Volkan Akyıldım
Tiananmen Ayaklanması'na katılan orta yaş üstü eylemcilerin bir çoğu aynı saptamayı yapmıştı. Bu sefer ki ayaklanma ancak 1949'la kıyaslana- bilirdi. 1949'da burjuva milliyetçisi Çan Kay Şek'in iktidarına karşı öfke duyan milyonlarca işçi ve köylü ayaklanmış, Mao Zedung iktidara el koymuştu. Pekin ve Şangay gibi büyük şehirlerde sokaklara çıkan yüzbinlerce kişi Çin Komünist Partisi gerillarını sevinçle karşılamıştı.
1927'de Çin işçi sınıfı bir kez devrime teşebbüs etmişti. Ayaklanmaya önderlik eden Çin Komünist Partisi'nin o günkü liderliği troçkistti ve Ekim Devrimi'nin yolunda yürümekten yanaydı. Ancak Stalin onları işçi devrimi yapmamaya çağırdı. Çin geri bir köylü ülkesiydi. Önce burjuvazi iktidara gelmeli ve sanayi gelişmeliydi. İşçi sınıfı beklemeliydi. ÇKP'den burjuva milliyetçisi parti Kuomintang'la birleşmesi istendi. SCCB'nin baskısıyla ÇKP'nin üye listeleri Kuomintang'a verildi. Büyük şehirlerdeki grev hareketi ve ayaklanma durduruldu. Kuomintang'ın tetikçileri ellerindeki üye listelerindeki isimleri teker teker öldürdü. Öncü işçiler ve devrimciler katledilmiş, bir işçi sınıfı partisi olan ÇKP yok edilmişti.
Mao Zedung'un aralarında bulunduğu bir grup aydınsa bir kaç yıl sonra Çin Komünist Partisi'ni yeniden örgütlemeye girişti. Onların hedefi sosyalist devrim değildi. Çin'in geri kalmışlığını çözmek asıl sorundu. ÇKP denetiminde ulusal sanayinin geliştirilmesi ve Çin'in diğer devletlerle rekabet edebilecek bir güce ulaşmasını istiyorlardı.  Zayıf ve işçi sınıfından kopuk olan yeni ÇKP'nin imdadına kitle hareketi yetişti. II. Dünya savaşı, Çin ile Japonya arasında süren savaş büyük bir yoksulluk ve yıkım yaratmıştı. Mao Zedung ve arkadaşlarından başka iktidara el koyacak hiç bir güç yoktu.
1949 yılının sonbaharında Pekin'e giren, 1 Ekim günü savaşın son bulduğunu ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğunu ilan ÇKP'nin yayımladığı ilk emir işçilerin fabrikalara, köylülerin tarlalara dönmeleri oldu. İşler eskisinden çok daha fazla çalışarak düzenli olarak yürütülmeliydi. Çin'de sermaye birikimi hızlandırılmalıydı. ÇKP dışında hiç bir partinin, sendikaların hatta partiden bağımsız sanat dergilerinin bile yayımlanması yasaklandı. İşçilerin ve köylülerin başlattığı sürekli devrim yolundan saptırılmış ve SSCB'dekine benzer bürokratik devlet kapitalisti bir rejim kurulmuştu.
Çin'de üretimi, tüketimi ve toplumsal yaşamı sadece parti belirliyordu. ÇKP'nin milyonlarca üyesi vardı, ama partinin politikalarını ÇKP başkanı Mao Zedung saptıyordu. Ondan sonra ise genel sektereler ve yanılmaz merkez komiteler kararı verdi.
1960'ların sonunda dünya ekonomisi krize girdi. Kriz SSCB, Doğu Avrupa ve Çin'deki stalinist rejimleri de etkiledi. Batı'da yeni-liberalizmin işçi sınıfına saldırısı başlamışken ÇKP 1978'de bu eğilime paralel olarak ‘piyasa sosyalizmi’ni ilan etti. Ekonomi, ÇKP denetiminde olacaktı. Ancak ticari girişimler, şirketleşme, mülk edinme gibi haklar Çin'li kapitalistlere tanınanacaktı. Çin, SSCB'den erken davranarak krize yanıt vermiş ve yoğun bir emek sömürüsüne gir- iş mişti. Ekonomik politikaların sonucu sosyal yıkımdı. İşsizlerin sayısı arttı. Özel girişimcilerin elinde emek piyasası kuralsız- laştırıldı. Rüşvet yaygınlaşırken, ücretler düştü. Doğu Avrupa ve SSCB'de yşayan milyonlarca insan gibi Çin halkı da sefaleti yaşıyordu.
4 Nisan'da 3 bin öğrenci Tiananmen Meydanı'nında gösteri yaptı. Yıllardır biriken öfke patlamıştı. ÇKP göstericilere karşı nasıl tutum alacağı konusunda ikiye bölündü. Bir taraf göstericilerle konuşulmasını isterken, diğer taraf zorla dağıtma yanlısıydı. Bölünme ve kararsızlık, 3 bin öğrencinin eylemini bir an da büyüttü. Korku yok olmuştu. 29 Nisan'da 50 bin öğrenci Pekin sokaklarında yürüdü ve ÇKP'nin taleplerini bir an önce yerine getirmesini istedi. Öğrencilerin çoğu sosyalistti. ÇKP'deki bürokrasiden ve yozlaşmadan nefret ediyorlardı. 4 Mayıs'ta Pekin'de bu kez yüzbin öğrenci ve işçi yürüdü. İşçiler kitlesel olarak harekete katılmıştı. 13 Mayıs'ta kendilerini 'iç kargaşa çıkarmak'la suçlayan ÇKP'yi protesto eden öğrenciler ve işçiler Tiananmen Meydanı'nı işgal etti, açlık grevine başladı. Açlık grevi 200'den fazla şehirde grevlere ve protesto gösterilerine ulaşan bir dalgayı başlattı.
20 Mayıs günü sıkıyönetim ilan edildi. Çin ordusunun yüzde 10'unu oluşturan 300 bin asker Pekin'e yerleştirildi. 3 Haziran günü Çin Halk Ordusu'na bağlı tanklar alana giriş yaptı. Öğrenciler tankların önüne çıktılar. Tanklar üzerilerine sürüldü. Binlerce öğrenci ve işçi yaşamını yitirdi. Binlercesi tutuklandı. 15 Haziran’a kadar çatışmalar bir çok yerde sürdü. Ancak ayaklanma bu kez kanla bastırılmıştı.
Ayaklanma sırasında eylemcileri diyalogla ikna etmeyi savunduğu için ÇKP genel sekreterliğinden alınan Zhao Ziyang anıları büyük bir direnişin tarihine ışık tutacak.