İngiltere'de sendika liderleri, kemer sıkma politikalarına karşı ortak mücadele kararı aldılar. İşci Sendikaları Meclisi (TUC) krizin faturasının çalışanlara ödetilmesine karşı sert bir mücadeleye hazırlanıyor.

TUC'un yıllık toplantısında kesintilere karşı örgütlü mücadele kararı alındı. TUC bu kararla birlikte önümüzdeki Mart ayında ulusal eyleme gidecek. 

Küresel ekonomik krizin başından beri İngiltere'de sendikaların işçilerin kazanılmıs haklarını korumak için yeteri kadar çalışmadığı iddialari, eylem ve grevlerin büyümemesi için çabaladıklarına dair suçlamalara kadar ilerlemişti.

Manchester'da gerçekleşen zirve çalışanlar tarafindan merakla izlenildi. Toplantılarda sendikacıların kullandıkları dil geçen yıllardan farklıydı. Sendika liderlerinin ağzından hükümet politikalarıyla ilgili "müstehcen", "saldırgan", "delilik" gibi sözlerin döküldüğü toplantıda "bir yıkım hükümetinin" politikalarına karşı "hayatlarımiz için savaşma" kararı çıktı.

Genel Konsey'in ekonomik politikalari ve hareketle ilgili kararı pilotların sendikası Balpa dışında tüm sendikalar tarafından desteklendi. Balpa hükümete karşı ortak ve örgütlü bir mucadele hattı belirlenmesini istedi.

TUC Genel Sekreteri Brendan Barber delegelere "Üye işçiler; işleri, ücretleri ve kazanımlarıyla ilgili saldırılara karşı eylemlerinde sendikalarının desteğini alacaklar. TUC da bu eylemleri koordine etmek üzere hazir bekleyecek" dedi.

Unison sendikasi Genel Sekreteri Dave Prentis kesintilere karşı bir alternatif üretme yolunun net olduğunu söyleyerek "Değerli saydığımız bizden önceki kuşakların kazanımlarını korumak için endüstriyel eylemlilik örgütlemek üzere çalışacağız. Rekabet edebilir bir güce ulaşmalı ve bizim olan güçlü bir koalisyon oluşturmalıyız." Bu cümleler delegelerin ortaklaştığı noktayı oluşturdu.

PCS Genel Sekreteri Mark Serwotka kamu emekçilerinin milyonerlerden akıl öğrenmemeli derken hükümetin politika değiştirmemesi durumunda eylemliliğin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Serwotka, "Vergi yolsuzlukları 1 milyon pound tutuyor ancak vergi indirimleri ile 120 milyar pound kaybediyoruz. Aslında bir işi bile kaybetmek zorunda değiliz. Sendikalar arasında koordinasyon sağlamanın yanı sıra yıllardır görmediğimiz boyutlarda popüler bir halk hareketinin oluşması gerekiyor" diyor.

Ya da sendikacı Bob Crow'un deyişiyle İngiltere'de sendikalar "ya yatıp bekleriz ya da reddedip dövüşürüz" noktasında olduklarını farketmeye başladı.