n Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm,
Friedrich Engels,
104 sayfa,
Sol Yayınları

Günümüzde çoğu sosyalist kendi fikirlerini ütopya kavramıyla açıklı- yor. "Bizim ütopyamız" kelimeleriyle başlayarak kapitalizmi eleştiriyor. Marks'ın yoldaşı Engels'e göreyse kendi sosyalizm anlayışlarının ütopyayla yakından uzaktan bir ilgisi yoktu. Engels, ütopyacı sosyalizm anlayışlarıyla marksizmin karşılaştırmasını Anti-Dühring adlı kitapta yer alan üç bölümde yaptı. Bu bölümler yazar tarafından yeniden düzenlenerek Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm başlığıyla ayrıca bir kitapçık olarak yayınlandı.
Ütopya, tasarlanmış olan ideal toplum ve devlet biçimi anlamına gelir. Köken olarak Yunanca "yok/olmayan" anlamındaki ou, "mükemmel olan" anlamındaki eu ve "yer/toprak/ülke" anlamındaki topos sözcüklerinden türemiştir. Thomas More'un 1516'da yazdığı Ütopya adlı kitap ile bu kavram yaygınlaştı ve günümüzdeki popüler kullanımına ulaştı. 18. Yüzyıla gelindiğindeyse Saint-Simon, Fourier ve Robert Owen gibi düşünürlerin yazdığı ütopyalar sosyalist edebiyatın bir parçası olarak kabul ediliyordu.
1848 yılında Marks ve Engels tarafından kaleme alınan Komünist Manifesto'nun Sosyalist ve Komünist Edebiyat başlıklı 3. bölümünde ütopik sosyalizm anlayışları da eleştirilmişti.
Manifesto, ütopik sosyalist fikirlerin henüz kapityalist toplumda sınıfsal karşıtlık belirginleşmediği, işçi sınıfının henüz gelişmediği bir dönemin ürünleri olarak görür. Dönemin ütopik sosyalistleri bu yüzden kendilerini hem işçi sınıfının hem de toplumun üzerinde ayrı bir yere koydular. Ütopyaları, emekçi sınıfların uğradığı adaletsizliği, insan doğasına aykırı olan sosyal yapıya ve özellikle kadınların ezilmişliğine dönük eleştirilerle doludur. Ancak Manifesto'ya göre ütopyacı fikirlerin gelişimi tarihsel gelişimle ters orantılıdır. Marks ve Engels işçi sınıfı devrimci eylemine dayanmayan ütopyacı fikirleri, taşıdıkları eleştiri ve özgürlük çığlığı ne olursa olsun yanlış buluyordu. Bu yüzden kendi dönemlerindeki ütopyacı firkileri kıyasıya eleştirdiler. Engels, Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm’de bu eleştiriyi kapsamlı bir hale getirdi.
Engels'e göre ütopik sosyalizm, sınıflı topluma dair derin bir eleştiri taşısa da sosyal temellere dayanmaz. Örneğin ünlü ütopyacı Robet Owen bir fabrikatördü. Eşitsizliğe ve adaletsizliğe karşıydı. Owen'a göre toplumsal zenginliğe el koyan varlıklı sınıfların bireyleri yaptıkları hatanın farkına varmaları, daha adil bir gelir dağılımına dayanan ideal bir toplumsal yapıyı kurmalıydılar. Owen, toplumsal değişimin öznesi varlıklı sınıfların, okumuş, aydınlanmış bireylerinde görür.
Ütopyacı fikirlerin neredeyse tümü aslında böyledir. Ancak bu devrimci bir değişim yaratmaz. Yeni bir toplumun kuruluşu, kapitalist toplumda ezilen ve sömürülen yığınların kendi eyleminden geçer. Bu eylemi yapanlar dünyayı değiştirirken kendilerini de değiştirirler.
Engels'e göre kurulacak yeni toplumun yapısı ancak o toplumu kuran değişmiş ve özgürleşmiş emekçi sınıflar tarafından belirlenebilir. Bunu küçümseyen ya da üstünden atlayan her fikir, akıllı bir insanın tasarımı olarak işçi sınıfına ve zilenlere dışarıdan dayatılır ki Marks işçi sınıfının önce kurtacılardan kurtulması gerektiğini söyleyerek bu dayatmaya karşı net bir tutum almıştı.
Engels'in kitapçığında idealist felsefe ile materyalizmi, İngiliz ve Fransız ütopyacılarının toplumsal ve iktisadi eleştirileriyle marksizmi karşılaştırıyor. Farklı sosyalizmlerin ortaya çıkışları kapitalist toplumun iktisadi ilişkileri arasındaki bağı kurarak açıklıyor.
100 sayfalık Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm, hem kolay okunur ve anlaşılır hem de okuru bir çok bilgi ve tartışmayla tanıştıracak derinlikte bir çalışma. "Bizim ütopyamız" diye konuşmalarına başlayan ve sosyalizmi bugün de bir ütopya olarak gösterenlerin marksizmle yakından uzaktan bir alakalarının olmadığını Engels yıllar önce göstermiş.
Volkan Akyıldırım