Avi Haligua
İşgal herşeyi çürütür
Filistin'de El Fetih'in 20 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği kongrenin yankıları sürerken, Filistinli örgütler arasındaki çatışmalar da şiddetlenmeye başladı. Geçen hafta Gazze Şeridi'nin denetimini elinde bulunduran Hamas ile radikal İslami örgüt Cünd ü Ensarullah arasında yaşananlar Gazze'deki durumun bir özeti gibi.   
Gazze'de ki çatışmalar, Cünd ü Ensarullah'ın, Refah kentinde 100 silahlı militanıyla birlikte Bin Tayniyye Camii'nde, Hamas'ın kontrolünde bulunan Gazze Şeridi'ni 'İslami Emirlik' ilan etmesinin ardından Hamas güçlerinin camiyi kuşatmasıyla son buldu.
Filistin Sağlık Bakanlığı Gazze yetkilisi Dr. Muaya Hassanain, çatışmada biri 11 yaşında çocuk, 6'sı polis 22 kişinin öldüğünü, 150 kişinin de yaralandığını söylerken, Hamas İçişleri Bakanı İhab Hüseyin, ölenler arasında Cünd ü Ensarullah lideri Abdul Latif Musa ile yardımcısının da bulunduğunu açıkladı.
El Kaide'ye yakın olduğu ileri sürülen Cünd ü Ensarullah örgütü Hamas'ı liberal olmakla suçlayarak, sıkı Şeriat yasalarının uygulanmasını savunuyor. Örgüt il kez Haziran ayında Gazze'de bir İsrail kontrol noktasına düzenlediği başarısız bir eylemle gündeme gelmişti. Cünd ü Ensarullah örgütünün kaç üyesinin olduğu bilinmiyor.
El Fetih ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nü (FKÖ) "terörist" ilan ederek Hamas'ın süreç içinde büyümesi için gerekli koşulları sağlayan İsrail'in yeni "teröristi" Hamas'ın da muhtemel "liberaller" kervanına katılımı böylece gerçekleşti.
Bu arada, El Fetih Beytüllahim'de, 20 yıl aradan sonra kongresini gerçekleştirdi. İlk kez Filistin topraklarında, yapılan kongre ile Merkez Komitesi ve Devrim Konseyi üyeleri yeniden belirlendi. Filistin başkanlık ve parlamento seçimlerinin öncesinde gerçekleşen kongre ile El Fetih, yoz ve çürümüş olduğuna dair genel kanıyı dağıtmaya çalışıyor.
İsrail'deyse bu aralar, Türkiye'nin güneydoğsunu satın alarak burayı İsrail'e katmaya niyetli Yahudiler hiikayesinin Arap versiyonu yaşanıyor. İsrail'in nüfus yoğunluğunun düşük olduğu kuzeydeki Galile ve güneydeki Negev Çölü etrafındaki tarıma uygun bölgeden onlarca hektar arazinin Körfez ülkelerinde yaşayan Araplar'a satıldğı bu ara İsrail medyasının leziz haberlerinden. İsrail'deki bazı tarım arazilerinin yüklü paralar karşılığında Körfez sermayesine satışının engellenememesi gerçeği bir yana, Siyonistler'in canı sıkkın; vatan elden gidiyor.. İsrailliler şimdi, Körfez sermayesinin bu yeni girişiminden tedirgin. Ancak "ekonomik kriz, toprak sahiplerini de zora sokmuş".
İşgal her yanı çürütmeye devam ediyor. Militarizm ve milliyetçilik bir kez daha çözüm değil…