Japonya'da gerçekleşen seçimlerde, ülkeyi 50 yıldır yöneten Liberal Demokrat Parti (LDP) şaşkınlık yaratan bir yenilgiyle karşılaştı. Seçimlerde büyük bir zafer kazanan ise Japonya Demokrat Partisi (JDP) oldu. Önümüzdeki dönemde mecliste 119 LDP'li vekile karşılık 308 JDP'li milletvekili olacak.

LDP hükümetine öfke duyan, eğitimin paralılaşmasına ve artan işsizliğe öfke duyan geniş kitleler Demokrat Parti'ye oy verdiler, dolayısıyla kitlelerin yeni hükümetten talebi neoliberal politikalara karşı durulması.

Japonya'da sola verilen oyların artmasının sebebi küresel ekonomik kriz: Yetkililer krizin etkilerinin artık azaldığı ve ekonominin kendisini toparlamaya başladığı yönünde açıklamalar yapsa da istatistikler böyle söylemiyor. Ülkenin gayri safi yurt içi hasılası yüzde 14,2 düştü, Japonya ekonomisinin sürükleyici unsuru ihracat geçen yıla göre yüzde 35 azaldı, işsizlik bugüne kadarki en yüksek seviyesinde.

Ekonomik durgunluğun öncesinde, iş gücünün üçte biri, ayda 800 dolardan az miktarlarda ücret karşılığı çalışan sözleşmeli gençlerden sağlanıyordu. Bu gençlerin yüzbinlercesinin kontratı iptal edilerek işten çıkarıldılar. İşsizliğin bu gençlerin üzerindeki etkisi korkunç boyutlarda, evsiz kalan genç işçiler ekonomik krizin ülkedeki etkisini göstermek için yılbaşı günü Tokyo'nun merkezindeki Hibiya Park'ı bir protesto kamp alanına çevirmişlerdi.

LDP'nin yenilgisinin kökenleri çok daha derinlerde. "1955 sistemi" diye anılan, ABD işgalinden miras sistem, LDP'yi, büyük şirketleri ve patronları birbirine bağlıyor. Bütün bir sistem sol muhalefeti politikanın dışında tutmak üzere dizayn edilmiş ve gerçekten de amacına uygun bir şekilde işe yarıyor. 1950 ve 60'larda yükselen işçi hareketi yenilgiye uğratıldı, ardından 60'ların sonunda tüm dünyayla beraber Japonya'da da yükselen öğrenci hareketi sert bir şekilde bastırıldı.

Demokrat Parti'den beklentiler yüksek; Demokratları sendikalar ve sivil toplum kuruluşları destekliyor. Partinin nispeten daha iyi bir programı olduğunu söylemek de mümkün. Sözgelimi, parti Japonya'nın, Afganistan'ı bombalayacak olan ABD uçaklarının yakıt ikmal merkezi olmasına engel olabilir. Ancak partinin içerisinde Japonya'nın pasifist tutumuna karşı duran bir kanat da mevcut.

Sol partilerin durumu ise pek değişmedi denebilir, sosyal demokrat Sosyalist Parti 7 sandalye ile, Komünist Parti ise 9 sandalye ile temsil ediliyor.

Şimdilerde yeni bir "halk birliği" Tokyo'daki evsiz işçilerin eylemlerini örgütlemekle meşgul, bu birliğe kadın işçiler ve yabancı işçiler kitlesel olarak katılıyorlar.

Seçimler bitti, hükümette yeni bir parti var. Demokratlara oy veren tüm bu insanlar Japonya'da gerçekten bir değişimin gerçekleşmesini umut ediyorlar.

 

Berk Efe Altınal, Socialist Worker'dan çevirdi.