Volkan Akyıldırım

Dünyada ve Türkiye’de bir çok gazete kapanıyor, yerlerini internet sitelerine bırakıyor.

İnsanlar haberleri gazete bayilerine giderek değil cep telefonlarından, tabletlerden, bilgisayarlardan takip ediyor.

Twitter, Facebook, sosyal medya hem başlıca haber kaynağı hem de bir çok protestonun örgütlenme aracına dönüşüyor.

Neden hala Sosyalist İşçi’yi kağıda basarak sokakta, işyerlerinde, okullarda elden satmaya çalışıyoruz?

Kapitalist toplumun nesnel yapısı

“Egemen sınıfın fikirleri her çağda egemen fikirlerdir. Yani toplumun egemen maddi gücü olan sınıf aynı zamanda egemen entelektüel gücüdür de.”

Karl Marx’ın dikkat çektiği bu nesnel durum günümüz kapitalizmi için de geçerli. Basılı medyada da sosyal medyada da hakim egemen fikirler egemen sınıfın fikirleri. Ve bu fikirler ancak mücadele içerisinde kırılabiliyor.

Kapitalist toplumun yapısını eşitsiz gelişme belirler. Eşitsiz gelişme işçi sınıfı kitlelerininin bilincindeki eşitsizliklerle kendini gösterir.

Mücadelenin büyümediği durumlarda büyük yığınlar egemen sınıfın fikirlerinin etkisi altındayken, küçük bir azınlık devrimci fikirlerin taşıyıcısı olur.

Devrimci parti, devrim anına kadar bu azınlığın örgütlenmesidir ve büyük çoğunluğu sosyalizme ikna etmeye çalışır.

Yayın ve örgütlenme

Bu ikna, siyasi gerçekleri teşhir ederek (ajitasyon) ve egemen sınıfın yaydığı fikirlerle hesaplaşarak önerdiğimiz yeni toplumsal düzeninin temellerini her bir mücadele konusu üzerinden açıklayarak (propaganda) mümkün olabilir.

Marksistlerin silahı devrimci fikirlerdir. Bu yüzden Sosyalist İşçi gibi gazeteler çıkartırız. Sosyalist İşçi sattığımız herkese birlikte örgütlenme ve mücadele çağrımızı ulaştırırız. Olan bitenler ve gelecek hakkında tartışma fırsatı buluruz. Devrimci gazete, işçi sınıfı ve ezilen bireyler arasında devrimci partinin ağlar kurmasının aracıdır. Bu ağlar, demokratik merkeziyetçilik yani her günkü sınıf mücadelesi içinde tartışma ve birlikte davranmayla birleşir. Sosyalist İşçi gibi devrimci gazeteler, bu yüzden masabaşlarında değil mücadelenin içinden gelir. Sadece bugünkü mücadelelerden değil, 400 yıldır kapitalizme karşı uluslararası işçi hareket mücadeleden de. Hareketin her seferinde sıfırdan başlamaması, sistemden devrimci kopuşun yenilmemesi için devrimci parti gerekir. Çünkü bir araç olan parti, işçi sınıfının hafızasıdır ve devrimci gazete tam da bunu mücadele eden kitlelere götürerek işçi sınıfı mücadelesinin gelişmesine yardımcı olur.

İntenetin sınırları

İnternet, yazılı basındaki burjuva sansürü kırdı. Dünyanın en uzak köşesinde gelişen mücadeleleri anında öğreniyoruz. Kapitalizmin 7 milyar insana yaşattığı onca acıyı ve sistemin acımasız işleyişinin sayısız göstergeyi ekranda okuyabiliyoruz. Ancak sadece siyasi gerçekleri öğrenmek ya da bir çok sorun hakkında detaylı bilgi almak yetmiyor, çünkü:

- Türkiye’de nüfusun yüzde 50’si, dünyada ise 4.4 milyar insanın internete erişimi yok.

- İnternette, sosyal medyada hakim fikirler egemen sınıfın fikirleri.

- Bu toplumdaki haksızlıklara karşı çıkan birey, kolektif mücadele öneren diğer bireylerle ve örgütlenmelerle değil ekranla ilişki kuruyor.

- Facebook ve Twitter acil eylem çağrılarını yaygınlaştırsa da mücadele internet üzerinden değil gerçek yaşamda mücadele eden aktivistler tarafından inşa ediliyor.

Her alanda hegemonya mücadelesi yürütmek zorundayız. Bizim de sosyalistisci.org ve marksist.org gibi internet sitelerimiz var. Ancak Sosyalist İşçi gazetesi olmadan fabrikalarda, işyerlerinde, okullarda, sosyal hareketlerin içinde örgütlenemeyiz.

Antikapitalist hareketin ve Arap Devrimleri’nin en önemli dersi, dünyanın her yerinde işçi sınıfının içinden destek bulan güçlü devrimci partiler inşa etmenin gerekliliği. Devrimin zaferine kadar Sosyalist işçi’yi çıkarmaya, sokaklarda satmaya ve partiyi inşa etmeye devam!