Sosyalist İşçi 293 (11 Ağustos 2007)

 

Sayfa 7 :


Chavez’in yeni partisi
Başkent Karakas’da Venezüella’nın yeni politik partisinin “sosyalist tugayları” açık hava toplantıları yaptılar. benzer toplantılar venezüella’nın her yerinde yapılacak.
Venezüella Birleşik Sosyalist Partisi’nin (PSUV) kurulacağı bir kaç ay önce Başkan Hugo Chavez tarafından ilan edildi. Chavez halka yeni partiye katılmaları çağrısını yaptığında yaklaşık 6 milyon insan bu çağrıya uydu.
Hareket içinde ise yeni partiye katılmak konusunda tartışmalar vardı. Sorun PSUV’ın ne yapısının ne de amaçlarının belirlenmemiş olması.
Bir düzeyde Chavez’in çağrısına verilen yanıt Chavez’in Bolivarcı Devrimi’ne olan güvenin bir göstergesi.
Ne v ar ki bir çok işçi için sendikaların bağımsızlığı çok önemli bir sorun. Bu sorun bir PSUV sözcüsünün PSUV dışında kalan herkesi karşı devrimci ilan etmesinden sonra daha da önem kazandı.
Yeni partinin liderleri israrla “halkın iktidarından” bahsediyorlar. Ne var ki PSUV aşağıdan inşa edilmesi, yukarıdan ilan edildi.
“Tugayların” amacı halkı politik olarak aday üyelik yerine tam üyelik için hazırlamak
Bunun yeni parti içişnde tartışmaya izin verip vermeyeceği ya da bu yöntemin bir eleme mekanizması mıolduğu belli değil.
Eylül ayında başlayacakbir dizi toplantı yeni partinin programını ve yapısını belirleyecek. Bu süreç Aralık’ta bitecek.
Chavez yeni partinin marksist ve sınıf temelli olmayacağını ilan etti. Yeni partinin temel yapıları coğrafi olacak. Bu seçimler için hazırlanan bir yapı.
Ancak Hugo Chavez’i destekleyenler için “halk iktidarı” oldukça farklı. Onlar mahallelerde aşağıdan kontrol ve fabrikalarda da işçi kontrolü istiyorlar.
Gerçek şu ki, bir çok olumlu gelişme olmasına rağmen Venezüella hala kapitalist bir ekonomiye sahip. Özel sermaye hala hakim ve Bolivarcı hükümetle ilişkilerinde bile bu böyle.
Eğer yeni parti, PSUV, hükümetin partisi olacaksa yığın hareketinin ondan bağımsız örgütlenmesi ve hareket etmesi biraz zor.
Öte yandan eğer hareketin politik ifadesi olacak olursa ve Hugo Chavez hükümetine karşı çıkabilir ve sorgulayabilirse o vakit bugün inia edilmekte olandan çok farklı bir parti olur.
Mike GONZALES


Mısır’da işçiler direniyor
Mısır posta işçileri geçen hafta Kahiredeki büyük postaneyi işlgal ettiler.
Postaneyi işgal eden işçiler sözleşmelerinin yenilenmesini istiyorlar.
Polis 5 işçiyi “hırsızlık” ve “kamu malına zarar vermek” suçlarından tutukladı.
Polis diğer işçileri de eğr işgale son vermezlerse tutlamakla tehdit ediyor.
İşçiler işyerini terk etmeyi reddediyorlardı. Ancak işyerinin sularının kesilmesi üzerine sonund aişyerini terk etmeye razı oldular.
Posta işçileri eşit ücret dahil birçok taleplerini kabul ettirdiler.


Almanya
Yeni liberalizme karşı grevler büyüyor

Almanya’nın tren sürücülerinin Temmuz başında gerçekleştirdikleri 4 saatlik grev ülkenin tren ulaşımınıbüyük ölçüde durdurdu. Tren sürücüleri şimdi tam bir greve hazırlanıyorlar.
Tren sürücüleri yüzde 30 zam istiyorlar. Bu talep Almanya’nın büyük çoğunluğu tarafından destekleniyor. Almanlar çok büyük sorumluluklarıolan insanların daha fazla ücret istemesini onaylıyorlar.
Alman Demiryolları borsada hisse satmaya hazırlanıyor. İşçi ücretleri bu nedenle düşük. Demiryolları işçileri ve Alman toplumunun çoğunluğu demiryollarının özelleştirimesine karşı olmasına rağmen hükümetin sosyal demokrat kanadından olan Ulaştırma Bakanı özelleştrme yönünde bastırıyor.
Bu nedenlerle tren sürücülerinin direnişinin doğrudan politik sonuçları var. Hükümetin daha kapsamlı özelleştirme programına karşı daha yığınsal bir hareketin tetikleyicisi olabilir.
Tren sürücüleri grevi daha büyük bir grev dalgasının bir parçası. Son 6 ayda grevde kaybolan iş günü sayısı son on yılın ortalamasının 1.5 katı daha fazla. Eğer protestoeylemleri bu hızla devam ederse bu rakam sene sonunda çok daha fazla olacak.
Alman işçilerinin grev kararlarını kolayca alması artık işçilerin son 20 yılda olduğu gibi haklarına olansaldırılara boyun eğmeye niyetli olmadıklarını gösteriyor.
Artan k’arlar ve yöneticilerin artan maaşlarının kanıtladığı gibi Alman ekonomisindeki gelişme işçilerin dsaha fazla ücret istemele-rine yol açıyor.
Bu bize üye sayısında büyük kayıplar yaşayan ve patronlarla uzlaşma politikalarına dalan Alman sendika hareketini yenileme şansı veriyor.
Alman Telekomu’nda çalışan işçilerin yüzde 96’sı grev için oy verdi. Telekom işçileri halkın da desteğini kazanmıştı.
Ancak kamu emekçileri sendikası Verdi grevi kısa süreli yerel eylemler olarak hayata geçirdi. Böylesi bir grev hareketi şirkete hiçbir zarar vermedi. Verdi sonunda şirketin taleplerini olduğu gibi kabul etti.
Anlaşmaya göre işçi ücretlerinden yüzde 6.5 kesinti yapıldı ve 50 bin işçi haftada 4 saat ücretsiz çalıştırılmaya başlandı. Bu, tam bir yenilgiydi.
Politik karışıklık grev hareketini geliştiriyor. Die Linke’nin (Sol Parti) doğu-şu Almanya’da tam bir deprem etkisi yaratıyor. Die Linke haziran ortasında kurulduve daha şimdiden Almanya’nın üçüncü büyük partisi ve şimdiden 70 bin üyesi var.
Kamuoyu yoklamalarında yüzde 11 ila 14 arasında destek aldığı görülüyor. Hessen, Hamburg ve Thuringia eyaletlerinde yapılacak yer gireceği açık.
Kuruluşundan sonraki iki hafta içinde Batı Almanya’da sendikalı 4.000 kişi partiye katıldı. Bunlar eskiden Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) belkemiğini ouşturan kesimlerdi.
Yeni partinin en öndeki mücadele konusu 67 olan emeklilik yaşını düşürmek, ağır işsizlik yasalarını değiştirmek ve Afganistan’daki Alman b irliklerinin geri çekilmesi.
Bu taleplere Sosyal Demokrat Parti tabanından da büyük bir destek var. SPD üyelerinin üçte ikisi son iki yıl içinde parti üyeliklerini bitirmek istediğini, onda biri ise Die Linke’ye geçmekistediğini söylüyor. Bu 40 bin sendika üyesi demek.

Stefan Bornost Almanya’da yeni yayınlanmaya başlayan Marx 21 adlı sosyalist derginin editörü.



sosyalist işçi ne savunuyor?

Aşağıdan sosyalizm
-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratıcısı işçi sınıfıdır. Yeni bir toplum, işçi sınıfının üretim araçlarına kolektif olarak el koyup üretimi ve dağıtımı kontrol etmesiyle mümkündür.

Reform değil, devrim
-İçinde yaşadığımız sistem reformlarla köklü bir şekilde değiştirilemez, düzeltilemez.
-Bu düzenin kurumları işçi sınıfı tarafından ele geçirilip kullanılamaz. Kapitalist devletin tüm kurumları işçi sınıfına karşı sermaye sahiplerini, egemen sınıfı korumak için oluşturulmuştur.
-İşçi sınıfına, işçi konseylerinin ve işçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklı bir devlet ge-reklidir.
-Bu sistemi sadece işçi sınıfının yığınsal eylemi devirebilir.
-Sosyalizm için mü-cadele dünya çapında bir mücadelenin parçasıdır. Sosyalistler başka ülkelerin işçileri ile daima dayanışma içindedir.
-Sosyalistler kadınların tam bir sosyal, ekonomik ve politik eşitliğini savunur.
-Sosyalistler insanların cinsel tercihlerinden dolayı aşağılanmalarına ve baskı altına alınmalarına karşı çıkarlar.

Enternasyonalizm
-Sosyalistler, bir ülkenin işçilerinin diğer ülkelerin işçileri ile karşı karşıya gelmesine neden olan her şeye karşı çıkarlar.
-Sosyalistler ırkçılığa ve emperyalizme karşıdırlar. Bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkını savunurlar.
-Sosyalistler bütün haklı ulusal kurtuluş hareketlerini desteklerler.
-Rusya deneyi göstermiştir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaşayamaz. Rusya, Çin, Doğu Avrupa ve Küba sosyalist değil, devlet kapitalistidir.

Devrimci parti
-Sosyalizmin gerçekleşebilmesi için, işçi sınıfının en militan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partide örgütlenmeli-dir. Böylesi bir parti işçi sı-nıfının yığınsal örgütleri ve hareketi içindeki çalışma ile inşa edilebilir.
-Sosyalistler pratik içinde diğer işçilere reformizmin işçi sınıfının çıkarlarına aykırı olduğunu kanıtlamalıdır. Bu fikirlere katılan herkesi devrimci bir sosyalist işçi partisinin inşası çalışmasına omuz vermeye çağırıyoruz.