Libya'ya karşı başlatılan NATO saldırısı üçüncü ayını Trablus'a yapılan büyük bir bombardımanla doldurdu. Katil Kaddafi, hâlâ iktidarda ve ordu aracılığıyla kontrolü elinde tutuyor.

19 Mart'ta Libya'yı havadan ve denizden vurmaya başlayan ABD'nin başkanı Obama ise "eğer ABD ve müttefikleri harekete geçmemiş olsaydı, ülkede binlerce kişi ölürdü" diyerek "insani" gerekçeli NATO saldırısını savunuyor.

NATO saldırısının ilk haftasında bombardıman sonucu 100 kişi ölmüş, 1300 kişi yaralanmıştı. Yukarıdan bombalar yağarken aşağıda Kaddafi rejimi güçleri ile isyancılar kıyasıya bir savaş sürdürüyor; Bu savaşta toplam ne kadar kişinin kaç sivilin kim tarafından öldürüldüğü tam olarak bilinmiyor.

NATO bombalarından biri 2 hafta önce Misrata'dan Trablus'a yürümek isteyen isyancıların üzerine düştü. 14 isyancı, Kaddafi'nin katil birliklerine karşı savaşırken, kendilerini korumak için atılan bombalar nedeniyle yaşamını yitirdi.

NATO saldırısı başladığından bu yana 750 bin Libyalı ülkeyi terk ederken işsizliğin hızla tırmandığı ve yaşam koşullarının her geçen gün daha zorlaştığı bildiriliyor.

Libya'ya yapılan "insani" müdahalenin ilk üç ayı, Irak halkını Diktatör Saddam Hüseyin ve adamlarından "kurtarmak" ve "özgürleştirmek" isteyen ABD'nin saldırısının başlangıcına oldukça benziyor.

Saldırıya öncülük eden Fransa, Libya hava sahasının tamamen uçuşa kapatılmasını ve NATO saldırısının daha da derinleştirilmesini istiyor.

Libya'da diktatörlüğe karşı halkın özgürlük mücadelesi, önce silahlı çatışmalar ve aşiretler savaşı, şimdi ise emperyalist devletlerin müdahalesi ile gündemden kalkarken NATO saldırısının Kaddafi gidene kadar sürdürüleceği vurgulanıyor.

3 aydır süren yoğun bombardımana, birçok aile üyesinin öldürülmesine rağmen Kaddafi 42 yıllık diktasını sürdürmeye devam ediyor. ABD tarafından öldürülen Usame Bin Ladin gibi yıpranmış diktatör de giderek bir kahraman haline geliyor.

Libya'ya NATO saldırısının özgürlük isteyen halka tanklarla ateş açan Esad diktasını devirmek için Suriye'ye ve yine muhalefeti kanla bastıran İran'a yönelik askeri müdahalelere zemin hazırladığı yorumu yüksek sesle söylenmeye başlarken akla yine Irak geliyor.