Derhal barış istiyoruz. Kürtlerin hakları tanınmalıdır ve kendi geleceklerini kendileri belirlemelidir. Kürtler üzerindeki ulusal baskı son bulmadan Türkiye işçi sınıfı ve emekçileri özgür olamaz.

Cemevlerine özgürlük. Devlet elini ibadethanelerden çekmelidir. Alevilerin eşit hakları tanınmadan inanç özgürlüğünden söz edilemez.

Başörtüsüne özgürlük. Herkesin istediği gibi giyinme, örtünme hakkı vardır ve giyim-kuşam yasalarla tarif edilemez. Özelde kamuda, hayatın tüm alanlarında başörtüsüne özgürlük diyoruz.

Kıbrıs Kıbrıslılarındır. Kıbrıs’ın Kuzey’indeki Türkiye işgaline son. Ordu ve Ankara yönetimi adadan çekilmelidir.

1915 Ermeni Soykırımı tanınsın. Devlet Ermenilerden özür dilemelidir. Gasp edilen kiliseler, köyler, tüm varlıkları sahiplerine iade edilmelidir. Hrant Dink için “öldür” emri verenler açığa çıkarılıp yargılanmadan 1915’ten bu yana süren ırkçı katliamcı mekanizma parçalanamaz.

90 yıllık askeri vesayet rejimi, tüm kurumlarıyla sona erdirilmelidir. Genelkurmay Milli Savunma Bakanlığı’na bağlansın, OYAK kamulaştırılsın, tüm darbeler, darbe girişimleri ve cuntacıların yargılanmasını istiyoruz.

Gerçek demokrasi istiyoruz. Düşünce, gösteri, toplantı, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Yeni anayasada tüm hak ve özgürlükler garanti altına alınmalıdır.

Milyonları yoksullaştıran yeni-liberal ekonomik politikalar terk edilmelidir. Sendikalaşmayı engelleyen yasaklar kaldırılmalıdır. Asgari ücret yoksulluk sınırına çekilmeli, tüm ücretler artırılmalıdır. Zenginler servet vergisi ödemelidir. Çalışma saatleri düşürülmeli, herkese iş ve iş güvencesi verilmelidir.

Küresel ısınmaya, nükleer ve termik santrallere, HES’lere, canlı yaşamını tahrip eden tüm kirli enerji yöntemlerine ve uygulamalara karşıyız. Kömür, doğal gaz, petrol kullanılmamalıdır, güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dönülmelidir. Türkiye nükleer programını derhal sona erdilmelidir.

IMF, DB, NATO… Küresel kapitalizmin tüm ekonomik, siyasi ve askeri örgütlerine karşıyız. Türkiye NATO’dan çıkmalıdır. Savaşlara ve işgallere karşı küresel barış hareketinin, aynı zamanda küresel kapitalizme son vermek isteyen antikapitalist hareketin bir parçasıyız.

Arap Devrimleri, tüm insanlığa özgürlüğün yolunu, devrimin gerekliliğini gösterdi. Dün Tunus ve Mısır’da başlayan bugün Suriye, Bahreyn, Kuveyt ve Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya birçok yerde süren devrimleri, halk ayaklanmalarını destekliyoruz. Arap Baharı’nın bir parçasıyız.

Avrupa işçi sınıfının krizin faturasını ödetmek isteyen hükümetlere karşı mücadelesi, dünya işçi sınıfına yol gösteriyor. Kapitalizmin krizi yapısaldır ve dünyadaki tüm devletleri kaçınılmaz olarak saracaktır. ‘Krizin faturasını ödemeyeceğiz’ diyerek greve çıkan, meydanları dolduran Avrupa’daki işçi sınıfı mücadelesinin bir parçasıyız.

Özgürlük istiyoruz. Kimse kimliğinden, renginden, cinsiyetinden, cinsel yönelimden dolayı ayrımcılığa uğramamalı ve ezilmemelidir. Ezenlere karşı her zaman ezilenden yanayız. Cinsiyetçiliğe, homofobiye, ırkçılığa, İslamofobiye, her türden milliyetçiliğe karşıyız. Egemenlerin yarattığı tüm suni bölünmelere karşı işçi sınıfının uluslararası birliği için mücadele ediyoruz.

DSİP’in kapıları bu politikaları savunan herkese açıktır. Bu politikaların kazanması, kazanımlarımızın artırılması ve korunmasının yolu örgütlenmekten geçer. Bürokratik, emir-komuta zinciriyle yürüyen, antidemokratik örgütlenmelerle yeni bir dünya kurulamaz. DSİP demokratik bir örgüttür, dünyayı değiştirmek için bir eylem birliği olarak mücadele ederken bütün kararlar tüm üyeler tarafından alınmaktadır. Aşağıdan mücadelenin kazanması, işçilerin ve ezilenlerin birliğinin sağlanması, gerçek bir dönüşümün başlatılması için DSİP’e üye olun. Birlikte örgütlenelim.