Volkan Akyıldırım
Sosyalist İşçi 2005'ten bu yana yeni ve kitlesel bir sol partinin gerekliliğini savunuyor. Küresel BAK, Barışarock, Küresel Eylem Grubu, Irkçılığa Dur De, Darbelere Karşı 70 Milyon Adım gibi bir çok kampanya ve mücadeleyi inşa eden bizler, partimiz DSİP'e üye olmayan, herhangi bir örgüte üye olmayan yüzlerce insanla birlikte mücadele ediyorduk. Bu mücadele siyasi bir mücadele ve birliğe taşınmadıkça Türkiye'deki gerçek muhalefetin önünün açılmayacağını gördük

2007 yazında Ufuk Uras ve Baskın Oran'ı meclise yollamak için kampanyalarda en önde yer aldık. Orada aslında ne kadar kalabalık olduğumuzu ve neler yapabileceğimizi gördük. 40 günde İstanbul'un iki yakasında toplam 6 bin olabilmiştik. Her iki kampanyada Türkiye'yi sarstı. Çünkü binlerce insan ırkçılığa, darbeciliğe, milliyetçiliğe, savaşa karşı birleşti. Aktivist oldu ve bu fikirleri her yerde gece gündüz demeden yaydı. Sonuçta Ufuk Uras yoldaşımızı meclise yolladık, Baskın Oran için 31 bin radikal oy kazandık. Ne yazık ki biz DSİP'lilerin ısrarlı önerilerine rağmen bu hareket devam ettirilmedi.

 

2007 yılı solda ve toplumda büyük bir yarılmaya sahne oldu. Bir yanda darbelerden ve Ergenekon'dan yana olanlar durdu, öte yanda DSİP üyelerinin başını çektiği darbe karşıtı demokrasi ve özgürlükten yana doğdu. Bu yarılma çok hayırlı oldu. Sol etkiketli Kemalistlerin, stalinistlerin, sosyal şovenlerin maskesi düştü. Darbelere karşı olan, katillerle uzlaşmayan, enternasyonalist,  inatla barışı, demokrasiyi ve özgürlüğü savunan bir taraf doğdu.

O taraf bugün yeni bir parti kurmayı tartışıyor. Medyaya ÖDP'den kopan Ufuk Uras ve arkadaşları, SHP ve 10 Aralık üyesi gerçek sosyal demokratlar, katliamı öven CHP'ye karşı Alevileri sola çağıran sosyal demokrat Aleviler kendi girişimlerini ortaya koydu. Oysa yeni sol parti, DSİP üyesi aktivistler gibi hiçbir örgüte bağlı olmayan ve dünyayı değiştirmek isteyen binlerce aktivistin de fikridir. Biz ÖSH, SHP, 10 Aralık gibi örgütlerle elbette yan yana durmak isteriz, ancak önemli olan aktivist bireylerin partisi olmaktır.

DSİP yıllardır büyük buluşmayı bekliyor. Bize birkaç grubun kurduğu küçük bir parti değil, binlerce insanın katılımıyla kurulacak gerçekten kitlesel bir parti gerekli.

5'erli kortej mantığının, bürokratik eski tarz-ı siyasetin sonu gelmiştir. Bize başörtülü ve başı açık kadınların, gençlerin, fakirlerin, dışlanmışların öznesi olduğu demokratik bir örgütlenme gerekli.

Tepeden inmeci, kapalı kapılar ardından belirlenen bir örgütlenmeye sonuna kadar karşıyız. Yeni sol partinin aşağıdan yukarıya örgütlenmesini savunuyoruz.

İktidar partisi tarafından fazlasıyla gerçekleştirilen vicdan ve adalet kavramlarından fazlasını savunan, AKP'nin solunda konumlanan bir partiye ihtiyacımız var. Herkes için demokrasi, tüm ezilenlere özgürlük ve sermayeye karşı sosyal adaletin hareketi olmalıyız.

Yeni parti askeri vesayet rejimine son vermeli, tüm darbecileri yargılatmayı ve Ergenekon adlı cinayet şebekesini dağıtmayı başarmalıdır. Bu Hrant Dink'e olan sözümüdür.

Biz DSİP'liler böyle bir parti için heyecan duyuyoruz. Kim böyle düşünüyorsa o bizim yoldaşımızıdır.

Gelin hep birlikte yeni ve kitlesel bir sol partiyi inşa edelim. Şimdi radikal politikaların kitleselleşmesinin, radikal mücadelelerin büyümesinin tam zamanıdır.

 

DTP'ye alternatif olmaya çalışmayan bir parti
Barış süreci, "batı"dan bir destek bulamadığı için tökezliyor. AKP’nin solunda Kürt açılımının genişletilmesi için mücadele eden gerçek bir muhalefetin yoksunluğu çocukların ve gençlerin hâlâ ölmesine neden oluyor.

Türklerin çoğunluğu da Kürtler gibi artık bu sorun çözülsün, savaş ve şiddet bitsin istiyor. Barış sürecini destekleyen, barışı dinamitlemek isteyen CHP-MHP-TSK bloğuna karşı mücadele eden, Kürtlerin dostu olan yeni ve kitlesel sol parti bu topraklarda yaşayanların hayatını değiştirebilir.

Yeni sol parti adına konuşan Ufuk Uras ve Ali Balkız, Kürt sorununun barışçıl çözümünde net olan isimler. Ancak Kürt sorunu konusunda yeni partiye önerdikleri hat yanlış.

Milliyet’e konuşan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız’a göre yeni parti  DTP’nin alternatifi olmalı: “Ne AKP'ye, ne CHP'ye, ne MHP'ye, ne de DTP'ye; hepsine. Çünkü biz düzene alternatif olacağız.”

Ufuk Uras, Taraf’a verdiği röportajda yeni partinin 81 ilde örgütlendiğini bir başarı olarak sundu.

Fırat’ın batısı ile doğusunun iki ayrı yer olduğunu, Kürtlerin sadece Türkiye sınırları içerisinde değil 3 komşu ülkede yaşadıklarını, dünyanın büyük devletsiz ulusu olduklarını görmeyen bir sol siyaset barış sürecini kararlılıkla savunamaz.

Yeni sol parti DTP’nin ve Kürt özgürlük hareketinin alternatifi olmaya çalışmamalıdır. Bölgede bir tabela partisi olmaktan öteye gidemez, Batı’da ise Kürtlerin kendi öz örgütlerine karşı kurulmuş bir alternatif Kürtlerden asla sempati toplamaz.

Bizler yeni partinin Kürt bölgesinde örgütlenmesine karşıyız. Buna gerek yoktur, orada DTP vardır. Türkler Kürtler adına karar vermemelidir. Kürt hareketine koşulsuz destek vermek sosyalistlerin tarihsel görevidir.