Şenol Karakaş

PKK lideri Abdullah Öcalan, seçimlerden önce BDP ile ittifak kuran sol partilerin, bu ittifakı sadece bir seçim birliği olarak görmemesinin önemli olduğunu vurgulamıştı. Blok'un İstanbul'daki kuruluş basın toplantısında Selahattin Demirtaş da, sadece bir seçim ittifakının peşinde olmadıklarını, bir mücadele birliğinin, seçimden sonra da sürecek bir inisiyatifin önemli olduğunu ifade etmişti. Seçimlerden hemen sonra, Blok oylarının çarpıcı siyasi etkisiyle Blok Partisi fikri daha da güçlenerek gündeme geldi.

‘Blok Partisi hangi ihtiyaca yanıt olacak’ sorusuna verilecek yanıt, hangi politik sorunu odağına almak üzere şekilleneceği konusunda net olmayı gerektiriyor. Bu, her şeyden önce, Kürt halkının, ulusal varlığının tanınması için yıllardır mücadele eden kesimlerinin talebidir. Bu nedenle, Blok Partisi fikri, bu çatıya katılacak olan örgütlerin politik ve örgütsel varlıklarına son verilmesi önerisiyle birlikte gündeme gelmediği sürece, Kürt halkının mücadelesini desteklemeyi, politik faaliyetinin en önemli odaklarından birisi olarak gören sosyalistler açısından desteklenmesi gereken bir çağrıdır.
Zira, koşulsuz bir biçimde desteklediğimiz Kürt halkının özgürlük mücadelesi, artık yepyeni bir evreye girdi. Bu evrenin üç yeni işareti var: 1. Abdullah Öcalan'ın Kürt hareketlerini birleştiren bir politik lider olarak devlet tarafından müzakere yürütülen lider olması ve b liderliğin tümüyle belirgin hale gelmesi, 2. Seçimlerden önce bir Kürdistan Bloku'nun halihazırda kurulmuş olması, 3.Seçimlerin de gösterdiği gibi, Kürt halkının, son büyük mücadeleye, kazanmak için alması gereken en tehlikeli viraja girmeye her düzeyde hazır hale gelmesi.

Bu koşullar, Blok Partisi fikrini daha önce başlatılan Çatı Partisi fikrinden daha farklı bir öneri haline getiriyor. Bu yüzden şu soruyu sormak her zamankinden çok daha önemli ve yaşamsal: Batı’da, Kürt halkının özgürlük taleplerine yanıt vermek, Kürt olmayan yoksulların, emekçilerin, aktivistlerin arasında barış duygusunun güçlenmesi, "Şimdi barış zamanıdır" politikası etrafında kitlesel bir hareket örgütlenmesi için, Blok Partisi siyasal bir platform olarak işlevsel olabilir mi? Evet! Olabilir! Seçim süreci, Batı’da, Blok adaylarının Türk sol hareketlerinden aldığı desteğin cılızlığının yanı sıra, toplumsal değişim ve barış isteyenleri heyecanlandırdığını da gösterdi.

Blok Partisi, Kürt halkıyla Batı’da yaşayan emekçilerin arasına kurulacak tek mücadele köprüsü olamaz ama önemli bir girişim olabilir.

12 Eylül referandumunda batıda "Yetmez ama evet" diyen kitlelerin harekete geçmesinin, siyasal süreçlere ağırlığını koymasının, "yetmez" diye- rek yanında tutum aldığı Kürt halkının barış haykırışına sesini katmasının, bu hareketin örgütlü işçi sınıfının derinlerinde "Savaşa son! Kürt halkına özgürlük!" siyasetinin şekillenmesi açsından belirleyici bir önemi var.

Bir yandan bu hareketin kitlesel partisi olmak için her gün verilecek mücadeleler sürdürülürken, aynı anda barış köprülerini inşa etmekte önemli bir araç olacağı çok açık olan Blok Partisi'nin güçlenmesi için çalışmak, birbiriyle çelişkili değil, birbirini destekleyen, yan yana işleyecek siyasal ve örgütsel süreçler olarak görülmelidir.