Bilim insanları uzun bir süredir yeni bulgularla küresel iklim değişimi sorununa dikkat çekiyor.
Son olarak Kuzey Kutbu’ndaki bir büyük buzul parçasının daha eriyerek çökmekte olduğu açıklandı.
Atmosferdeki karbondioksit birikiminin aşırı hızlanması sonucu başlayan küresel ısınma kutuplarda ve yüksek dağlarda buzulların erimesine yol açıyor.
Buzulların erimesi bir yandan denizlerin yükselmesine neden oluyor, diğer yandan da büyük kasırgalar doğuruyor.
Her sene kasırgaların sayısı artıyor ve şiddetleniyor.

Öte yandan buzulların erimesi dünyanın bazı bölgelerinde çok büyük sellere  bazı bölgelerinde de kuraklık yaşanıyor.
Bilimciler okyanuslarda asit oranının da küresel ısınmaya bağlı olarak artığını ve artan asitlenmenin okyanuslardaki karbondioksit emen canlıların ölümüne neden olduğunu söylüyor.
Böylelikle atmosfere salınan karbondioksitin okyanus canlıları tarafından emilmesi olanağı ortadan kalkıyor, geri beslenme yolları kapanıyor ve dolayısıyla küresel ısınma daha da artıyor.
İnsanlığın çok hızla önlemler alması gerekiyor. Aralarında Türkiye’nin de olduğu ileri ülkeleirn derhal karbondioksit salınımlarında yüzde 80 kesinti yapmaları gerekiyor. Bunun tek yolu fosil yakmaya dayalı enerji santrallarını kapatmak. Ayrıca ulaşımda toplu taşımacılığa, özellikle de raylı toplu taşımacılığa geçmek gerekiyor.
Bunları ancak hükümetler yapabilir. Biz ise hükümetlere baskı oluşturabiliriz.
25 Nisan’a katıl!

 

sosyalist isci - İş, iklim, adalet

Geçen hafta küresel kapitalizm iki önemli zirve gerçekleştirdi.
Dünyanın en zengin 20 ülkesi krizin faturasını işçilere ve yoksullara nasıl ödeteceklerini konuştu. Ancak krize ilişkin bir çözüm üretemedi.
Küresel kapitalizmin askeri örgütü NATO'da toplandı. NATO zirvesinden Afganistan ve Pakistan'ı kana boğma kararı çıktı. Obama tüm müteffiklerinden daha fazla asker istedi.

İki zirvede antikapitalistler ve savaş karşıtları tarafından protesto edildi. Avrupa'nın sokaklarında "iş, iklim, adalet" sloganı yankılandı.
Göstericiler bu sloganla önümüzdeki dönemin mücadele hattını da tarif etti.
Patronlar kendi yarattıkları krize bir çözümleri yok. Fatura çalışanlara çıkartılıyor. Binlerce işçi işten atılıyor. Tüm dünyada işten çıkarmalara karşı direnmeliyiz. Hükümetlerden askeri harcamalarını kesmesini, şirketleri değil yoksulları kurtarmasını talep etmeliyiz.
Kapitalistler dünyayı felakete sürüklüyor. İklim değişikliğini onlar yarattı. Gezegeni bir yok oluşa ittiler. 6 milyarın hayatını hiç düşünmediler. Petrol, kömür, ve doğal gaz yakmaya devam ediyorlar. Tüm dünyada hükümetlerden iklim değişikliğini önleyici politikaları bir an önce uygulamalarını istemeliyiz.
Küresel kapitalizmin dünyasında adalet yok. Iraklılar, Afganlar, Filistinliler, Kürtler için adalet işlemiyor. Savaş ve halkların üzerindeki emperyalist baskı devam ettikçe barış çok uzakta duracak. O yüzden işimizi ve iklimi savunurken herkes için adaleti de talep  etmeliyiz.
Sosyalistler bu yeni dönemde krizin, küresel ısınmanın, savaşların mağdurlarını birleştirmek ve 6 milyar insanın çıkarlarını savunmak göreviyle karşı karşıya.

Marksizm 2009
1992'den bu yana DSİP tarafından düzenlenen Türkiye'nin en büyük sosyalist tartışma platformu Marksizm 2009, 21-22-23 Mayıs'ta İstanbul'da gerçekleşecek. Dünya iki büyük krizle sarsılırken Marksizm 2009 olan bitenler üzerine konuşmak için iyi bir fırsat.
29 Mart seçimlerinden sol hezimetle çıktı. Ancak solun çoğunluğu gereken dersi çıkarmış değil. 2 yıl sonra genel seçimler var. CHP ve MHP sıranın tekrar kendilerine gelmesini bekliyor. Bu tabloyu değiştirmeliyiz. Türkiye'ye kitlesel ve radikal bir sol gerek. Marksizm 2009 kürsüsünde yeni bir solu yaratmak konusunda kararlı bir çok farklı isim konuşacak.