Bahan Gönce
Nükleer enerji su kaynatmanın en pahalı ve en tehlikeli yoludur. Yenilenebilir enerji kaynakları için gereken bütçe ile karşılaştırdığımızda nükleerin yanlışlığı bir kez daha ortaya çıkıyor.

ABD'de, kullanımlarının ilk 15 yılında nükleer teknoloji ile rüzgar teknolojisi birbirine yakın miktarlarda enerji üretmiştir: Nükleer 2.6 milyar dolar kWh, rüzgarsa 1.9 milyar kWh. Gelgelelim, nükleer enerjiye rüzgar enerjisinin 40 katı fazla bütçe ayrıldı: 39 milyar dolara karşılık 900 milyar dolar.

Nükleer enerjinin maliyeti yaklaşık 30 milyar dolardır. Maliyet hesabına santralin kurulması ve sökülmesi, yakıt temini, atık depolanması dahil. Bu bütçe, üretilecek enerjinin üç katıdır ve rüzgar enerjisi üretmek için ihtiyacınız olan paranın on katına eşittir.

 

Nükleerin bir miktar karbon tasarrufu sağladığı doğrudur ama güneş, rüzgar gibi alternatif enerji yollarından elde edeceğiniz senelik tasarruf nükleerin 20 ila 40 katıdır.

Sellafield, Three Mile Island, Kyshtym, Tokaimura, Çernobil, Fukuşima... Bu isimler size neyi hatırlatıyor? Nükleer santrallerine kadar güvenli ve gezegenle barışık olduğunu mu? Sanmıyoruz.

Bir nükleer reaktör, yapısı gereği, güvenilir olamaz. Nükleer santrallerin tarihi, nükleer kazaların tarihidir.

1978'de Three Mile Island'da meydana gelen kaza, nükleer masalcılarının ''Kaza olasılığı 100 bin yılda bir.'' iddialarını boşa çıkarmıştı. Ardından, nükleer enerji karşıtları şu alaycı bildiriyi dağıtmışlardı:

''Kaza olasılığı 100 bin yılda bir. Zaman ne de çabuk geçiyor!''