Volkan Akyıldırım
Ergenekon soruşturmasını fasa-fiso olarak nitelendiren ve emekçi sınıfların gündemi olamayacağını söyleyenler bugünlerde yeni bir oyuncakla oynuyor. Hepsi darbe karşıtı kesildi, çünkü AKP hükümeti bir sivil darbe yapıyor, sivil faşizm geliyor!

Sivil faşizm tezi, Ergenekon'un üzerini örtmek isteyenlerin arpalığı haline gelmiş Kemalist soldan alınan bir argüman. Bu teze göre bir resmi faşistler var, devletin tüm kurumları, Türkiye'de zaten sürekli faşizm var. Bir de sivil faşistler var, devletin kolluk ve istihbarat güçleri dışında örgütlü sivil gruplar.

Sivil faşizm = MHP

1970'ler boyunca popüler olan bu açıklamada kast edilen MHP ve Ülkü Ocakları üyesi faşistlerdi. Onları kollayan güçse bizzat 27 Mayıs darbesinin sözcüsü ve MHP kurucusu Alpaslan Türkeş'in yine kurucusu olduğu kontrgerillaydı. 1970'lerin sonuna gelindiğinde faşistlerin Özel Harp Dairesi'yle içli dışlı ilişkileri, polis örgütü içerisindeki uzantıları herkes tarafından bilinir hale gelmişti.

Ancak 2000'lerin "sivil faşizmi" MHP değil! Birçok yerde Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışması çıkarmaya çalışsa da, demokratik açılımı dinamitlemek için elinden geleni yapsa da "sivil faşizm" kaygısı taşıyanlar MHP'yi eleştirmiyor. Ya da açıkça Dersim katliamını savunan ve bugün de Kürtlere karşı aynı politikanın uygulanabileceğini söyleyen Onur Öymen ve Ergenekon'un avukatı CHP'den rahatsız olunmuyor. Hedef demokratik açılım politikasını savunan, darbecilerin sivil mahkemelerde yargılanmasını sağlayan ve Avrupa Birliği standardında demokratikleşme vaadinde bulunan AKP, diğerleri gibi Kemalist kökenden gelmeyen hükümet partisi.

"Sivil faşizm" tanımı kavramsal olarak yanlıştır, tıpkı bir parçası olduğu sürekli faşizm teorisi gibi. Faşizm, kapitalist devletin polis ve asker gibi organlarıyla doğal bir işbirliği taşısa da, aşağıdan yükselen bir kitle hareketidir. Burjuva toplumunun devamını savunan her parti faşist olmadığı gibi faşizm, krizin derinleştiği anlarda olağanüstü bir rejim olarak kurulur. Her şeyi faşizm, herkesi faşist olarak gören, "zam zulüm işkence = faşizm" saçmalığını savunanlar Nazilerin ve MHP'nin diğerlerinden ne denli farklı ve tehlikeli olduğunu görmez.

Sivil faşizm = AKP

AKP'nin Nazilerle bir ortak yanı olmadığını söylemek için çok kanıt sıralamaya gerek yok. Biri anayasal temelde örgütlenmiş, seçim temelli faaliyet gösteren muhafazakâr bir sermaye partisi, kitlesel bir desteğe sahip ve tabanında yoksullar bulunuyor. Diğeri ise askeri bir örgüt, paramiliter yapılara sahip ve yukarıdan aşağı örgütlenen askeri hiyerarşinin başında tek bir şef, örneğin Bahçeli gibi bir führer bulunuyor. Tabanında ise tıpkı MHP'de olduğu gibi her şeyden ve herkesten nefret eden ırkçı taşra orta sınıfları ve şehirli lumpenler bulunuyor.

Türkiye'de bir baskı rejiminin kurulduğunu ileri sürmek, belki de kurtulmak üzere olduğumuz 90 yıllık baskı rejimini savunmakla eş anlamlı. AKP'yi "sivil faşizm" olarak niteleyenler seçilmiş hükümetleri deviren dört darbe ve sayısız müdahaleyi belli ki meşru görüyor.

Türkiye'de sivil faşizmin kurulduğunu iddia edenler, örtülü askeri diktatörlüğün devamından yana olanlardır. Demokrasiyi açıkça aşağılayanlar, halkı bir sürü olarak görenlerdir. Darbeci generallerden CHP, MHP ve TKP'ye kadar siyasetin aşırı sağını oluşturan tüm kanatlar Kürt sorununun çözülmesini, tarihi anlaşmazlık ve haksızlıkların son bulmasını ve yeni bir anayasayı istemiyor.

Biz devrimci sosyalistlerin bu kesimle hiçbir ortak yanı yoktur. Türkiye'deki anti-demokratik ve baskıcı çürümüş rejimi savunanlara karşıyız. Seçilmiş hükümetleri atanmışların darbelerine karşı savunuruz. AKP hükümetinin demokratikleşme yönündeki her adımını destekleriz ve daha fazlasını isteriz. Sermayeden yana her ekonomik politikasına aynı ölçüde direniriz.

Bugün asıl mesele Türkiye'de Kemalist rejimin tasfiyesidir. Yerine ne kurulacak? Bunu şimdi mücadele eden, taraf olan güçler belirleyecek. Derdimiz çürümüş rejime artık bir son vermektir, buna geniş kitlelerle katılabildiğimiz oranda yerine kurulacak bir başka baskı rejimine karşı gereken önlemi almış oluruz.

Sivil faşizm teranelerine kulak asmayın, hep birlikte darbecileri yenelim, özgürlüğü kazanalım!