Sağlık Bakanlığı her yıl onlarca işçinin ölümüne yol açan, çok daha fazla işçide solunum yolu hastalığına yol açan “kot taşlama”ya sonunda yasal bir önlem aldı. Bakanlık, her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılmasını yasakladı. Bu maddeler ölümcül olan slikozis hatalığına sebep oluyor.
Kot taşlama işçilerinin iki yılı aşkın bir süredir devam eden hak mücadelesi bir kazanım vermiş oldu. Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi yaptığı açıklamada “mücalemizin en somut kazanımını ede ettik, ama bu yeterli değildir” dedi. Komite, Sağlık Bakanlığı’nın bugüne kadar çalışan, çalışmış ve meslekten mağdur olmuş işçilerin sosyal güvencelerinin sağlanmasını, bu konuda sorumlu olan kamu görevlileri hakkında soruşturma açılmasını, yerel yönetim ve mülki idarelerin kayıt dışı çalışan işyerlerinin bir an önce tespit edilip kapatılmalarını talep ediyor.
Sadece Türkiye’de 10.000’e yakın işçi hasta ve günümüzün tıbbi olanaklarıyla hastalığa etkin bir tedavi yöntemi bulunamıyor. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından ortaklaşa yürütülen Küresel Eylem Planı (1995) sonucunda, 2015 yılına kadar hastalığın tüm iş kollarında görülme sıklığının azaltılmasının, 2030 yılında ise dünyadan tamamen yok edilmesinin hedefleniyor. Türkiye’de çalışan nüfus içinde yılda ortalama her 100 kişiden 4’ü meslek hastalığına yakalanıyor. Buna rağmen sadece 2 tane meslek hastalığı hastanesinin bulunması devletin bu konudaki duyarlılığını gösteriyor.
Ancak kot taşlama işçilerinin mücadelesi henüz bitmedi. Ölüm atölyeleri kapatılıyor. Ancak hasta işçilerin sağlık harcamaları, iş göremeyecek durumda olanlara emekli maaşı bağlanması, mağdur ailelere sosyal yardım, bu işkolunda çalışmak zorunda olanlara yeni iş imkanları yaratılması gerek. İşçiler bu haklı kabul edilmesini ve dayanışmanın sürmesini istiyor.

Tuna Öztürk