Taktığı poşu yüzünden gözaltına alınan ve PKK üyesi olmakla suçlanan Cihan Kırmızgül’e toplam 33 yıl 9 ay hapis cezası verilmesi adaletsizliğin ulaştığı zirve noktasını gösterdi. Kırmızgül’e verilen ceza, yapılan indirimlerle 11 yıl 3 aya düşürülürken yüzlerce öğrenci sokaklara dökülerek bu kararı protesto etti.

Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül, 20 Şubat 2010’da İstanbul Kağıthane’de bir otobüs durağında beklerken gözaltına alınıp tutuklandı.

Birkaç saat önce PKK gösterisinin gerçekleştiği semtte mo-lotof kokteyli de atılmıştı. Po-lisler durakta bekleyen onlarca insan arasından sadece Kır-mızıgül’ü gözaltına aldı, çün-kü Kürt’tü ve poşu takıyordu.

Poşu PKK’li olmasına delil sayıldı ve Kırmızıgül 25 ay hapiste tutuldu.

Savcı 45 yıl hapis isterken gözaltı tutanağını hazırlayan polisler, molotof atan kişinin Cihan Kırmızıgül olup olmadığından emin olmadıklarını da yazmıştı.

Canlı takip yaptıkları ileri sürülen ve tutanağa imza atan 7 polisin yakalama esnasında orada olmadıkları da ortaya çıkmıştı.

Olayın “gizli tanığı” da Kırmızıgül’ü teşhis edememişti. Geriye bir tek delil olan poşu kaldı ve mahkeme Cihan Kırmızıgül’e 11 yıl 3 ay hapis vererek hayatını karattı.

Kırmızıgül hakkında verilen karar hukuki değil siyasidir. Her Kürdü, her poşu takanı “terörist” ilan eden zihniyet hüküm sürdükçe, “Terörle Mücadele Yasası” yürürlükte kaldıkça, Kürt sorununda barış sağlanmadıkça adaletsizlik derinleşerek sürmeye devam edecek.

Cihan Kırmızıgül hakkında verilen karar Yargıtay tarafından derhal bozulmalıdır. TMK kaldırılmalı, Kürtler ve Kürt kimliği üzerindeki baskılar son bulmalıdır.