Rıfat Solmaz
"Sol" komünizm: Bir çocukluk hastalığı
V. I. Lenin, Sol Yayınları

Lenin'in Avrupa radikal solunda yaşanan bir dizi tartışmaya verdiği ağır bir yanıt olan "Sol" komünizm kitabı, bugün hala güncelliğini koruyor. Bolşevizmin tarihinin belli başlı evrelerini anlatarak, Rusya'da devrimci hareketin sol içinde hangi güçlerle, hangi geleneklerle mücadele ederek şekillendiğini anlattığı bölümden sonra, Avrupa'da Lenin, tırnak içinde sol adını verdiği grubun belli başlı politik tartışmalardaki temel hatalarını ele alıyor.
Bugün de karşılaştığımız bir dizi temel tartışmaya Lenin'in o gün verdiği yanıtlar öğretici. Devrimcilerin gerici bir sendikada çalışıp çalışmayacağı, devrimcilerin parlamento seçimlerini sürekli olarak boykot edip etmeyeceği, sosyalistlerin hiçbir zaman uzlaşmaya girip girmemesinin doğru olup olmadığı güncel tartışmalar içinde ele alınıyor.
Lenin, özellikle Bolşevik Partisi'nin 1905 devrimi öncesinde yapılan seçimleri boykot kararı almasının, sosyalistlerin tüm seçimleri boykot edeceği anlamına gelmediğini şöyle anlatıyor: "O tarihte, bu boykot kararı, gerici parlamentolara katılmamanın genel olarak doğru bir davranış olduğu için değil, yığın grevlerinin siyasi greve ve sonra da devrimci greve ve en sonunda da çarlığa karşı ayaklanmaya doğru hızla dönüştüğü nesnel durumun doğru olarak hesaplanmasından ötürü verilmişti."
Lenin, özetle, boykot kararının evrensel bir sosyalist taktik olmadığını, seçim taktiklerinin koşullara göre belirlenmesi gerektiğini anlatıyor.
"Sol" Komünizm zengin tartışmalarla dolu. Zaman zaman moda mertebesine yükselen anarşist hareketle ilgili Lenin şunları söylüyor kitabında: "Anarşizm, çok kere işçi sınıfının oportünist günahları için bir çeşit ceza olmuştur…Eğer Rusya'da, küçük-burjuva nüfus, batı ülkelerindekinden kalabalık olmasına rağmen, 1905 ve 1917 devrimlerinde ve bu iki devrime hazırlık sırasında, anarşizmin nispeten önemsiz bir etkisi olmuşsa, hiç şüphe yok ki, bu, kısmen oportünizme karşı her zaman en uzlaşmaz ve en amansız savaşı yürütmüş olan Bolşevizm sayesindedir. 'Kısmen' diyorum, çünkü anarşizmin Rusya'da zat-yıf düşmesini sağlamada asıl büyük etkiyi yapmış olan şey, bu akımın, geçmişte (1870-1880) ülkemizde tam olarak açılıp gelişme fırsatını bulmuş olması ve böylelikle teorisinin ne kadar yanlış, devrimci sınıfa kılavuzluk etmeye ne kadar yetersiz olduğunu açıkça göstermiş olmasıdır."
Sadece anarşizm değil Lenin'in uğraştığı sol akım. Lenin, "proleter sınıf mücadelesinin koşullarından ve gereklerinden kaçan şu küçük-burjuva ihtilalciliğine karşı uzun yıllar süren bir mücadelede" şekillendiği için Rusya'da marksizt geleneğin güçlü olduğunu anlatıyor. "Kapitalizmin iğrençlikleri karşısında öfkeye kapılan küçük-burjuva, bütün kapitalist ülkelere özgü anarşizm gibi toplumsal bir fenomendir" diyen Lenin, "Sol" Komünizm kitabında, sekterliğe, ikameciliğe, işçi sınıfının yerine kendi eylemini koyan ve bunu gürültülü ve şatafatlı bir biçimde yapan sözde "keskin" solculara, sosyalizmin bir kitle hareketi olarak önemini, işçi sınıfının aşağıdan eyleminin sayısız deney biriktirdiğini ve bu deneylerin içinde önemli olanın öncü işçilerin sınıfın ve ezilenlerin geri kalanından kopmaması olduğunu vurguluyor.
Küçük-burjuva ihtilalciliğe gelince, kitap, sadece bu ihtilalcilik türü Türkiye'de çok rağbet gördüğü için bile her gerçek marksistin okuması ve ders çıkartması gereken bir çalışma.