“Devrimci teori olmadan, devrimci pratik olmaz” V. I. Lenin, Nisan 1917

Ayşe Demirbilek

Devrim Provaları, akademisyen, sosyolog ve aynı zamanda Uluslararası Sosyalizm Akımın da üyesi ve Troçkist Colin Barker tarafından kaleme alınmış bir kitap. Colin Barker devrimci mücadeleye bugün de ışık tutan bu deneyleri aktarırken Elaheh Rotsami, Mike Gonzales, Peter Robinson ve Ian Birchal gibi isimlerin de katkı ve deneylerinden yararlanıyor.

Kitap bize bugün çok geçmiş gibi görünen ama en güncel tartışmalardan biri olan 'işçi sınıfının varlığı ve rolü' tartışmalarında somut örnekler sunuyor. Tarihin bir de bu yüzü var.

Devrim Provaları dünyada birçok kez yaşanmış devrim anlarını öncesi-sonrası ve bugüne bıraktıkları ile gözler önüne seriyor. Dünya tarihine bile devrim denemesi olarak geçen 68 Fransa'sı, hemen arkasından 1972'de başlayan ve 1973'de vahşi bir darbe ile son bulan Şili, Batı Avrupa'nın en az gelişmiş küçük bir ülkesinde tankların bile eylemcileri taşıdığı 1974 Portekiz'i, bugünün en tartışmalı konusu olmayı sürdüren Şah karşıtı hareketin rejimi devirdiği 1979 İran Devrimi ve 1980-81 Polonya'sı, hem dönem analizleri hem de anekdotlar ile aktarılmış.

Dünya'da devrimler birçok nedenden yenildi, geri püskürtüldü veya yarım kaldı. Kitapta anlatılan dönem sadece 23 yıllık bir dönem. Bu 23 yılda işçi sınıfı ve ezilenler dünyanın her yerinde benzer taleplerle, yüzlerce belki binlerce kez, altında yaşadıkları sisteme karşı başkaldırmak için sokağa, sahneye çıkmış. Bu çıkışlardan önderliğin devrimci bir güç olan işçi sınıfında olduğu zamanlar devrim süreçleri, bu önderlik başkalarının eline geçtiğinde ise yenilgiler yaşandı.

Fransa'daki 68 hareketi bize işçi sınıfının doğrudan eylemlerinin dönüştürücü gücünü, birleşen hareketlerin neler yapabileceğini, gençlerin özgür seks talebinin işçilerin ücret talebi ile aynı anda dile getirilmesinin yarattığı muazzam etkiyi gösterdi. 68 bize kocaman bir miras bıraktı, bugün birçok hareket hâlâ 68'den esinleniyor. Şili örgütlü işçi sınıfının gücünü art arda siyasi inisiyatifi iki kere alarak göstermişti. Portekiz, İran ve Polonya'da yaşananları okurken gerçekten küçük devrim provaları anlarını yaşatıyor.

23 yıl öncesinde başlayıp bugüne kadar onlarca benzer dönemler yaşandı. Daha birkaç yıl önce Yunanistan ve Fransa'da yaşanan ayaklanmalar ve grevler karşısında devlet başkanları 68 hayaletini görüyor ve 'Bir 68'e daha izin vermeyeceğiz' diyorlardı. Evet, 68 hayaleti hala dolaşıyor. İşçi sınıfı sahneden inmedi ve kapitalizm içine girdiği kriz ile daha da vahşileşiyor. Bu saldırılar karşısında işçi sınıfının yine sokağa çıkacağını görmek gerekiyor.

Marks'ın dediği gibi 'devrimin işçi sınıfının kendi eseri' olacağına inanıyorsak bu eserin yaratılması deneyimlerden yararlanmak, sahneye çıkmadan önce provalara bakmak ve ders çıkarmak faydalı olacaktır.