İstanbul'da gerçekleşen Alevi mitingi onbinlerce insanın katılımına sahne oldu. Kemalist rejim tarafından kuruluş yıllarından itibaren baskı altında tutulan, Laik-Sunni-Hanefi-Türk kimliği dayatmasına maruz kalan Aleviler tüm ezilenler gibi bugün haklarını istiyor.

Alevi örgütleri taleplerini şöyle sıralıyor:

  • Diyanet İşleri Başkanlığı Kaldırılsın,
  • Zorunlu Din Dersleri Kaldırılsın,
  • Cemevlerimiz Yasal Statüye Kavuşsun,
  • Alevi köylerine cami yapma Politikalarından vazgeçilsin, bu köylere atanmış olan imam ve müezzinler geri çekilsin,
  • Madımak Müze Olsun,
  • Başta Hacıbektaş Dergahı olmak üzere, elimizden alınıp, el konulmuş olan, kendi kutsal mekanlarımız, biz; gerçek sahiplerine iade edilsin.

Sonuna kadar haklılar! Türkiye'de gerçek bir demokrasi olacaksa Alevilerin bu talepleri karşılanmalı ve eşit yurttaşlık hakkı bir an önce tanınmalı. Bu taleplerin ne kadar güçlü bir toplumsal temele sahip olduğu eyleme katılan on binlerce Alevi'nin duyarlılığında ortaya bir kez daha çıktı.

Alevi Bektaşi Fedarasyonu Başkanı Ali Balkız, mitingte yaptığı konuşmada Alevilerin hak taleplerini görmezlikten gelen AKP, CHP ve MHP'yi eleştirdi. Haklıydı. Ancak unuttuğu bir başka adres vardı: Aleviler üzerindeki baskıyı on yıllardır uygulayan rejimin yönetici gücü Türk Silahlı Kuvvetleri. Gerek Balkız, gerekse diğer konuşmacılar darbeci generaller hakkında hiçbir eleştiri getirmedi.

Ergenekon atlanmamalı

Oysa Balkız Ergenekon'un suikast listesinde üst sıradaydı ve mutlak bir ölümden dönmüştü. Darbecilerin planı Alevi-Sünni çatışması çıkartmak, bunun üzerinden seçilmiş hükümeti devirmekti. Balkız, Aleviler ve bizzat şahsına dönük komplaları hiç gündme getirmedi. Oysa geçmişte bu planlar uygulanmış, Maraş'ta, Çorum'da ve Sivas'ta Aleviler hedef alınmıştı. Balkız ve arkadaşları bunu unutmuşa benziyor.

Balkız konuşmasında tek bir yerde darbe tartışmalarına değindi. Yaşar Büyükanıt ve Tayyip Erdoğan arasında 2007'de yapılan Dolmabahçe görüşmesini eleştirdi. Eleştirdiği TSK değildi, TSK tarafından devrilmek istenen hükümetti.

CHP'den kurtulmadan olmaz

Diğer konuşmacılar ise Balkız'ın genel eleştirisine bile sahip değildi. Hepsi militan bir CHP'li gibi davrandı. Ne Kürt barışını bozanları ne de çetecileri eleştirdiler. Onların tek gündemi AKP karşıtlığıydı.

Aleviler özgürleşmek istiyorlarsa önce kendi cellatlarından kurtulmalılar. Diğer ezilenlerle birleşmeliler, örgütlü işçi sınıfıyla, Kürtlerle, Ermenilerle, başörtülü kadınlarla...