Küresel ısınmaya yol açan, petrol, kömür ve doğal gaz yakıtların tüketilmesi ile açığa çıkan sera gazlarının oranı hızla artıyor. Atmosferdeki karbondioksit oranı milyonda 392 parçacığa ulaştı. 1970'lerde, bilimciler küresel ısınma sorununu dünyaya duyurduğunda bu oran 385 ppm'di. Bilimciler bu oranın milyonda 350 parçacığa indirildiğinde 2 derecelik bir ısı artışının üzerine çıkılmasının durdurulabileceğini söylüyor. Ancak 2000'lerde daha artan sera gazlarının yol açtığı ısınma 4 dereceyi aşabilir.

Rüzgar çiftlikleri
5 milyon eve güneş paneli
Küresel ısınma ve antikapitalist politikalar

4 derecelik bir ısı artışı ile gezegen insan ve bir çok canlı türü için yaşanmaz hale gelecektir. Kutuplar eriyecek, deniz seviyesi artacak, kıyıya kurulmuş bir çok yerleşim bölgesi sular altında kalacaktır. Bugün kuraklık, çölleşme, fırtınalar, seller ile kendini gösteren iklim felaketlerinin düzeyi bilinmez bir seviyeye ulaşacaktır. Felaket hakkında insanlığı uyaran tüm bilimsel raporların gösterdiği gibi eğer şimdi bir şeyler yapmazsak yarın çok geç olacak.

Hükümetlerin ürettiği çözüm sorunu tek tek bireylerin sırtına yıkmak. Daha su kullanın, daha az elektrik yakın diyorlar. Küresel ısınmaya karşı mücadele eden bir çok kişi de bu görüşü paylaşıyor ve onlar da fedakarlık yapmamızı istiyor.

Fedakarlık yapmak istemiyoruz. Zaten yeterince fedakarlık yapıyoruz. Doğalgaz faturalarımız yüzlerce lira geldiğinde kombileri doğal olarak kısmak zorunda kalıyoruz. Su ve elektrik faturalarını fedakarlık yaparak ödüyoruz.
Dünyada 2 milyarı aşkın insan elektirik ve temiz sudan mahrumken, Türkiye'de 14 milyon insan açlık sınırında yaşarken bu insanların daha fazla fedakarlık bekleyemezsiniz. İklim değişikliği de fedakarlıkla durdurulabilecek bir şey değil.
Dünyadaki sera gazlarının yüzde 40’ı kömür , yüzde 40’ı petrol ve yüzde 20’si ise doğal gaz tüketiminden açığa çıkıyor. En büyük sera gazı üreticileri enerji santralları, fabrikalar, otomobiller.
Küresel ısınmanın durdurulabilmesi için sera gazı salım oranlarında radikal kesintiler yapmak gerekiyor.
Hükümetlerse gezegenin, canlıların, insanların geleceğini değil, şirketlerin kârlarını düşünüyor.
Antikapitalistler, hem küresel ısınmanın durdurulmasını hem de yoksulluktan kurtulmayı istiyor.  Çözüm kitlesel mücadelelerde.

- Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçilsin,
- Tüm kamu kuruluşları, okullar ve hastanelere tasarruflu ampuller takılsın,
- Tüm binalara ısı yalıtımı,
- Toplu taşımacılığa daha fazla yatırım, insani ve konforlu seyahat,
- Bunlara kaynak nereden gelecek diyorsanız, dünya hükümetlerinin şirketleri kurtarmak için son 6 ayda 200 trilyon dolar harcadığını hatırlatırız!

 

Rüzgar çiftlikleri

Türkiye’de 50 milyar KWh ekonomik olarak kullanılabilir rüzgar enerjisi potansiyeli bulunmakta. Bu 2007 yılı toplam enerji üretiminin yüzde 26’sına eşit.
Stanford Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre küresel düzeyde karalarda ve kıyılarda kurulacak rüzgar çiftlikleri küresel elektrik talebinin yedi katını karşılayabilecek potansiyele sahip olduğunu söylüyor.
Teknolojisi basit. Kurulumu kısa sürede yapılabiliyor. Korunması kolay, maliyetleri nükleer santral yapımından çok düşük. Yakıta ihtiyacı yok, kendi kendilerine çalışıyor.
Rüzgar kimi gün eser kimi gün esmez demeyin, bir yerde esmiyorsa başka yerde esiyordur.

 

5 milyon eve güneş paneli

Güneş de sıfır karbonlu temiz enerji kaynağı ve şu andaki enerji ihtiyacının kat be kat fazlasını sağlayacak potansiyele sahip. Yeni yapılan tüm binaların çatılarına güneş panellerinin yerleştirilmesinin yasal zorunluluk haline getirilmesini talep etmeliyiz.
Türkiye’de yaklaşık 8.5 milyon bina var ve neredeyse tamamında güneş paneli yok diyebiliriz. Bununla ne sağlayabiliriz? Ortalama bir evin yıllık sıcak su ihtiyacının yüzde 60’dan fazlasını sıfır karbon salarak elde edebiliriz. Güneş panelinin bir bina için ortalama maliyeti 5000 lira. Çoğu insan bu parayı ödeyemez. Bunu hükümetten bir kamu yatırımı olarak talep edebiliriz. 5 milyon eve 5 yılda güneş panelleri yerleştirilmesi maliyeti yaklaşık 12 milyar dolar. 5 milyon evin çatısının güneş panelleri ile kaplanmasının bu işsizlik ortamında yaratacağı istihdam müthiş bişey olacaktır. Küresel ısınmayı durdururken yoksulluğu da yok etmek mümkün olacaktır.
Güneşten sadece su ısıtmak için değil, elektrik elde etmek için faydalanılmaması, yani güneş pilleri ya da yoğunlaştırılmış güneş enerjisi, dünyanın sıcak, sürekli güneşli yerlerinde çok etkili olabilir.
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre dünyanın belli başlı çöllerinin yüzde 50’si güneş panelleri ile kaplansa şu anda tüm dünyanın kullandığından 18 kere daha fazla enerji elde edilebilir.Jeotermal, dalgaların gel-gitleri sırasında açığa çıkan enerji kaynakları da temizdir, kullanabiliriz.

 

Küresel ısınma ve antikapitalist politikalar

İklim aktivisti ve devrimci sosyalist yazar Jonathan Neale’in ‘Küresel Isınmayı Durduralım, Dünyayı Değiştirelim’ kitabı çıktı.
Sosyalist İşçi yazarı Doğan Tarkan’ın çevirdiği kitabı gerek kitapçılardan, gerekse Sosyalist İşçi satıcılarından edinebilirsiniz. 336 sayfalık kitabın fiyatı 16 lira.
Kitapta iklim değişikliği sorununun bütün boyutlarını ve çözüm yollarını bulabilirsiniz.