Türkan Saylan için feryat edenler, şimdi susuyor
Geçen hafta Ergenekon korosu işbaşındaydı. Türkiye'de darbelere ve sayısız suç ile cinayete imza atmış Ergenekon'a karşı soruşturmayı engellemek isteyenler Türkan Saylan'ın evi arandı diye ortalığı ayağa kaldırdılar. Sosyalist İşçi, Ergenekon korusunun yakında susacağını söylemişti. Sustular. İstanbul Poyrazköy'de İstek Vakfı'na ait olan ama nedense 1992'de beri Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı SAT (Su altı taaruz) birlikleri tarafından kullanılan alanda yapılan kazılarda şimdiye kadar üç cephanelik bulundu.

Suikastlerde kullanılan LAV silahları başta olmak üzere bir çok silah, patlayıcı ve mühimmat kullanmak üzere hazırlanarak oraya gömülmüştü. 4 subay tutuklanırken, kazılar devam ediyordu. Saylan için ortalığı ayağa kaldıranların hiç biri bu kan dökme hazırlığını protesto etmedi.
Hürriyet gazetesi silahların önemsiz olduğunu söyledi. Ergenekon soruşturmasının başında 'bir av tüfeğiyle darbe mi olur' diye manşet atan Cumhuriyet gazetesi gibi. Ancak bu sözlere kimse inanmadı. Aralarında saldırı için hazırlanmış ve özenle poşetlenmiş 22 LAV silahının da bulunduğu cephanelikler büyük bir saldırı hazırlığına işaret ediyordu. Medyaya Ergenekon savcılarına suikast hazırlığı için kullanılacakları haberi sızdı. Zekeriya Öz ve diğer savcılar dava başladığından bu yana ölümle tehdit ediliyordu.
Hem darbeye, hem şeriata karşı çıktığı söyleyen Türkan Saylan ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği TSK'ya ait askeri mühimmatın toprağın altına gömülmesi karşısında sesini hiç çıkarmadı. Saylan’a başta verilen destek, yönetcisi olduğu derneğin sivilleri fişlemesi ve askerlerle olan ilişkileri ortaya dökülünce geriye çekildi.
Ergenekon çetesinin yasal uzantısı Atatürkçü Düşünce Derneği 17 Mayıs'ta Ankara'da miting çağrısı yaptı. Talep Ergenekon soruşturmasının durdurulması! Saylan figürü etrafında birleştirilen koro belli ki darbecilere cesaret verdi. Şimdi Cumhuriyet Mitingleri Türkiye'nin darbeci geçmişiyle yüzleşmesini engellemek, askeri vesayeti korumak, kronikleşen bir çok sorunu çözümsüzlüğe itmek gibi açık hedeflerle gerçekleşiyor. Ancak ADD daha baştan çok geniş bir kesimin tepkisini toplamış durumda.
CHP ve kitle örgütleri yönetimindeki uzantıları ise Ergenekon soruşturmasını engellemeye, alaya alıp içini boşaltmaya çalışıyor. Doğan Holding var gücüyle soruşturmayı karalayıcı yayım yapıyor.
Ergenekon soruşturmasının bundan sonraki her dalgasında benzer şeyler olacak. Çok saygın darbecilerden biri seçilecek. 20 Temmuz’da generallerin sıra generallerin ilk kez darbe suçundan yargılanmasına geldiğinde Ergenekon Silahlı Terör Örgütü soruşturmayı durdurmak için bir çok hamle yapacak. İçerde darbeciler biribini suçlarken, yüzlerce itiraf ve onlarca gizli tanık konuşurken, ulsacı cephe kendi içinde bölünürken dışarıya tam tersi bir durum yansıtılmaya çalışacak. Ama bunların hiçbiri sökmeyecek.
Türkiye toplumunun çoğunluğu darbelere karşı ve demokradiden yana. Her zaman böyle olmuştu, ama ilk kez bu tutum kendini açıkça ifade ediyor ve darbecilerle mücadeleye girişiyor.
Ergenekon soruşturmasının tüm engellere rağmen ilerleyecek olmasının arkasında gerçek bir güç aranıyorsa tam da burada bulunmalı.