ve ısı artışı gene yükseliyor.
Atmosferdeki sera gazları bugün ne yapılırsa yapılsın gelecekte ısı artışına neden olacak. Bu durdurulamaz bir süreç. Ancak sorun sera gazlarının daha da fazla artmasını önlemek. İşte bunedenle acil, çok acil davranmak gerekiyor.
Yapılması gerekenler aslında çok zor önlemler değil.
Fosil yakıtlarına dayalı enerji kullanmayı derhal durdurmak ve güneş ve rüzgar enerjisine geçmek gerekir.
Otomobil ve kamyon kullanımını derhal azaltmak ve bütünüyle kaldırmak gerekiyor.
Bunun için heryerde raylı taşımacılığa geçmek gerekiyor.
Konutların izolasyonunu arttırmak gerekiyor.
Sıkı enerji tasarrufu politikaları uygulamak gerekiyor.
Ama en önemlisi sesimizi hükümetlere, bizi yönetenlere duyurmak gerekiyor. Sokağa çıkmak ve dünyamıza sahip çıkmak gerekiyor.
Zaman az. Dünyamız elden gidiyor. Dün çocuklarımız için deniliyordu, bugün artıkkendimiz için demek durumundayız.
28 Nisan’da İstanbul Kadıköydeyiz.


Küresel Eylem Grubu
Küresel Eylem Grubu, KEG ilk eylemlerini 3 Aralık 2005’de bütün dünya ile birlikte İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Eskişehir’de yaptı. Ardından 26 Nisan 2006’da İsatanbul ve İzmir’de Nükleer sanrallara karşı insan zincirleri oluşturuldu. 4 kasım’da ise gene küresel eylemin bir parçası olarak İstanbul’da yürüyüş yapıldı.
Bu arada sayısız panel ve toplantı yapıldı.
KEG küresel ısınmaya ve nükleer santrallara karşı sürdürdüğü kampanyanın yanı sıra Genel Sağlık Sigortası uygulamasına karşı da kampanya yapmakta. Ayrıca KEG’li gençler bu kampanyanın bir parçası olarak “medikomu vermiyorum” kampanyası yapıyorlar ve 12 Mayıs’da Ankara’da miting yapıyorlar.


ABD Ordusuna yazılıyordum
Geçen hafta Amerikan ordusu üzerine arama yaparken, ABD ordusu resmi sitesine girdim. Askere yazılmak için de yan bir sitesi var ordunun. Bir yazı dikkatimi çekti "Asker kaydedicilerle sohbet edin!". Tıkladım.
"Kaç yaşında olmamız gerekiyor" diye sordum, "16 yaşındayım". "Eğer bu muhteşem olanaklardan faydalanmak istiyorsan, 17 yaşına geldiğin zaman orduya katılabilirsin" dediler. 17 yaşında olunca orduya girip insan öldürmek üzere eline silahı alabiliyorsun ABD'de, ama çok garip ki oy vermek için 18, içki içmek için 21 yaşında olmalısın!
Sonra, "Eğitim olanakları neler" diye sordum, Amerikalı savaş karşıtı aktivist Cindy Sheehan'ın oğlunun da bir çok genç asker gibi eğitim olanakları için orduya katıldığını bildiğim için. "İnanılmaz eğitim olanakları var, askerdeyken boş vakitlerinde bile sınavlarını verebilirsin, üstelik kazanacağın para ile en iyi okullarda okuma şansı elde edebilirsin."
"Ailemin sağlık sorunları var, ordu onlara da sağlık imkanı sağlıyor mu?" diye sordum, Genel Sağlık Sigortası sisteminin babası ABD'de milyonların parasızlıktan tedavi imkanı olmadığını bildiğim için. "Ordu mensuplarının ve ailelerinin bütün sağlık ve dişçilik hizmetleri hem de tamamen bedavaya sağlanır" diye yanıtladı asker kaydedici görevli.
Amerikan hegemonyası için sürüyor savaş, şirketlerin kârları için. Yoksulların sağlık ve eğitim gibi temel haklarını çalıp, onları parayla satan şirketler. Amerika'da 17 yaşında yoksul bir genç için bu haklara ulaşmanın bedeli Irak'ta ölmek de olabilir, öldürmek de.
Yoksullar için sağlık hakkı da, eğitim hakkı da, savaşlar da özünde aynı, çünkü kaynağı aynı.
Ersin TEK