Sosyalist İşçi 319 (4 Nisan 2008)

 

Sayfa 12 :


26 NİSAN’DA KADIKÖY’DEYİZ!
Nükleer lobi, iş üstünde yakalandı

27 Mart günü Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) tarafından İstanbul Cevahir Kongre Merkezi’nde yapilan “Nükleer Teknolojide Dünya Konjonktürü: III. ve III+ Nesil Nükleer Reaktörler Kongresi”ni protesto etmek için Küresel Eylem Grubu aktivistleri toplantı salonunun önünde basın açıklaması yaptı. Açıklama Enerji Bakanı Hilmi Güler ve The Simpson adlı çizgi filmdeki nükleer santral patronu MR.Burns karakterinin tokalaşırken görüntüsünün bulunduğu bir pankartın önünde yapıldı.
Yıllardır Türkiye’de nükleer santral kurulması fikrine balıklama atlayan çokuluslu şirketler, Areva, Westinghouse, General Electric, AECL, Siemens ve bu şirketlerle konsorsiyum kurmaya çabalayan Çalık, Sabancı, Zorlu gibi firmaları, Çernobil felaketinin ardından radyasyonlu çayların içilmesine, fındıkların yenmesine ses çıkarmayan TAEK’i, Akkuyu halkı istememesine rağmen bize tüm Türkiye nükleeri bekliyormuş gibi yutturmaya çalışan Enerji Bakanı’nı protesto eden aktivistler otel görevlileri ve nükleer yanlılarının müdahalesi ile karşılaştı.
Eski TAEK Başkanı Emin Özbaş protestocuları bilimsellikten uzak olmakla itham etti. Bilimsellikten uzak KEG aktivistleri dışında salonda bulunan bilimsel insanlar nükleer atıkların ne olacağı konusunda hiçbir açıklama getiremiyorlar.
Çernobil felaketine “palavra” diyorlar. Nükleerin pahalı bir enerji olduğunu gizliyorlar. Tüm bunlar yetmezmiş gibi “nükleerin gidip de kalkınmadığı bir ülke yok” diyerek yalan söylüyorlar. Sanki tüm dünya nükleere koşuyormuş gibi davranan bilimsel insanlar otuz senedir inşa olamayan reaktörlerden, milyar dolarlık masraflardan, kazalardan, bir bir kapanan santrallardan, bir daha santral kurmamak üzere referandumda karar alan ülkelerden haberleri yokmuş gibi davranıyorlar. Ancak bunları biliyorlar, Türkiye’nin nükleere karşı olduğunu bildikleri gibi. Kâr hesapları için gerçekleri yalanlayarak oldukça bilimsel davranıyorlar.
Protestocu aktivistler salondan ayrılırken nükleerci Adil Buyan “aç kalacaksınız!” diye hırsla bağırıyordu.
Kendisinin de gayet iyi bildiği gibi kurmak istedikleri 5bin MW’lık santralde en fazla 200 kişi istihdam edebilecekler ancak sadece 1 MW’lık her rüzgar gücü 21 kişiyi istihdam edebiliyor.*

*Wind force 12 ww.ewea.org


l İran’ı nükleer silah ele geçirmek istediği için tehdit edip duran ABD, dünyada nükleer bombayı kullanmış tek ülke.

l Hitler’in nükleer araştırmaları başlatmasının ardından ABD sahip olduğu nükleer bombaların nasıl bir etki yaptığını görmek için Hiroşima’yı bombaladı. Hiroşima’da bombanın etkisini yeterince anlamadığını düşünen ABD ardından Nagasaki’de atom bombasını “denemekte” bir beis görmedi. 2. Dünya Savaşı’nın Genelkurmay Başkanlığı’nı yapmış olan Eisenhower zaman içinde “Barış için atom” projesini gerçekleştirmek için adımlar attı. Anlaşılan Eisenhower nükleer üzerine çok düşünmüş ve nükleerin barış sanatına dönüşebileceğine karar vermiş.

l Silahlanma yarışı içinde olan ülkelerin vazgeçilmezi ise nükleer silahlar. 2005’teki raporlara göre silahlanma yarışı içindeki dünya kendi rekorunu kırmıştı. ABD de nükleer silahlar konusundaki “barışçıl” tarihini geleceğe taşımakta ısrarlı. Binden fazla stratejik başlığı bulunuyor. İtalya, Almanya, Hollanda ve Türkiye’deki üslerinde 480 nükleer bombasını barındırtan ABD’nin 90 bombası da İncirlik Üssü’nde.

l Silahlanma konusunda hiç de ketum davranmayan Türkiye’nin nükleer macerası da 40 yıldır sürüyor. Daha doğrusu hükümetlerin nükleer konusundaki fanatik ruh halleri. Hemen hemen her hükümet Sinop ve Akkuyu’ya nükleer santral kurma girişimlerinde bulunurken bugün artık bir de nükleer yasamız var. Enerji Bakanı Hilmi Güler’in açıklamasına göre ise nükleer santral kurma isteklerinin amacı tamamen “barışçıl”.