Gezi direnişi sırasında Brezilya’da insanların “aşk bitti burası artık Türkiye” diyerek ayaklandıkları haberi geldi. Bir milyon gösterici ülkenin farklı şehirlerinde günlerdir sokakta.

Brezilya’daki ayaklanma durup dururken ortaya çıkmış değil. Toplu taşımaya getirilen zam insanları sokağa döken temel nedendi ancak devlet tarafından zammın geri çekildiği açıklanmasına rağmen protestolar devam ediyor.

Türkiye’deki bazı egemen medya organlarında Brezilya ve Türkiye’nin ekonomisinin büyümesine rağmen isyanların yaşanmış olmasını, ekonomiyi çekemeyen krizdeki ülkelerin komplosu olarak gösterme eğilimi var. Doğrudur, iki ülkenin benzerliklerini görmek gerek. Ancak benzerlik daha fazla adalet, özgürlük ve demokrasi talebine karşılık polis şiddeti, gaz bombası, plastik mermi ve bu şiddeti görmeyen medyada.

Ulaşım zammı protestosu hızla daha geniş taleplerin olduğu bir halk hareketine dönüştü.

2014 Dünya Kupası harcamalarına yönelik tepki de hareketin odağında.

Direnişçiler kamu kaynaklarının kupaya aktartılmasına, ulaşım koşullarındaki yetersizliğe, polis baskısına, barınma ve sağlık koşullarına karşı taleplerle sokaktalar. Tıpkı Türkiye’deki gibi olağanüstü bir polis şiddetiyle eylemler bastırılmaya çalışılıyor.

Cumhurbaşkanı Rousseff ise önce eylemcilerle gurur duyduğunu söyledi sonra ise bir reform programı açıklamak zorunda kaldı.

“Barışçıl göstericilerin liderleri” ile görüşmek istediğini söyleyen Rousseff her ne kadar Dünya Kupası’nın masraflarının kamu kaynaklarından karşılanmayacağını, petrol gelirlerinin eğitime aktarılacağını, ulaşımın geliştirileceğini açıklasa da sokaktaki aktivistlerin talepleri hareketle birlikte daha da gelişiyor.