Seçimlere 2 ay kala Almanya'da sol parti Die Linke güçler dengesini elinde tutanlardan biri haline gelebilir. Frankfurt'taki parti yöneticisi Volkhard Mosler ve partinin uluslararası politika alanındaki sözcülerinden Frank Renken örgütün yaşadığı güçlükleri anlattı.

Die Linke son Avrupa Parlamentosu seçimlerinden ne elde etti?
Volkhard: Beklentiler oldukça yüksekti, parti liderliğinin beklediği oy oranı %10'du. Alınan oy ise %7.5 oldu. Ancak faşistleri parlamentoya sokmamayı başardık. En büyük Nazi partisi NPD derin bir kriz içerisinde ve hiç aday çıkartamadı.
Ne var ki geçtiğimiz sonbahara göre solun oyları düştü. Herkes süregiden ekonomik krizin solun oylarını arttırmasını bekliyordu fakat bu düşüş bazı önemli sorunları gözler önüne serdi. Görünüşe bakılırsa Die Linke resesyona dair hiçbir somut çözüm sunamıyor.

Die Linke'nin liderleri devlet müdahalesini baz alarak konuşmakta zorlanıyorlar çünkü kamulaştırma denince akla eski Doğu Almanya'daki Stalinist devlet modeli geliyor. Bu yüzden çözümler hep serbest piyasayı temel alıyor.
Frank: Liderlerin çoğu post-komünist bir parti olan Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) kökenli. Temkinli davranmaya çalışıyorlar. Berlin'de sosyal demokrat SPD ile koalisyon kurarak bölgesel hükümete girdiler ve bu koalisyon yerel hizmetlerde kısıntılara gitti.
Die Linke içerisinde sağ ile solun dengelenmiş olması partinin krize vereceği tepkilerin sınıf mücadelesinin genel seyriyle doğrudan bağlantılı olduğu anlamına geliyor. Sorunumuz da burada zaten. İşçiler patronlarının peşinden sokağa çıkıp hükümetten bir şeyler yapmasını talep ediyorlar.

Liderlerin bu kafa karışıklığı tabanı nasıl etkiliyor?
V: Son yapılan parti kongresinde önümüzdeki seçimlere dair gayet iyi politikalara sahip sol liderler seçildi. Bu politikalar arasında saat başına 10 avroluk asgari ücret ve Alman askerlerinin Afganistan'dan çekilmesi var. Ama hâlâ fabrikaların kapanmasına dair net politikalardan yoksunuz ve bu büyük bir sorun.
F: İşsizlik nedeniyle toplumda artan öfkeyle birlikte, ekonomiyi canlandırmak için kamu yatırımlarının arttırılması gibi radikal politikaları savunanlar da arttı.
V: Aslında Die Linke'nin sol kanadı da çok belirgin şeyler ortaya koyamıyor. En etkili iki ana akımdan biri anti-kapitalist sol. Bunların pek çoğu sisteme bir alternatif geliştirmek gerekir diyorlar ama şu anda süren mücadele hakkında somut şeyler söyleyemiyorlar.
Partinin solundaki diğer akım ise bizim de desteklediğimiz radikal sol ağ olan Marx21'in de bir parçası olduğu sosyalist sol. Bunlar sendikal hareketin biraz daha içindeler. Ancak güçlerinin önemli bir kısmını sürekli sağ kanada karşı mücadele vermeye ayırmış durumdalar.

Die Linke'de krize karşı net politikalar öne sürülemiyorsa sağ-sol ayrımını ne oluşturuyor peki?
F: Tartışılan temel konulardan biri Die Linke'nin ileride SPD ile kurulabilecek bir koalisyon hükümetinde yer alıp almayacağı.
V: Die Linke'yi koalisyonlara sokma konusunda en hevesli olanlar da, daha önce hep bir şekilde seçilmeyi başarmış olan PDS kökenliler.

Basında çıkan tahminlerin aksine Die Linke kongrede birliği sağlamayı başardı. Bu nasıl oldu?

V: Basın solun bölünmüş olduğu ve kendi içinde kavga ettiği düşüncesini yaymak için çok uğraştı. Ama sonuçta başarılı bir kongre oldu. Anketlere göre parti hemen yükselişe geçti. Kongreden evvel parti liderliği dört ana kanadın başını çekenleri bir araya getirip ortak bir platform oluşturtmayı başardı. Yuvarlak laflar ve tavizlerle birlik sağlandı.
F: Ancak alttan alta birçok çelişki su yüzüne çıkmaya hazır hale geliyor. Yabancı ülkelere askeri müdahale bunlardan biri. Hiç şüphe yok ki bu soru işaretleri yeniden su yüzüne çıkacak.
Basının iddialarından biri partinin fazla radikalleştiği için oy kaybedeceğiydi. Ama bu ters tepti, çünkü Almanya'da basının ne dediğini önemsemeyen ve krize karşı radikal çözümlerden yana olan çok insan var.

 

Şu anda Almanya'daki mücadelenin seyri hakkında neler söylenebilir? Die Linke grevler ve protestolara müdahale edebiliyor mu?
V: Sık sık gösteriler yapılıyor ve fabrika kapanmalarına karşı grevler ve direnişler gerçekleşiyor. Die Linkeli yoldaşlar mücadeleyle dayanışmayı başarıyorlar ancak pratik çözüm önerilerinin olmaması bir sorun teşkil ediyor.

Marx21'in Die Linke içerisindeki durumu nasıl?

V: Bazı tartışmaları etkilemekte önemli bir rol oynadık ancak etkimizi abartmamak gerekiyor. Frankfurt'ta bankaların kamulaştırmasını öngören politikaları kabul ettirmeyi başardık. Çok zor bir tartışma olsa da sonunda tartışmayı kazandık ve Hesse'deki bölgesel parti kongremiz büyük çoğunluk elde etti.
Marx21 İslamofobiye karşı mücadele ve Müslümanların eşitliği konularında büyük uğraşlar verdi. Sonunda kazanan hat bizim hattımız oldu ve bunun sonucunda Frankfurt'taki yeni cami inşaatına karşı çıkanlara karşı etkili bir muhalefet örmeyi başardık.
F: Bazı konularda azınlıkta kalsak da kendi çizgimizi net bir biçimde savunuyoruz. Bu da parti liderliğinden hoşnut olmayan pek çok insanı bize yaklaşmasını sağlıyor. Öte yandan bu senenin başında Strazburg'ta yapılan Nato zirvesine karşı mücadele gibi bazı konularda partideki genel eğilimle aynı yere düştüğümüz de oluyor. Yani politikalarımız çoğunluk tarafından benimsenmese de anlaşabildiğimiz konularda diğer insanlarla birlikte çalışabiliyoruz.

Socialist Worker gazetesi tarafından yapılan röportajı Muhip Tezcan çevirdi..