Kürt sorununda savaş giderek ağırlaşıyor. PKK eylemleri, Kürt hareketinin yer yer sağladığı alan hakimiyeti, bombalamalar, ordu operasyonları, savaşın şiddetinin arttığını gösteriyor.

Bu savaşın temel bir nedeni var. Devletin, Kürt halkının haklarını inkar etmesi ve görmezden gelmesi. Hak-ları için mücadele eden in-sanları baskı altına alması.

Bu baskı en bariz şekilde Kürt halkının lideri Abdullah Öcalan’ın bir yılı aşkın süredir tecrit edilmesinde görülüyor. Öcalan avukatlarıyla görüştürülmüyor.

Öcalan’ın sağlığı konusunda kamuoyuna hiçbir açıklama yapılmıyor. Milyonlarca insanın ne düşündüğünü merak ettiği Öcalan’ın düşünceleri bilinmiyor.

Bugün savaş sesleri hatırlamamızı zorlaştırsa da PKK liderliği, barış istediğini defalarca dile getirdi. Barış için, Kürt sorunun demokratik temellerde ve Kürt halkının haklı taleplerinin karşılanmasına bağlı olarak çözülmesi için, Oslo süreci adı verilen müzakere sürecinin yeniden başlaması gerekiyor. Fakat hem Kürt hareketinin her düzeydeki liderliğinin hem de milyonlarca Kürdün en temel sloganının “Muhatap Öcalan” sloganı olduğu unutulmamalıdır.

Çok açık ki, bir sorunun çözümü o sorunun muhataplarının görüşmesiyle mümkün olur. Kürt sorununda müzakere için, tartışma için Kürt halkının öne çıkardığı muhatap Abdullah Öcalan’dır ve Öcalan’dan bir yılı aşkın bir süredir haber alınamıyor.

Tam da bu koşullarda, bir grup sosyalistin, aydının gazetecinin ve aktivistin başlattığı, “Avukatları Öcalan’la görüşsün!” kampanyası özel bir öneme sahip.

“Her tutuklu ve hükümlünün Türkiye’deki yasalardan ve uluslararası hukuki sözleşmelerden kaynaklanan hakları vardır. Biz, aşağıda imzası bulunanlar, bir yılı aşkın bir süredir bu hakkını kullanamayan Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi gerektiğini savunuyoruz.” talebine sahip olan imza kampanyası hedefine ulaştığında kamuoyuna bir basın toplantısıyla açıklanacak.

Şimdi bu talebin güçlenmesi, bu talebi savunan insanların sayısının artırılması ve tecritin son bulması için mücadele etme zamanı.

Barış için, “Avukatları Öcalan’la görüşsün!”