Sosyalist İşçi 339 (7 Kasım 2008)

 

Sayfa 11 :

İstanbul Avni Akyol Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi:
Yönetime karşı boykot


Geçtiğimiz Cuma (31 Ekim) yıllardır süregelen bir sorun hakkında bir şeyler yapmaya karar verdik. sorun okulumuz müdürü Mehmet Fatih Onur'du.
Defalarca hakkında davalar açılmış, onlarca şeyle suçlanmış ve ne olursa olsun her seferinde paçayı kurtarmayı başarmış bu adamdı sorunumuz. Sorunumuz, onun varlığının canımızı sıkması değildi, hayır. Sorunumuz okulu kendi çıkarları için kullanması, bizlerden paralar toplayıp açıklamadığı yerlere "yatırım" yapması, öğrencileri ve öğretmenleri tehdit etmesi ve arası bozuk olduğu her öğretmeni sürgüne göndermesiydi.
Ve Cuma günü ayaklandık. Ellerimizde müzik aletlerimizle bahçeye çıkıp zaten (hocaları sürdüğü için) olmayan derslerimizi boykot ettik. Talebimiz müdürün gitmesi, derslerin yeniden başlamasıydı. Boykotumuz sürerken İlçe Milli Eğitim Müdürü okula geldi. Okul başkanı ve temsilcilerle bir toplantı yaptı ve bize "talebiniz alınmıştır, gereği yapılacaktır" dedi. İnandık. Yanıldık.
Hafta sonu ailelerimiz arandı, birçok arkadaşımız disipline verildi, yatılı arkadaşlarımız yatılılıktan atılmakla tehdit edildi.
Ama yılmadık! pazartesi yine boykottaydık. Yine alkışlarla sloganlarla okul bahçesindeydik Bu sefer arkamızda velilerimiz de vardı, öğretmenler yanımızdaydı. Yine bir toplantı yapıldı, bu sefer velilerle. ve onlara da bir "söz" verildi, "bu adam bu okuldan gidecek" dendi.
Şimdi bekliyoruz, beklememiz yorulduğumuz, durduğumuz anlamına gelmiyor. Bekliyoruz çünkü onlara bir şans tanıyoruz. Bekliyoruz, çünkü öğretmenlerimiz bizler yüzünden suçlanıyor.
Ama bu bekleyiş sonsuza kadar sürmeyecek. Eğer taleplerimiz yerine getirilmezse yine ayaklanacağız, derslere girmeyeceğiz, sokağa çıkacağız, gerekirse okulu işgal edeceğiz. Haklarımızı geri alana kadar, sesimizi duyurana kadar.
Antikapitalist bir öğrenci

Antikapitalist liseliler her Pazar 14.00-18.00 saatleri arasında toplanıyor, tartışıyor, birlikte örgütleniyor.
Sen de katıl, birlikte değiştirelim!
ANKARA: Bayındır-2 Sokak 30/9,
İSTANBUL ANADOLU YAKASI: Kazasker Sokak, 82/2, Kadıköy
(Caferağa Spor Salonu’nun önünden geçen sokak, Şifa Hastanesi karşısı)
İSTANBUL AVRUPA YAKASI: İstiklal Caddesi, Bekar Sokak, 16/2, Beyoğlu


Öğrencilerin okulda yaptığı basın açıklaması
Okulumuz müdürü Mehmet Fatih Onur bir çok kez açılan soruşturmalar sonucu 31 Mart 2008 tarihinde açığa alınmıştı. Ancak geçtiğimiz hafta Perşembe günü tekrar görevine dönmüştür. Hiç kimse tarafından kabul görmeyen, sanatla ilgili hiçbir fikri olmayan, öğrencileriyle "boyacı" ve "çalgıcı" diyerek dalga geçen, birçok yolsuzlukta bulunan, sanat öğretmenlerine sözlü tacizde bulunan bu kişiye karşı hemen ertesi gün (Cuma günü) okulumuzda eylem gerçekleştirilmiştir. Cuma günü eylem sonucunda gelen Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürü bizlere 'talebiniz anlaşılmıştır gereği yapılacaktır' açıklamasını yapmıştır. Fakat hiçbir şey yapılmadığı gibi birçok arkadaşımıza disiplin cezası uygun görülmüştür, aileleri çağırılmıştır.
Şimdi aileler burada. Şimdi disiplin cezası alan arkadaşlar burada, almayanlar da burada! Yan yanayız ! Ama durmuyoruz. Bizi oyalamalarına izin vermeyeceğiz. Boykotumuz devam etmektedir, gerekirse okulu işgal edeceğiz.
Eğitim almaya geldik, eğitim istiyoruz!
Çözüm istiyoruz!


IBM işçileri örgütleniyor

Örgütlenme düzeyi oldukça düşük olan bilişim sektöründe bir süredir hareketlenme yaşanıyor.
5 yıldır zam alamayan IBM çalışanlarının Tez-Koop-İş sendikasına üye olup toplu sözleşme hakkı talep etmesiyle başlayan süreç, örgütlenmeyi tüm sektöre yayma çabalarıyla devam ediyor. Bu amaçla sık sık EMO İstanbul şubesinde toplantılar düzenleniyor, bilişim işçilerinin sorunları masaya yatırılıp en iyi örgütlenmenin nasıl gerçekleştirileceği tartışılıyor. Bu toplantıların yedincisi 12 Kasım Çarşamba günü saat 19.00'da yapılacak. Tüm sektör çalışanları, üniversiteler, sendikalar ve STK'ların davet edildiği toplantıda örgütlenmeye dönük pratik çalışmalar ve hukuki sorunların konuşulması planlanıyor.
IBM'de neler oldu?
IBM, sendikaya yeterli sayıda çalışanın üye olmadığı ve Tez-Koop-İş'in işkolunun IBM'e uygun olmadığı gerekçesiyle dava açmıştı. Bu gerekçelerin ikisi de gerçek dışı. Davanın açıldığı tarihte 400 çalışandan 209'u sendikaya üyeydi ve bu sayı giderek artıyor. Mahkeme IBM'in işkolu itirazını da reddetti ancak hukuki süreç devam ediyor. IBM bir yandan da işçileri destekleyen yöneticileri işten atıp yerine ABD'den yeni yöneticiler getirerek mücadelenin önünü tıkamaya çalışıyor. Çalışanlar ise IBM'in bu tutumuna karşı yaklaşık 200 kişinin katıldığı bir basın açıklaması düzenledi ve hakları verilinceye kadar eylemlerinin süreceğini belirtti. IBM çalışanlarının uluslararası dayanışma örgütü IWIS de Türkiye'deki çalışanların mücadelesini çeşitli açıklamalar ve sanal eylemlerle destekliyor. Gelişmeleri http://www.bilisimsendikasi.org adresinden takip edebilirsiniz.
Muhip Tezcan


sosyalist işçi ne savunuyor?
Aşağıdan sosyalizm
-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratıcısı işçi sınıfıdır. Yeni bir toplum, işçi sınıfının üretim araçlarına kolektif olarak el koyup üretimi ve dağıtımı kontrol etmesiyle mümkündür.

Reform değil, devrim
-İçinde yaşadığımız sistem reformlarla köklü bir şekilde değiştirilemez, düzeltilemez.
-Bu düzenin kurumları işçi sınıfı tarafından ele geçirilip kullanılamaz. Kapitalist devletin tüm kurumları işçi sınıfına karşı sermaye sahiplerini, egemen sınıfı korumak için oluşturulmuştur.
-İşçi sınıfına, işçi konseylerinin ve işçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklı bir devlet ge-reklidir.
-Bu sistemi sadece işçi sınıfının yığınsal eylemi devirebilir.
-Sosyalizm için mücadele dünya çapında bir mücadelenin parçasıdır. Sosyalistler başka ülkelerin işçileri ile daima dayanışma içindedir.
-Sosyalistler kadınların tam bir sosyal, ekonomik ve politik eşitliğini savunur.
-Sosyalistler insanların cinsel tercihlerinden dolayı aşağılanmalarına ve baskı altına alınmalarına karşı çıkarlar.

Enternasyonalizm
-Sosyalistler, bir ülkenin işçilerinin diğer ülkelerin işçileri ile karşı karşıya gelmesine neden olan her şeye karşı çıkarlar.
-Sosyalistler ırkçılığa ve emperyalizme karşıdırlar. Bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkını savunurlar.
-Sosyalistler bütün haklı ulusal kurtuluş hareketlerini desteklerler.
-Rusya deneyi göstermiştir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaşayamaz. Rusya, Çin, Doğu Avrupa ve Küba sosyalist değil, devlet kapitalistidir.

Devrimci parti
-Sosyalizmin gerçekleşebilmesi için, işçi sınıfının en militan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti işçi sı-nıfının yığınsal örgütleri ve hareketi içindeki çalışma ile inşa edilebilir.
-Sosyalistler pratik içinde diğer işçilere reformizmin işçi sınıfının çıkarlarına aykırı olduğunu kanıtlamalıdır. Bu fikirlere katılan herkesi devrimci bir sosyalist işçi partisinin inşası çalışmasına omuz vermeye çağırıyoruz.