Sosyalist İşçi 316 (14 Mart 2008)

 

Sayfa 12 :


26 NİSAN’DA KADIKÖY’DEYİZ
Nükleer santral is-te-mi-yoruz!
AKP hükümeti ölümcül kararından vazgeçmiyor.
Sinop ve Akkuyu’da nükleer santral kurma için ihalenin kısa bir süre içinde gerçekleşeceğini açıkladılar.
Hiçbirimize sormadılar.
Ne Kazım Koyuncu’nun arkadaşlarına, ne Akkuyululara ne de Sinoplulara.
Bir tek nükleerci şirketleri dinlediler. Onların istekleri doğrultsunda nükleer yasayı kamuoyunun bilgisi ve onayı olmadan çıkardılar.
Şimdi kapalı kapılar arkasında işi bitirip, hukuki engelleri kaldırıp, hızla temel atma törenine koşmak istiyorlar.
Onları durdurmak zorundayız.
Nükleer enerji bir ter- cihtir. Bu ölümcül tercihin sahibi yeni-liberalizmdir.
Yeni-liberal AKP’ye göre her şey gibi hayatlarımızda alınıp satılabilir. Aslolan şirket kârlarıdır.
Nükleer santral demek nükleer silah demektir.
Dünya, ABD ve İsrailtarafından nükleer silahlanma yarışına itiliyor. AKP, tüm Ortadoğu’da atom bombası yapmak için başlayan furyaya katıldı.
AKPliler “nükleer enerjiyi küresel ısınma ve enerji krizi yüzünden seçimek zorundayız” diyor.
Nükleer yakıt elde edilmesi işlemi sırasında çok miktarda sera gazının açığa çıktığı bilinen bir gerçek. Yani nükleer enerji bir çözüm değil.
AKP nükleerci lobilerin sözcülüğünü yaparken rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından uzak duruyor. Küresel ısınma gerçeğinin üstünü örtüyor. İnsan yerine kârı merkezine alan kapitalist mantıktan başka bir şey beklenemezdi.
Türkiye’de musluğun başına tutanların nükleer ihale sürecinde sık sık duyuyoruz. Zorlu, Sabancı, Koç ve diğer kan emici şirketler kendilerine yeni bir kazanç kapısı açıldığı için pek mutlu. AKP kendisine oy veren yoksulları değil şirketleri dinliyor. Hem AKP’ye hem de hayatmızla oynamayı görev bilen şirketlere karşı koymak zorundayız.
Nükleer santralları durdurmak Türkiye’de çalışanların, ezilenlerin, hiçe sayılanların başlıca görevlerinden biri.

Devrimci sosyalistler nükleer santrallara ve nükleer silahlara karşı mücadeleden, en geniş kesimlerin AKP’nin ölümcül planına karşı birleşmesinden yanalar.
Küresel Eylem Grubu’nun 26 Nisan’da gerçekleştireceği gösteriyi olanca güçleriyle inşa etmeye çalışıyorlar.

26 Nisan’da Kadıköy’de gerçekleşecek miting ne kadar kitlesel olursa AKP’nin sahte mutabakatı o kadar hızla çöpe gidecektir.
Çernobil felaketinin 22. yıldönümünde Kadıköy’den yükselen ses tüm Türkiye’yi saracak ve ezici çoğunluğu nükleer santrallere karşı olan emekçi sınıfları AKP’ye karşı harekete geçirecektir.
Nükleer santralları durdurabiliriz.
Nükleerci şirketleri yenebiliriz.
Fosil yakıt ve nükleer gibi ölümcül enerji seçeneklerini reddedip hükümeti yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmaya zorlayabiliriz.
Nükleere karşı birleşelim, AKP’yi durduralım!