Bir yıl önce Mısır ve Tunus devrimlerinin de etkisi ile Suriye’de başlayan ayaklanma Esad rejiminin kullandığı bütün şiddete rağmen yaygınlaşarak sürüyor.

Bugüne kadar gösterilerde ölenlerin 8 ila 11 bin arasında olduğu söyleniyor ve buna rağmen Suriye halkı direnmeye devam ediyor.

Suriye’deki ayaklanma bazılarının iddia ettiği gibi sadece Sünni, Arapların ayaklanması değil. Hıristiyan ve Aleviler, Arapların yanı sıra Kürtler ayaklanmada yer alıyorlar.

Esad rejimi bazıları tarafından savunuluyor. Bunlar ayaklanmanın emperyalizmin işi olduğunu söylüyorlar. Bu iddia Esad rejiminin anti emperyalist olarak gösterilmesi ile birlikte ileri sürülüyor.

Oysa Suriye’deki Baas rejimini anti-emperyalist olarak adlandırmak mümkün değil.

Bu rejim kısa süre önce Mısır diktatörü Mübarek ile birlikte İsrail ile uzlaşmaya çalışıyor, Türkiye’nin desteği ile yeni liberal politikalar uygulayarak tüm ekonomisini dünya pazarına açıyordu. Kamu mülkünü özelleştiriyordu.

Bu politikaların bir sonucu olarak Suriye’de nüfusun çok büyük bir kısmı günde 2 doların altında bir gelirle yaşamaya çalışmaktadır.

Bir yıldır süren halk ayaklanmasının gücü açık. Gerileyip yorulacağına hareket ileri doğru hamle ediyor, güçleniyor ve yayılıyor.

Suriye ordusu geçen haftalarda Humus kentinin Baba Amr bölgesini tanklarla günlerce bombalamıştı. Şimdi Humus’un başka mahalleleri, Halep ve İdlip gene tanklarla bombalanıyor. Ama en önemlisi ayaklanma artık Şam’da da başladı.

Şam’ın birçok bölgesinde gösteriler ve çatışmalar var.

Artık 50 yıllık Esad rejiminin günleri sayılı.