Burak Demir

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'a bağlı olan Savunma Güvenlik ve İşbirliği Dairesi (DSCA)'dan öğrendik ki Türkiye ABD'den 7.8 milyar dolarlık Patriot adlı ('yurtsever' anlamına geliyor) füze sistemi alıyor. TC. Savunma Bakanlığı ve TSK da bu haberi doğruladı. Bakanlık bu füzelerin TSK'nın talepleri doğrultusunda alındığını belirtti.

TSK, halkın iliklerini kurutan "savunma" harcamaları için genelde dağdaki birkaç bin PKK'li gerillayı bahane olarak gösterirdi. Oysa şimdi durum farklı. Alınacak olan "yurtsever" füzeler ancak uzun menzilli füzeleri patlatmaya yarıyor. Yani PKK ile en ufak bir ilgisi yok. Bu yüzden şimdi de gerekçe olarak "İran tehdidi"nden söz ediliyor. Peki Türkiye'ye karşı bir İran tehdidi mi var? Füze demek, savaş demek; savaş demek de ölüm demektir. Biz ölüm istemiyoruz. Halkın silahlara ihtiyacı yok; halkın işe, öğretmene, doktora ihtiyacı var. Halkın insanca yaşayabileceği konutlara, güvenle seyahat edebileceği nitelikli ulaşım sistemlerine ihtiyacı var. Yetkililere ne zaman bu talepler iletilse öne sürülen bahane hep aynı, parasızlık! Ancak, hastane deyince bir türlü "bulunamayan" para, füze deyince derhal bulunuyor.

Okul istiyoruz!
Milli Eğitim Bakanlığı'na göre tam teşekküllü bir ilköğretim okulunun maliyeti 1 milyon TL ve bir lisenin de maliyeti 1.5 milyon TL. 7.8 milyar doları TL'ye çevirip gerekli işlemi yaptığımızda görüyoruz ki bu parayla 11500 ilköğretim okulu ya da 7700 lise yapılabilir.

Öğretmen istiyoruz!

Yine Milli Eğitim Bakanlığı'na göre Türkiye'de 150 bin öğretmen açığı var. Atanmak için bekleyen işsiz öğretmen sayısı ise 185 bin. Ancak bakanlık her yıl emekliliğe ayrılan öğretmen sayısından biraz fazla sayıda atama yapıyor ve dolayısıyla öğretmen açığı kapanmıyor. Gerekçe de malum: Parasızlık!

Bakalım füzelere verilecek olan parayla bu konuda neler yapılabilir? 150 bin öğretmen, aylık 1000 dolar ücret karşılığında istihdam edilse (normalde öğretmen ücretleri daha düşük); 7.8 milyar dolar bu öğretmenlerin 52 aylık (4 buçuk yıllık) maaşını karşılar. Ki, devletimizin 52 aylık maaşı peşin verecek kadar bonkör olmadığını hesaba kattığımızda; sadece bu parayla, atanması gereken öğretmenlerin uzun yıllar maaşlarının rahatlıkla ödenebileceğini söyleyebiliriz.

Sağlık istiyoruz!
Türkiye'deki pek çok ilde tam teşekküllü hastane yok. Olanlarda da kapasite yetersiz. Peki füze almak yerine hastane yapsak nasıl olur? Sağlık Bakanlığı'na göre, 200 yataklı tam teşekküllü bir hastanenin maliyeti 25 milyon dolar. Demek ki 7.8 milyar dolara 312 tane (toplam 62400 yatak kapasiteli) bu tür hastane yapılabilir.

Konut istiyoruz!
TOKİ tarafından yapılan 80 metrekarelik bir evin devlete maliyeti 24 bin TL. Bu, füzelere verilecek olan parayla 488 bin konut yapılabileceği anlamına geliyor. Bu kadar konut ile ülkedeki yoksulların konut ihtiyacı karşılanabileceği gibi, yaşanacağı kesin olan büyük Marmara depreminde yıkılması beklenen 50 bin binada yaşayan yüz binlerce insan da kurtarılabilir.

Güvenli ve konforlu ulaşım istiyoruz!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın açıklamasına göre 30 km'lik metro inşa etmek 3 milyar dolar gerektiriyor. Öyleyse 7.8 milyar dolara 156 km metro inşa etmek mümkün. Meşhur Paris metrosunun toplam uzunluğunun 214 km olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, bu parayla yapılabilecek metro hattının değerini daha iyi anlayabiliriz.

ABD'den bu "yurtsever" füzeleri almak için gereken 7.8 milyar doları, IMF'den alınacak borç ile karşılayacaklar. IMF'ye olan borcu da bizim vergilerimizden ödeyecekler. Biz IMF'nin parasını da bu parayla alınacak füzeleri de istemiyoruz! Eğitim istiyoruz, sağlık istiyoruz, konut istiyoruz! Yani insanca yaşamak istiyoruz. Bu ülkede bir sürü "yurtsever" bela var zaten, Patriot'lar da eksik kalsın. Tekrar ediyoruz: Füze demek ölüm demek. İstemiyoruz!