Kolin şirketi ilk kez 17 Eylül’de gece yarısı kepçelerle Soma’nın Yırca Köyü’ne girdi ve o akşam köylüler yetişene kadar 13 zeytin ağacını kesti. Ve hala Kolin şirketi hukusuz bir biçimde zeytin ağaçlarını kesmeye devam ediyor. Şimdiye kadar bölgedeki köylülerin tek geçim kaynağı olan 900 zeytin ağacı kesildi. Yırca’nın etrafında iki tane kömürlü termik santral var ve bu yıkım üçüncü termik santral uğruna yapılıyor.

Bakanlar Kurulu, köylülerin haberi olmadan 490 dönümlük zeytinlik alanı kömürlü termik santral yapması için “acele” kamulaştırdı. Asliye hukuk mahkemesi tebligat dahi yapmadan kamulaştırılan araziler için “kesin olarak” el koyma kararı verdi. Devlet desteğini arkasına alan Kolin şirketi de köylülerin hasatlarını dahi yapmalarına izin vermeden ağaçları kesmeye başladı. “Zeytin ağaçları, bizim çocuğumuz, ekmeğimiz, geleceğimiz” diyerek kesime direnen köylüler şirketin güvenlik elemanlarınca dövüldü, yerlerde sürüklendi, kelepçelendi.

Daha aylar öncesinde yine Soma’da bir kömür madeninde yine devlet korumasındaki bir şirketin kârı uğruna 301 madenci öldü. Ve yine Soma’da kömürlü termik santral uğruna yüzlerce zeytin ağacı kesiliyor, sadece bölgedeki insanların değil, tüm insanlar için tehdit oluşturan ölümcül bir enerji uğruna ve yine devlet koruması altındaki bir şirketin kârı uğruna.

İklim değişikliğini körükleyen faktör

AKP hükümetinin onlarca termik santrale ruhsat verdiği, yöre halkının ne dediğine bakmadan desteklediği termik santraller küresel ısınmayı körükleyen en önemli faktör. Bilim insanları felaketi önlemenin ilk şartının kömürle çalışan termik santralleri kapatmak olduğunu söylüyor.