"Demokrasi bilincimiz Avrupa düzeyinde değil"

Yargı yılının açılışında Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker bir kez daha siyasete müdahalede bulundu ve demokrasi çiğnenedi.

Bu sözler hükümetin yargı reformu paketine karşı yönelmişti. Yargıtay Başkanı'na göre bu paket ile yargı geriye gidiyordu.

Neydi yargıyı "geriye" götüren?

Hükümet, Anayasa Mahkemesi ve Hakim Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) meclisin seçtiği üyelerin de girmesini istiyor. Gerçeker ve onun gibi düşünen yargı mensupları ise bunu hiç istemiyor. 

Hakimler ve savcılar seçilmiyor, atanıyor. HSYK bu atamalarda belirleyici güç. Anayasa Mahkemesi, 367 kriziyle, onlarca siyasi partiyi kapatmasıyla ve kapatma davası açmasıyla, başörtüsü yasağının sürmesi gibi bir çok baskıcı uygulamanın devam etmesi yönünde kararlarıyla tanınıyor. HSYK ise açıkça hükümete karşı ordudan yana tutum alarak demokratikleşmeyi ve sivilleşmeyi engelliyor. Bunlar bizlerin vergileriyle maaşları ödenen memurlar, ama nasıl yaşadığımıza onlar karar veriyorlar.

Yargı bürokrasisi mevcut düzenlemede yani 12 Eylül Anayasa'sını kalınmasını istiyor. Ama toplum, her görüşten insan buna karşı çıkıyor. Atanmışlar artık siyasetten elini çekmeli. Yargı kurumları siyasete müdahale etmek yerine yakalanan cephaneliklerin, yargısız infazların, işkencelerin, haksızlıkların, bir türlü aydınlatılamayan cinayetlerin peşine düşmeli. Toplum demokrasi kadar adalet de istiyor. Gerçeker ve arkadaşlarının demokrasi bilinci ise hiç gelişmedi.