30 Mart 2014 yerel seçimleri, AKP neoliberalizmine ve CHP ulusalcılığına karşı özgürlükçü sol alternatifin inşası için önemli bir dönüm noktası olacak. Yerel seçimleri takiben gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 genel seçimlerine giden bu süreçte darbelere karşı mücadelede, Gezi direnişinde, barış ve çözüm mücadelesinde öne çıkmış siyasal güçler kol kola girmeli ve inatçı bir mücadele vermelidir.

Bizler seçim sürecine parlamenter hesaplar, dar fraksiyon çıkarları, günü birlik politikalar penceresinden değil eksikliğini her düzeyde hissettiren Batı’da gerçek ve kitlesel sol muhalefetin inşasının gerektirdiği tarihsel ve güncel ihtiyaçlar çerçevesinde yaklaşıyoruz.

Bu mücadele işçilerin, yoksulların, ezilenlerin taleplerini temel alan bir dizi politik ilke üzerinde yükselmelidir. DSİP üyeleri olarak aşağıdaki temel yaklaşımlarda anlaştığımız, ortak talepler ve politikalar etrafında birlikte kampanya yapabileceğimiz adayları destekleyeceğimizi ilan ediyoruz:

Devletin ezdiği bütün halkların varlıklarının ve haklarının eşitlik temelinde tanınması, siyasal demokrasinin sınırlarının genişlemesini belirleyecek en kritik sorunudur.

Kürt halkı gasp edilen haklarının tanınması için verdiği mücadele yalnız bırakılmamamlıdır.

1915 yılında gerçekleşen Ermeni Soykırımı Türkiye Cumhuriyeti devletinin, toplumsal örgütlenmesinin ve egemen sınıfın şekillenmesinde belirleyici olan kanlı bir süreçtir.

Alevilere karşı ayrımcılık cumhuriyet tarihinin kadim sorunlarından birisidir!

Irkçılık, milliyetçilik, ulusalcılık ve İslam düşmanlığı devletin düşman yaratma, icat etme politikalarının vaz geçilmez eksenleridir.

Cinsiyetçilik, homofobi ve transfobi nefret söylemi ve doğrudan şiddetle elele cinsel yönelimler ve kadınlar üzerinde toplumsal cinsiyetçi fikir ve uygulamaları yaygınlaştırmanın aracı olarak işlev görüyor.

Nükleer enerjiye, termik santrallere, kentsel dönüşüme, HES’lere karşı mücadele küresel kapitalizm ve AKP’nin doğayı yıkım politikalarının ana başlıklarını oluşturuyor!

Türkiye’de bir yandan cumhuriyetin kuruluşundan beri süre giden sorunlar, bir yandan kapitalizmin devraldığı, derinleştirdiği sorunlar, bir yandan ulusalcılığın yarattığı sorunlar ve en sonu, 10 yıldan uzun bir süredir hükümet olan AKP’nin uygulamalarından kaynaklanan sorunlarla boğuşuyor. Bu sorunların çözümü için, kendimizi de kentimizi de kendimiz yönteceğiz diyoruz. Başka bir dünya, başka bir Türkiye, özgürlükçü antikapitalist muhalefetin sokakta kitlesel bir örgütlenmeye ulaşmasıyla mümkün olacak. Bu mücadelenin vazgeçilmez taleplerinden bazılarını hep birlikte savunalım;

Bütün halkların hakları eşitlik temelinde tanınsın!

Kürt halkına özgürlük! Abdullah Öcalan’a özgürlük! Barışa ve çözüme evet!

Ermeni soykırımı tanınsın, devlet özür dilesin!

Cemevleri’nin statüsü tanınsın!

Irkçılığa, milliyetçiliğe, ulusalcılığa ve İslam düşmanlığına hayır!

Cinsiyetçiliğe, homofobiye ve transfobiye karşı birlikte mücadele edelim!

Tüm nükleer santral kurma girişimleri, ihaleleri derhal sona erdirilsin!

Kentsel dönüşüm maskesiyle kentlerin tüm dokusunun sermayenin ihtiyaçlarına göre değiştirilmesine hayır!

HES inşaatları durdurulsun!

Kömürlü termik santrallara hayır!

Küresel ısınmayı durdurmak için yenilenebilir enerji istiyoruz.

Askeri vesayetin tüm uzantıları lağvedilsin. Tüm darbeler, darbeciler ve işbirlikçileri yargılansın. Ergenekoncular ve Balyozcular yetmez! Özel Harp Dairesi ve Seferberlik Tetkik Kurulu dağıtılsın!

Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıkları Savunma Bakanlığına bağlansın!

Zorunlu askerlik kalksın! Vicdani red hakkı tanınsın!

Asker tankına da polis TOMA’sına da hayır!

Türcülüğe hayır!

Tüm çalışanlara toplu sözleşme, grev ve sendikal örgütlenme hakkı!

10 metreküpün altındaki su, ücretsiz olarak dağıtılsın.

Parasız eğitim ve sağlık hizmeti istiyoruz.

İnsanca yaşayacak asgari ücret, tüm çalışanlara iş güvenliği.

Silaha, savaşa değil emekçiye bütçe!

Türkiye NATO üyeliğinden çıkmalıdır.

Küresel kapitalizme karşı küresel direniş. Diktatörsüz, kralsız, generalsiz başka bir Ortadoğu mümkün!

Derelere, ağaçlara, parklara, şehirlere, Kürtlere, Ermenilere, Alevilere, Süryanilere, başörtülü-başı açık tüm kadınlara, LGBT bireylere, işçilere, gençlere özgürlük!

Sınırsız düşünce, ifade, örgütlenme ve gösteri özgürlüğü.

Neo-liberalizme karşı antikapitalizm! Ulusalcılığa karşı halkların kardeşliği!