Aşağıdaki yazı Chris Bambery'nin Sosyalist Gazete adlı broşürünün iki bölümünden oluşmaktadır.

Sosyalist gazete nedir?

 

Biz niye Socialist Worker satıyoruz? Cumartesi günü caddelerde gazete satmak birçok insana garip gelebilir. Sosyalist bir komedyenin sürekli yaptığı bir şakada dediği gibi "Gazete satmak için yaşım geçmiş olduğundan Socialist Workers Parti'sine katılmıyorum". Socialist Worker'ın satıldığını görmek bazı insanlar için ilk kez politika ile tanışmak oluyor. Socialist Worker'ın tüm mitinglerde, yürüyüşlerde, Cumartesi günleri pek çok caddede satılmasını küçümsemek kolay. Fakat her hafta orada olmasaydık ne olurdu? İşçiler sosyalist fikirleri nerede bulurlardı? Hükümetin ve patronların bizi bölme çabalarına karşı nereden silahlanırlardı? Mücadele etmek isteyenler nereye dönerlerdi?

Socialist Worker almak boyalı basın gazetelerini almaya benzemez. Onlar ucuz eğlenceler sunar ve toplumun önyargılarını besler. Socialist Worker ise bu düşüncelere meydan okur. İşçilere, bu toplumu sorgulayarak başlayan, anlamsız görünen dünyayı anlamaya yarayacak ilişkiler kuran değişik bir görüş açısı sunar. Örneğin, Muhafazakar Parti hükümetinin ulusal sağlık servisini kuşa çevirmesine kızan bir kişi otomatik olarak ırkçı düşüncelere karşı çıkmaz. Socialist Worker, pek çok siyahın İngiltere’ye saatlerce çalıştırılarak ulusal sağlık servisindeki ücretlerin düşürülmesi için getirildiklerini, ulusal sağlık servisini siyah ve beyaz işçilerin birlikte yarattıklarını ve kullandıklarını, onu savunmak için de birlikte mücadele etmeleri gerektiğini anlatır. Benzer şekilde, Ceza Hukuku Yasasına (işçilerin ve ezilenlerin haklarını almak için her türlü hareketini suç unsuru olarak tanımlayan yasa) karşı çıkan bir kişi demiryolları işçilerinin ücretler için grevine otomatik olarak destek vermez. Socialist Worker ilişkilerin kurulmasını sağlar. Ancak gazete bundan fazlasını yapar. Mücadele etmek için gerekli yolu önerir. Bu, 1994'teki demiryolu makasçılarının grevine dayanışma örgütlemek olabilir ya da ırkçı saldırılara karşı insanları harakete geçirmek olabilir.

Gazetenin eylemleri nasıl örgütlediği 1993 Ekim'i ile 1994 Ekim'i arasındaki 12 ayda görüldü. O dönemde dört büyük gösteri yapıldı. 1993 Ekim'inde 60.000 kişi, Doğu Londra'da İsle of Dogs'taki belediye seçimlerinde Nazi Derek Beackon'ın belediye meclisine seçilmesinden sonra Nazi BNP'nin (Britanya Ulusal Partisi) Güney Londra'daki merkezine yürüdü. Mart 1994'te 150.000 kişi ırkçılara karşı durmak ve Beackon'ın yenilgisini kutlamak için güney Londra'da Anti-Nazi Birliği’nin Karnavalına katıldı. Aynı yılın Temmuz ve Ekim aylarında 60.000 ve 80.000 kişi merkez Londra'da hükümetin Ceza Hukuku Yasasına karşı yürüdüler. Bütün bu gösteriler resmi muhalefetin (İşçi Partisinin ve sendikaların) itirazlarına rağmen yapıldı. Muhalefet, insanlara anti faşist mitinge gitmemelerini söyledi. Gösteriler, özellikle Karnaval, yoğun medya baskısına karşı yapıldı. Gösteriler ülkenin bir başından öbürüne haberleri kulaktan kulağa iletenler, el ilanları dağıtanlar, afiş asanlar ve otobüs ayarlayanlar tarafından gerçekleştirildi. Bütün bunların merkezinde Socialist Worker okuyanlar ve satanlar vardı. Gazetenin mücadele etmek isteyenler arasındaki örgütleyici rolü böyle ortaya çıkıyor. Tüm büyük sosyalist gazeteler, fabrikadaki her günkü anlaşmazlıklardan, 1917'deki kapitalist sistemi deviren Rus Devrimi'ne kadar tüm mücadelelerde dayanışmanın örgütleyicisi olmuştur.

Bolşevikler ve Pravda

Bugün Ekim 1917 Rus Devrimi, genelikle Lenin ve onun yardımcısı bir grup tarafından yürütülen bir darbe olarak sunulur. Rus işçi sınıfının olayla çok az ilişkisi varmış gibi gösterilir. Ancak Ekim Devriminin muhaliflerinden Menşeviklerin lideri Martov'un o zaman yazdığı gibi:

Şunu lütfen anlayın, karşımızda zafer kazanmış bir proleter ayaklanma var, neredeyse tüm proleterya Lenin'i destekliyor ve ayaklanmayla sosyal özgürlüklerine kavuşacaklarını umuyorlar.

Bolşevikler ilk kez 1905'teki başarısız devrim sürecinde Rus işçilerinin arasında büyüdüler, üçte ikisi işçi olan 40.000 üyeleri vardı. Devrimin yenilmesinden sonra Çar baskıcı rejimini güçlendirdi. Bu, işçilerin kendilerine güvenini azaltı. Bolşevik Parti'nin üye sayısı da buna paralel olarak düştü. Lenin 1911'de şöyle yazabiliyordu:

Şu anda parti hemen her yerde oldukça küçük, resmi olmayan, dar ve düzensiz toplantılar yapan işçi gruplarından oluşuyor...Birbirleriyle bağlantıları yok. Yayınlar nadir olarak ellerine geçiyor.

İşçi hareketi 1912'de 6.000 madencinin Sibirya'daki Lena altın madeninde greve çıkmasıyla yeniden yükselmeye başladı. Bölgedeki polislerin tepkisi 500 madenciyi vurmak oldu. Ölümler ülke genelinde sokak gösterileri ve mitinglerle protesto edilirken Çar'ın İçişleri Bakanı "Eskiden böyleydi. Gelecekte de böyle olacak" dedi. Bu sözler işçilerin öfkesini artırdı. 300.000'e yakın işçi protesto grevlerine katıldı - bu rakam 1911’de gerçekleşen grev sayısının 3 katıydı. Protestolar 400.000 işçinin 1 Mayıs'ı kutlamak için greve çıkmasıyla devam etti. Rusya, o günlerden Birinci Dünya Savaşı'na kadar Çar'ın diktatörlüğüne ve baskıcı yasalarına karşı bir dizi politik grevle sallandı. 1912'nin başında Bolşevikler durumu görüp günlük gazete Pravda'yı (Gerçek) çıkarmaya başladılar. Grevlerin güçlenmesiyle birlikte, işçilerin ruh halini yansıtan Pravda da popülerlik kazandı.

Pravda, işçiler için bir gazete değil, ilk günden itibaren işçilerin gazetesiydi. Bolşevikler'in liderlerinden Zinoviev şöyle diyordu:

Pravda diğer tüm gazetelerden farklı yaratıldı - kadın ve erkek işçilerden toplanan yarım kopeklerle [kuruş dengi Rus parası] kuruldu. Sürekli gelen mali kaynaklar bize işçilerin Bolşeviklere karşı sempatisini barometre gibi ölçme şansı verdi.

Lenin'in dediği gibi:

Rusya'nın her yerinden paralarla birlikte gelen fabrika ve ofislerden mektuplarda, çoğunluğu Rusya’nın çok zor koşulları yüzünden birbirinden uzak ve habersiz olan Pravda okurları çeşitli bölgelerdeki sendika mücadelelerini, işçilerin nasıl karşı koyduklarını ve işçi sınıfı demokrasisinin nasıl kurulmaya başlandığını öğreniyorlar.

İşçilerin günlük yaşamı ve mücadeleleri Pravda'nın sürekli parçası olmaya başladı. Tabii ki işçilerin gazetesine fabrikalardaki anlaşmazlıklara, yeni bir proleterya kesiminin bilinçlenmesine ve işçiler için para toplanmasına ilişkin mektupların dışında, işçi delegelerin görüşleri, işçilerin okudukları, işçileri ilgilendiren sorular ve buna benzer raporlar da geliyordu.... İşçi gazetesi işçilerin forum yeridir.

Geçmişe bakan Zinoviev şunu ekler:

[Pravda] yarısından fazla sayfasını fabrikalardaki işçi kadın ve erkeklerden gelen mektuplara ayırmıştı... Başka hiç bir gazetenin yapamadığını yaptı... Gazetenin yarısı işçi kadın ve erkekler, askerler, gemiciler, aşçılar, şöförler ve tezgahtarlar tarafından yazılıyordu.

Daha sonra gazetenin nasıl örgütleyici olarak kullanıldığını anlatır:

Bir fabrika ya da kışlada gazetenin bir sayısının kapış kapış gitmesi için sadece oradan bir mektubun basılmış olması yeterliydi. İşçiler bu mektupları okumaya alışmışlardı. O fabrikaya ilişkin bir mektubun basılmış olması fabrika için bir olay haline geliyordu.

Gazete insanların deneyimlerini öyle iyi yansıtıyordu ki, kolayca onları organize etmeye başlayabiliyordu. Bolşevik Parti o zamanlar illegaldi ve üyelerin tutuklanma tehlikesi olduğundan, gazetenin okunabilmesi ve işçileri etkileyebilmesi için Bolşevikler Pravda'yı dağıtacak, işçi mücadelesinin temposunu gösterecek mektup ve raporları gazeteyi gönderecek ve işyerlerinden gazete için para toplayacak bir okuyucu ağı oluşturmak zorundaydı. Bu okuyucu ve satıcı ağı ilerde Bolşeviklerin büyümesini sağlayan temeli oluşturdu.

Pravda ilk çıktığı gün hükümetin sansür ve kapatma girişimleriyle uğraşmak zorunda kaldı. Bu baskılar Zinoviev'in dediği gibi gazeteyi işçilere yaklaştırdı: "Gazetenin üstüne daha fazla gelindikçe, gazetenin çıkması ve cezaların ödenmesi için tek tek kopek toplayan işçiler için değeri daha da yükseldi." Bolşevik işçilerden biri şöyle hatırlıyordu: "Daha mürekkebi kurumadan yüzlerce kadın ve erkek işçi paltolarının altında taşıyarak gazeteyi fabrika ve atölyelere ulaştırıyorlardı."

Gazetenin toplam satışının yarısı Petersburg (önemli sanayi şehri ve 1917 devriminin merkezi) fabrikalarında işçilerin gazetenin masrafları için verdikleri bir kuruşa satılıyordu. Bu katkılar Bolşeviklerin ne kadar destek bulduğunu gösteriyordu. Lenin, düzenli olarak Pravda'da yayınlanan işçi katkıları listesinden gurur duyuyordu. 1913 yılı boyunca Pravda günde 30.000 tane sattı (Çoğu işçi okuma yazma bilmediğinden, bir kişi bir gruba okurdu). Aynı yıl 2.181 ayrı işyerinde para toplandı. Pravda'nın rakibi Menşevik gazetesi günde 16.000 sattı ve 671 yerde para toplandı. Lenin şöyle yazdı:

Küçük fabrikalardaki işçilerden alınan beş kopekle çıkarılan bir gazete, entellektüellerden alınan on ve yüzlerce rubleyle çıkarılan bir gazeteden daha sağlam, güvenilir ve ciddidir (Hem mali açıdan, hem de işçilerin demokrasi hareketinin gelişimi açısından).

Başlangıçtan itibaren Pravda fikir savaşımının da içindeydi. Rakibi Menşevik gazetesi, Rusya'da değişikliklerin toplum ve parlamento içindeki reformlarla elde edilebileceğini savunurken Pravda, kesin ve net bir şekilde Çarı ve kapitalist sistemi devirecek devrimi savundu. Zinoviev şöyle yazdı:

Pravda, Menşeviklerin çoğunlukta olduğu fabrikları bir bir kopardı. İşçiler onlarca, yüzlerce haberi hareketin merkezi ve örgütleyicisi haline gelen gazeteye yolluyordu. Büyük politik öneme sahip tüm işçi sendikalarının, metal işçileri sendiklarının ve işçi yardımlaşma derneklerinin seçimleri ve toplantıları, Pravda aday listeleri ile Pravda'nın gölgesi altında gerçekleşiyordu.

Pravda'nın etkisi arttıkça Menşevikler bunu ancak "Pravda salgını" olarak açıklayabiliyordu. Pravda'nın etkisinin artmasının gerçek nedeni ise, gazetede işçi mücadelelerinin bizzat işçiler tarafından anlatılması ve bunların sıradan insanların anlayabileceği bir şekilde geniş devrimci fikirlere bağlanmasıydı. Lenin tüm zor sorunları açıklayan yüzlerce kısa, basit makale ile Pravda'ya katkıda bulunuyordu.

1912 ile 1914 yılları arasında Bolşevikler büyük bir parti haline geldi. 1914'de Lenin üye sayısını, onda dokuzunu genç işçilerin oluşturduğu 40.000 olarak tahmin ediyordu. Petersburg Bolşeviklerin kalesiydi. Rusya'da satılan Pravda’ların yarısı orada dağıtılıyordu. Gazete çevresinde oluşturulan grupların %70'i, toplanan paraların %74'ü Petersburg'da toplanıyordu.

Bolşevikler, dağınık sosyalist gruplardan güçlü bir parti oluşturdular. Partinin örgütlenmesi Pravda’nın oluşturduğu çerçeve etrafında gerçekleşti. Gazete ve parti birlikte geliştiler. Ne kadar yetenekli olursa olsun hiç bir birey böyle bir gazeteyi bir parti olmadan çıkaramazdı. Ve bir parti, Bolşeviklerin yaptığı gibi işçi militanlarının en iyilerine ulaşacak bir gazete çıkaramazsa devrimi inşa edemez.

Birinci Dünya Savaşı çıktığında Bolşevikler kendilerini saldırı altında buldular. Pravda polis tarafından kapatıldı ve gazetenin çıkmasında yer alan herkes tutuklandı. Ancak Bolşevikler, kendilerine verilen destekle, savaşa karşı illegal yayınlar çıkarabildiler. 1915'te Lenin şuna dikkat çekiyordu:

40.000 civarında işçi Pravda'yı alıyor, bundan çok daha fazlası okuyor. Savaş, hapis, Sibirya ve zor çalışma koşulları bunun beş hatta on katı işçiyi imha da etse, işçilerin bu bölümü yok edilemez. O yaşıyor. Ve devrimci ruhla dolu.

Bolşevik yayınları sürdürülmesi gerekiyortdu. Bu yayınlar sürgündeki devrimcilerle kasaba ve şehirlerdeki illegal yoldaşları, fabrikalarda ücretler, yiyecek kıtlığı ve diğer sorunlarla uğraşan işçilere bağlıyordu. Bu illegal yayınların okuyucuları arttıkça arttı. Yayınlar Pravda'ya kıyasla daha acemice çıkıyor ve bulunması daha zor oluyordu, ancak dayandıkları temel aynıydı. Pravda gibi sosyalist fikirleri savunuyorlardı. Birinci Dünya Savaşı'nın ortasında yeraltı gazeteleri Rus işçilerinin asıl düşmanının Alman askerleri değil, Rus egemen sınıfı olduğunu savunuyordu. Pravda gibi işçi mücadelesinin deneyimlerini yazıyor ve Pravda gibi savaş boyunca sınıf savaşımının sürdürülmesi gerektiğini savunuyordu. Şubat 1917'de savaşa karşı huzursuzluk devrime dönüştü.

Devrimin başlangıcında Rusya'da Bolşevikler'in 23.600 üyesi vardı. Devrimin önderliğini çoğunluğu Bolşevik olan sosyalist işçiler yaptı, ancak Bolşevik Parti lider değildi. Onbinlerce sosyalist işçi devrimin yönetiminde, milyonlarca işçi ise Çarın düşürülmesinde yer aldı. Henüz Bolşevik Parti işçilerin toplumun yönetimini almalarını sağlayacak politik önderlik gücüne sahip değildi. Ancak Ekim 1917'de parti ikinci bir başarılı işçi devrimini yapacak kadar genişleyebilecek bir tabana sahipti.

Bolşevik Parti hakkında yazılmış yazıların çoğu ya batılı akademisyenler tarafından ya da Stalin dönemi sırasında yazıldığından, Bolşevik Parti'yi Lenin'in kumandası altında çalışan bir askeri örgüt olarak anlatırlar. Bu doğru değildir. Rusya çapında parti liderliği ile bölgesel komiteler arasında çok az ilişki vardı. Ancak, bu komiteler kendi başlarına politika ve taktikler üretmek zorunda kalmıyorlar, parti yayınları ile sürekli yol gösteriliyordu. Haziran 1917'de Bolşevik Parti 41 gazete ve dergi yayınlıyordu: 27 tanesi Rusça, geri kalanları Rus İmparatorluğu içindeki diğer milletlerin dillerinde (beş tanesi Latviya dilinde, ikisi Litvanya dilinde, ikisi Ermenice, ikisi Estonya dilinde, biri Lehçe, biri Gürcüce, biri Azerice). Bunlardan 17 tanesi günlük gazeteydi. Günde toplam 320.000 adet gazete basılıyordu. Bunların yarısı Petersburg'da basılıyordu (90.000 Pravda ve 50.000 askerler için bir dergi). Gazetelerin dağıtımı üye sayısının üç katı kadardı.

Gazeteler ve dergiler iki önemli rol üstleniyordu. Birincisi, üyelere yön gösteriyordu. İkincisi, sosyalist fikirlere yaklaşan işçilerin Bolşeviklerin yayınları çevresinde parti faaliyetlerine katılmasını sağlıyordu. Şubat ve Ekim devrimleri arasında şöyle bir gelişme yaşandı: Pravda ve diğer Bolşevik gazeteler daha çok okuyucu çekiyordu. Bu okuyucular daha sonra gazete dağıtıcısı ağına katılıyorlar ve partiye üye oluyorlardı. Bu daha büyük bir okuyucu ağının ve dolayısıyla daha gelişmiş bir partinin kurulmasını sağlıyordu. Bu, partinin büyük patlamalarla büyümesi anlamına geliyordu. Petersburg'da 1917 Mart'ından Haziran'a kadar 2.000 üyeden 36.000 üyeye çıkıldı. Tekstil kasabası Ivanovo-Voznesenk'te Bolşevikler 5 ayda 10 üyeden 5.440 üyeye çıktılar.

Bolşevikler gazete, poster ve el ilanları üretmek için gerekli parayı yayınların okurlarından para isteyerek karşılıyordu. Nisan'da Pravda bir matbaa kurmak için para toplamaya başladı. Onbeş günde okuyuculardan 75.334 ruble toplandı. İşçiler, cephedeki askerlere parti yayını sağlanması için para topluyordu; Mayıs 1917'de Petersburg'daki Novyi Lessner fabrikasındaki işçiler askerler için 33.781 ruble topladılar. Bir hafta sonra aynı çağrı için Moskova'daki Provodnik fabrikasında 4.545 ruble toplandı.

Pravda ve diğer Bolşevik gazeteler, kitlesel devrimci işçi partisinin kurulması için gerekli iskeleyi oluşturdular. Bu sayede Rus işçi sınıfının büyük çoğunluğu devrime kazanıldı. Nihayet, işçiler Ekim 1917'de cenneti fethettiler.