Sosyalist İşçi 319 (4 Nisan 2008)

 

Sayfa 1 :


Ergenekon terör örgütüdür
Darbeye karşı acil demokrasi

Seçmenlerin yüzde 57’sinin partileri, DTP ve AKP kapatılmak isteniyor.
Buna izin veremeyiz. Vermeyeceğiz!
Bir kere daha darbe koşullarında yaşamak istemiyoruz.
Darbeye, sivil politik örgütlere müdahale-ye izin vermeyeceğiz.

Darbecilere meşru zemin oluşturmakla görevli Ergenekon terör örgütü her gün biraz daha açığa çıkıyor. Kendilerine ulusalcı-vatansever-yurtsever diyen bu örgütlenme kendi saflarında olanları öldürüyor, binalarını bombalı- yor. Kargaşalık, huzursuzluk ortamı yaratmaya çalışıyor. Bu ortamda bir darbenin meşru bir zemin bulacağına inanıyor.
Öte yandan bir grup generalin darbe yapma planları aylar önce Nokta dergisinde açığa çıkarıl-mıştı. Dergi basılmış, elindeki belgelere el konmuş ve genel ya-yın sorumlusu hakkında dava a-çılmıştı. Şimdi bu belgelerin doğ-ruluğu kanıtlandı. Yani ortada darbe planladıklarını itiraf etmiş generaller var ve serbestler.
AKP kapatma davasının iddia- namesinin önce başka yerlere gönderildiği artık biliniyor. Buna rağmen iddianame Anayasa mahkemesi tarafından kabul ediliyor.

Kürtler ve DTP
Kapatılmak istenen bir başka siyasi parti ise DTP. Daha önceki bütün Kürt partileri kapatıldı.
DTPli milletvekileri hakkında daha önce açılmış olan davalara devam edilecek. Yani milletvekillerinin dokunulmazlığı söz konusu milletvekilleri Kürt olunca, DTP’li olunca bir işe yaramayacak.
Ergenekon ve AKP kapatma davası tartışmaları arasında gerçekleştirilen Newroz gösterilerinde iki kişi öldü. Yüzlerce yaralı, binlerce gözaltı var.
CHP’nin ısrarı ile çıkan 301’inci maddeden 15 ayda 2722 kişiye dava açılmış.
Ve bu arada Devlet Bahçeli aynen Alpaslan Türkeş gibi ülkücülere “sokağa çıkmayın” dediği için Ankara ve İstanbul’da ülkücüler satırlarla solcu öğrencilere saldırdılar. Kafa tokuşturan polisler ve güvenlik solcu öğrencilere saldırdı.
Solcu öğrencilere saldıran güvenliği işe alan yetkililerin biri Kemal Alemdaroğlu. Ergenekon soruşturması nedeniyle göz altına alındı. Diğeri ise Nur Serter. CHPli.
Bütün bu koşullarda çok geç olmadan sokağa çıkmak ve demokrasiyi acilen savunmak için harekete geçmek gerekiyor.

Sayfa: 3-6-7-8


Sosyal yıkım yasasını
Birleşirsek durdururuz

14 Mart’taki 2 satlik grev ve ardından gelen eylem dalgası etkili oldu. Hükümet hemen masaya oturdu. Masadan az kazanımla çıktık belki ama bir gün “sendikacılar yalancı” diyen Çalışma Bakanı ertesi gün masaya oturdu.
Neden, tüm çalışanların uzun süre sonra ilk kez birlikte davranmasıydı. Türk-İş’in, KESK-DİSK-TMMOB-TTB dörtlüsüyle bir araya gelmesiydi. Emek Platformu’nun 8 yıl sonra ayağa kalkması ve Telekom çalışanları gibi grev silahını kullanmasıydı. AKP hükümetinin yürüttüğü yeni-liberal saldırganlığı durduracak mücadeleler aynı yolu izlemek zorunda.
Eğer Emek Platformu’nun son bölünmesi devam eder, solun hakim olduğu dörtlü Türk-İş ve Hak-İş’le yollarını tamamen ayırırsa, işte bu en büyük hata olur.
Gün tüm çalışanların , sosyal yıkım yasasının tüm mağdurlarının birleşme günüdür.
Gün darbecilerin tezgahına düşmeme, AKP’ye zenginlerin yanında olduğu için karşı çıkma günüdür.
İşçi sınıfı birleşirse patronların ekonomik paketleri, IMF anlaşmaları çöpe atılabilir.


İran Devrimi’nden ders çıkarmak
Sayfa: 9

26 NİSAN
İSTANBUL
NÜKLEER
SANTRALLERE
KARŞI
MİTİNG


Herkese sağlık, güvenli bir gelecek
6 Nisan
Ankara, İstanbul ve İzmir’de
SOKAĞA