Ergenekon öldü mü? Yoksa ulusalcıların ve kemalistlerin ileri sürdüğü gibi böyle bir şey zaten yok mu?

Türkiye’nin en önemli kamuoyu araştırma şirketlerinden biri olan KONDA her ay yaptığı anketlerle toplumdaki değişimi ve tartışmaları izliyor. KONDA’nın başındaki isim, araştırmacı Bekir Ağırdır, Mart 2012 itibarıyla halkın ne düşündüğünü şöyle açıklıyor:

“Ergenekon davaları gerçekten suçlu olanların yargılanması mıdır yoksa hükümetin muhaliflerine yaptığı baskı, sindirme ve siyasi bir mesele midir” diye sorulduğunda, toplumun hâlâ yüzde 60’ı, “Ergenekon var. Bu insanlar gerçekten suçlu ve yargılansınlar” diyor.”

Çoğunluk, Ergenekon soruşturmasına başından itibaren karşı çıkanlara, “bunlar fasa fiso” diyenlere, “Ergenekon=heryerekon” gibi sözlerle dalga geçenlere, katiller çetesini perdelemek için “Cemaat iktidarı ele geçirdi”  senaryoları yazanlara inanmıyor. Bekir Ağırdır şu tespitleri yapıyor:

“Toplum, eski egemenlerle ilişkisini kesti. Onlara gözünü ve kulağını kapattı. Eski egemenler kimler derseniz... Bunlar, asker, genelkurmay, statükocu İstanbul sermayesi, büyük iş dünyası, eski büyük medya, CHP... Bu egemen kesimlerin sözcüleri konuştuğu zaman, bu toplumun yüzde 60’ı, ki bunların hepsi AK Parti seçmeni değil, “benim aleyhime bir şey söylüyordur” diyerek onları dinlemiyor.”

Ergenekon soruşturmaları, bu toplumsal destek olmasaydı asla ilerlemez, darbeciler tarihte ilk kez hesap veren konumuna düşmezlerdi.

“Ergenekon diye bir şey yok” diyenler gibi “Ergenekon bitti, öldü” diyenlere de kuşkuyla bakmak gerekiyor.

Ergenekon çetesi ölmedi, sistematik saldırılarına devam ediyor. Politik saflaşmalar ve gerilim noktaları üzerinden Ergenekon soruşturmalarına şüpheyle bakan azınlığı harekete geçirmek için birçok hamle yapıyor

90 yıllık sömürü ve baskı rejiminin bekçileri, darbeler düzenini yeniden kurmak için kapıda bekliyor. En büyük hayalleri CHP-MHP koalisyonunun kurulması. İlk hedefleri İlker Başbuğ ve tutuklu darbeci subayları hapisten kurtarmak. Ergenekon soruşturmalarını bitirmek.

Yüzde 60 buna izin vermeyecek. Ancak onların kanlı planları için daha fazla toplumsal gerilime, acıya, kan akmasına izin veremeyiz. Ergenekon soruşturmalarının devam etmesi, sonuna kadar gitmesi ve katiller çetesinin dağıtılması için mücadeleye devam!

# Gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın Ergenekon soruşturmasından tutuklanması Ergenekon çetesi tarafından bir bütün olarak darbe soruşturmalarını yıpratmak için kullanılıyor.

# Ermeni olduğu için Ergenekon çetesi tarafından öldürülen Hrant Dink’in davasını da kullandı katiller. Cinayette Ergenekon çetesinin ve zihniyetinin rolünü silikleştirmek için ellerinden geleni yaptılar.

# Tutuklu Kürt milletvekillerinin durumuna duyulan toplumsal tepki, Ergenekon davası sanıkları CHP’li Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal, MHP’li Engin Alan’ı kurtarmak için kullanılıyor. KCK davası sanıkları ile Ergenekon sanıkları aynı kefeye konurken, “muhalifler cezalandırılıyor” edebiyatıyla aralarında suikast silahlarına “boru” diyen eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ’un da bulunduğu 300 darbeci subay hapisten çıkartılmak isteniyor.

# Ergenekon çetesinin yargılanmasını sağlayan, bu sayede 12 Eylül’ü yargılatan biz devrimci sosyalistleri, 12 Eylül referandumunda ‘yetmez ama evet’ diyen hepimizi hedef alan saldırı, karalama kampanyası sürüyor. Tek bir merkezden yürütülen saldırı büyük medya kuruluşlarından yaygınlaştırılıyor.

# AKP’nin MHP ile yarışan milliyetçi politikaları, anti-demok-ratik uygulamaları Ergenekon zihniyetine güç veriyor.

# CHP başta olmak üzere Ergenekon’un uzantıları ve destekçileri “solcu” gibi görünmek istiyor. Solun geniş kesimlerini, örgütlü ve militan güçleri, Ergenekon soruşturmasına karşı çıkartarak darbecileri kurtarmanın ve eski hükümranlıklarını yeniden kurmanın peşindeler.

# Birçok provokatif gelişme Ergenekon çetesinin sadece ideolojik değil fiili olarak da eylem halinde olduğunu gösteriyor.