Eli Haligua
“Genç insanlara sözüm: Haklarınız için ayağa kalkın – hükümetin dürüst olmasını ve politikalarının sonuçlarıyla ilgilenmesini talep edin. Yaşlı insanlara ise: Belimizi doğrultup gençlerin yanında miras alacakları dünyanın korunması için mücadele edelim.”

22 yıl önce Beyaz Saray’da yaptığı sunum sırasında, atmosferdeki sera gazlarının artışının iklimi değiştirdiğini, yani insanların dünyayı ısıttığını, bilimsel verilerin değerlendirilmesiyle ulaştığı bu tespitinden de %99 oranında emin olduğunu ifade eden James Hansen, “nasıl eylemci olduğu” sorusuyla oluşan mektubunda herkesi bu sözlerle eyleme çağırıyor. Tek amacı fosil yakıtlara bağlımlılığın tehlikelerine dikkat çekmek iken, birden fazla defa tutuklanan bir eylemci oluşuna giden yolu adım adım anlatıyor. “Tüm fosil yakıtları yakamayız. İlk olarak (1) kömür kullanımını hızlı bir biçimde kaldırmalı, (2) katran kumlarını toprakta bırakmalı ve (3) son petrol damlalarının peşinde koşmamalıyız.” diyor.

10/10/10 tarihinde gerçekleşecek olan eylemde, yaz boyunca yaşadığımız iklim değişikliğine dayalı felaketlerin ardından daha net bir şekilde hükümetlere baskı yapmak ve atmosferdeki karbondioksit miktarının, güvenli üst sınırının, milyonda 350 parçacık olması için artık adım atmalarını sağlamak zorundayız. Çıkan ve söndürülemeyen yangınlar, 20milyondan fazla insanın en temel insan haklarından biri olan barınma hakkından yoksun kalması, 72 bin çocuğun açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalması televizyonda izlediğimiz sıradanlaşan haberler olarak kalmaması hem etik hem de yaşamsal bir mücadele.

İklim değişikliğinden sorumlu olan ülkeler, bunun sonucunda mağdur durumda ükelere askeri harcamalarda ettiği kadar yardım etmiyor, sırtını dönüyor. Öldürmek için ayrılan bütçeler kurtarmak için ayrılandan hep fazla oluyor. İklim değişikliğinin her yıl 325 milyon kişiyi ciddi biçimde etkilediğini ve bu sayının gelecek 20 yılda ikiye katlanarak, şu anda 6 milyar 700 milyon olan dünya nüfusunun yüzde 10'una tekabül edeceğini bilen egemenler, yaptıkları ‘projeksiyonlarla’ iklim değişikliğinin gelecekte görülecek daha yıkıcı etkilerine sırtlarını rahatça dönebilmek için hukuki zemin oluşturuyorlar.

350ppm atmosferdeki güvenli üst sınır için olması gereken mevcut karbon miktarı. Şu anda atmosferdeki karbondioksit miktarı milyonda 392 parçacık. Her yıl yaklaşık 2 ppm artış var. Kırılma noktasına hızla yaklaşıyoruz.

Tüm ülkeler ‘ulusal çıkarlarının’derdine düşmüş, yarış içerisindeyken tüm canlılar küresel bir tehdit altında kalmış, yaşam mücadelesi içerisindeler... 10/10/10 tarihindeki ‘İklim İçin İş Başına!’ eylemcesiyle, 181 farklı ülkede yapılan 5200 etkinlik yaparak geçen senenin “gezegen tarihinin en yaygın politik etkinliği” olan 350 kapmanyası ile birlikte bu sene de bandoyla, mızakayla hükümete baskı oluşturmaya devam ediyoruz; dünya çapındaki partiye katılıarak ‘350 Hemen Şimdi!’ diyoruz. Dünyanın son partisi olmasın diye.

Eylemle ilgili bilgileri buradan takip edebilirsiniz: http://www.350hemensimdi.org/