Can Irmak Özinanır
Ulus-devletlerin ortaya çıkışının dolayısıyla ulus-devletin kurucu unsuru dışında kalan uluslara dönük baskının kapitalizmle yakından bağlantısı olduğunu biliyoruz. Peki, kapitalizm ortadan kalkmadan uluslar kendi kaderlerini tayin edebilir mi? Ulusal baskı kapitalizm altında ortadan kalkabilir mi? Ulusların kurtuluşu kapitalizmin ortadan kalkmasına yol açmayacaksa sosyalistler açısından ne anlamı olabilir?

Ulusal sorunun ya da daha doğru şekilde ifade edecek olursak tekil ulusal sorunların ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkmasına gerek yok. Sömürgecilerine başkaldıran pek çok ulus, daha sonradan devletleşti ancak kapitalizm ortadan kalkmadı. Örneğin; Güney Afrika’da apartheid rejiminin yıkılması, kapitalizmin ortadan kalkmasıyla sonuçlanmadı.

Çeşitli ulusal kurtuluş mücadeleleri, kendilerine ulusal baskı uygulayan devletleri savaşı sürdüremez hâle getirdi. İrlanda’da IRA, Bask bölgesinde ETA bunun örneklerini oluşturuyor. Hem Birleşik Krallık, hem de İspanya devletleri bu hareketlerin zorlaması sonucu onlarla masaya oturdu, müzakere etti ve süreç ezilen uluslar adına çeşitli kazanımlarla sonuçlandı. Bütün bu örnekler, tek tek ezilen ulusların kazanımlar elde etmesi için antikapitalist olmak zorunda olmadıklarını ve kapitalizmin yıkılışının tekil ulusal sorunların çözümü için bir önkoşul olmadığını gösteriyor.

Peki, sosyalistler açısından ulusal sorunların çözümü ne anlama geliyor? Sosyalistler neden ulusal sorunun ezilen uluslar lehine çözümünden yana tutum alıyorlar? Öncelikle ezilen ulus üzerindeki baskının gerilemesi, devlet egemenliğinde bir gerileme anlamına geliyor. Dolayısıyla kapitalist devletlerin temel harçlarından biri olan milliyetçilik ideolojisi ezilen ulusların mücadelesi sayesinde gerilemiş oluyor. Milliyetçiliğin gerilemesi işçi sınıfı içindeki bölünmüşlüğün aşılmasında önemli bir noktaya işaret ediyor. Elbette bu, ulusal sorunun çözümü sayesinde otomatik olarak sınıf mücadelesinin gelişeceği anlamına gelmiyor. Ancak ezilen ulusların özgürleşmesinin,ezen ulusun işçilerinin de özgürleşmesine katkıda bulunabileceği anlamına geliyor.Üstelik işçi sınıfının ezilen ulusların mücadelesine destek vermesi, ezilen uluslara da güven verir.

Tekil ulusal sorunların çözümü, ulusal baskının tamamen ortadan kalkmasına yol açmaz. Kapitalizm dünyayı uluslara ve devletlere bölen bir sistemdir. Tekil ulusal baskıların ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkmasına gerek yoktur ancak ulusal sorunun bir bütün olarak ortadan kalkması için kapitalizmin tarihin çöplüğüne gönderilmesi gerekir.