Sosyalist İşçi 217 (22 Nisan 2004)

 

Sayfa 2: Haberler

TÜPRAŞ'ta yeniden eylemler

TÜPRAŞ işçileri, bir kez daha özelleştirmeyi protesto etti. Aliağa ve Kocaeli'de eylem yapan TÜPRAŞ işçileri özelleştirme sürecinde ve sonrasında yapılan hukuksuzluklara işaret etti.
Kocaeli D-100 Karayolu'nda 9 Nisan sabahı saat 08.00'de toplanan bin işçi, sloganlar atarak TÜPRAŞ İdare Binası'na yürüdü.
Birleşik Metal-İş, SES, Tüm Bel-Sen, Eğitim-Sen şube başkanları eyleme destek verdi. Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın eylemde bir konuşma yaptı.
TÜPRAŞ Aliağa Rafinerisi'nde de servis araçlarından inen yaklaşık 800 işçi, hükümet ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı aleyhine sloganlar atarak eylem yaptı. Eylem süresince tanker dolumu yapılmadı, rafineri kapısı önünde tanker kuyrukları oluştu.
Eylem, "KİT'ler halkındır satılamaz" sloganıyla sona erdi.

Madenciler eylemde
Türkiye'nin en büyük maden işletmelerinden Divriği-Hekimhan Madenleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Div-Han), özelleştirilerek 16 Nisan'da Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş.'ne (ERDEMİR) devredildi. Div-Han'ın yeni yönetiminin ilk işi 133 işçinin işten çıkarıldığını açıkladı.
ERDEMİR'den Hekimhan İşletme Müdürlüğü'ne gönderilen faksla işten atılan 133 işçi, hızla fabrikanın önünde toplandı. Hekimhan-Sivas karayolunu trafiğe kapatarak tepkilerini gösteren işçiler "Hükümet istifa" sloganını attılar ve
Konuşmaların ardından Hekimhan-Sivas karayoluna inerek, yaklaşık yarım saat yolu trafiğe kapatan işçiler, emniyet güçleriyle yaşanan kısa arbededen sonra yolu açarak fabrikalarına geri döndü. İşçiler, fabrikada nöbet tutmaya devam ediyor.

Tabibler direnmeye devam ediyor
İstanbul Tabip Odası'nın 2 yılda bir yapılan seçimli Genel Kurulu 18 Nisan'da Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi'nde yapıldı. Geçen seçimlere kıyasla çok sayıda doktorun (5600 kişi) katıldığı seçimler oldukça çekişmeli geçti. Seçime dört grup katıldı: DKG (Demokratik Katılım Grubu), AKP'lilerin son anda oluşturdukları HHP(Hekim Hakları Platformu), İşçi Partililer ve Kemal Alemdaroğlu'nun desteklediği UGB (Ulusal Güç Birliği), MHP'lilerin desteklediği UHG (Ulusalcı Hekimler Grubu). Hükümetin TTB'ne karşı başlattığı yetkisizleştirme planının devamından yana olan HHP son sandıklar açılana kadar DKG ile başa baş gitti. Sonunda DKG 7 kişilik yönetim kurulunda 6 kişiyle temsil edilirken 1 kişi HHP'dan listeye girdi. UHG'nin en az oyu aldığı seçimlerde DKG'nun zorlanarak seçimi kazanması bazı dersler çıkarmayı gerektiriyor. Tabandaki doktorların hakları konusunda daha çok çalışma ve örgütlenmenin gerekliliği bir kez daha ortaya çıktı. AKP'liler belediye seçimlerinde kullandıkalrı profesyonel ekiple bu seçimlere hazırlık çalışmalarını yürüttüler ve iktidar olmanın avantajlarını da kullandılar. Bu seçimi kazandık ama bir dahaki sefere çalışmaya çok daha erken, hatta şimdiden başlamak gerektiği de ortada.

İş Yasası'na hayır!
Demiryol-İş Sendikası Adana Şubesi, AKP Hükümetin'in çıkardığı 4857 Sayılı İş Kanunu'yla kazanılmış hakların geri alındığını açıkladı. Kamu Reformu Yasa Tasarısı'nı eleştiren Adana Şubesi, tasarının yasalaşmasını engellemek için mücadele edeceklerini vurguladı.

Grammer'de saldırılar sürüyor
Gramer işçileri Birleşik Metal-İş Sendikası'na üye oldukları için işten atılan 58 arkadaşlarının işe geri alınması için 6 Nisan'da işbıraktılar.
Şirketin patronu ile Birleşik Metal-İş arasında imzalanan protokole göre atılan işçilerin 4 Nisan'da işe geri dönmesi gerekiyordu. Patronlar her zamanki gibi anlaşmaya uymadı. İşçilere Türk Metal-İş'e üye olmaları yönündeki baskı da arttı.
Baskıları protesto eden sabah vardiyası işçileri işbıraktılar ve saat 16.00'da diğer vardiyanın işçileriyle fabrika önünde buluştular. İşçiler "Atılan işçiler onurumuzdur" sloganlarıyla oturma eylemi yaptılar. Jandarma eylem sırasında fabrikanın önüne yığınak yaptı ve Selçuk Göktaş'ı gözaltına aldı. Bunun üzerine işçiler Bursa-İstanbul yolunu trafiğe kapatarak Jandarma Bölge Komutanlığı'na yürüdüler.


Büro Emekçileri Sendikaları eylem yaptı

Adalet Bakanlığı'nın, hakimler ve savcıların "Adalet Hizmetleri Tazminatı"nın artırılması yönündeki yasa teklifi, BES üyelerini harekete geçirdi. 6 Nisan günü Eylem yaparak "Adalet istiyoruz" diyen BES üyeleri, taleplerini içeren imzalı dilekçeleri de Meclis Plan Bütçe Komisyonu'na ile Adalet Bakanlığı'na faksladılar. Ankara'da Adalet Hizmeti Tazminatları'nın Meclis Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşüldüğü esnada Adalet Bakanlığı önünde bir araya gelen BES üyeleri, yakalarına "Adalet hizmetleri tazminatı arttırılsın" yazılı kokartlar taktılar. İstanbul Üsküdar'da, Antalya'da ve Diyarbakır'da Adliye binalarının önünde eylemler yapan BES üyeleri yakalarına "Adalet istiyoruz" kokartları taktılar ve "tazminat hakkımız gasp edilemez" sloganını attılar.

Eğitim-Sen örgütlenmeye hız veriyor
Eğitim-Sen, Başkanlar Kurulu'nda örgütlenme çalışmalarına hız verilmesi kararı almıştı. Buna göre, "işimize, örgütümüze, geleceğimize sahip çıkmak için örgütleniyoruz" sloganıyla Eğitim-Sen'in önündeki örgütlenme sorunlarının aşılması için çalışılacak.

AK'la kara

Afla kalkınanlar
Bilindiği gibi AK Parti'nin önemli vaadlerinden biri yolsuzlukla mücadele idi. Peki, sözlerinde durdukları söylenebilir mi? Uzanlar'ın filan üzerine gidiyorlar tabii ama, sıra kendilerine gelince durum hayli değişiyor.
AK Parti'nin 'barış' adı altında çıkardığı vergi affından Erdoğan dahil, partinin birçok ileri geleninin yararlandığı ortaya çıktı. vergi affını bizzat hazırlayan Maliye Bakanı UNAKITAN dahi 'matrah artırımı' yoluyla aftan yararlanmış. Vergi affından yararlanmak için ek gelir beyanı yeterli oluyor. Bir önceki dönem gelirini hileli olarak düşük göstererek az vergi borcuna sahip olan patronlar, bu kez birden bire o dönemde ek gelirleri olduğuna dair bildirimde bulunarak borçlarının bir kısmını sildirebiliyorlar. İşte aftan yararlanan AK Partililerden 'bazıları':
Başbakan Tayyip ERDOĞAN; Emniyet Gıda AŞ ve diğer iki şirketi için yaklaşık olarak 100 bin dolarlık matrah artırımı yaptı.
Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN; Sakarya Gıda AŞ ve Bem Dış Ticaret için 4 trilyon 250 milyarlık ek gelir beyan etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir TOPBAŞ; Teşvikiye Saray Gıda için toplam 418 milyar liralık ek gelir gösterdi.
Başbakanın çocuklarını ABD'de 'burslayan' Remzi GÜR; Ramsey AŞ için 92 milyar liralık ek gelir beyanında bulundu.
Af yasasına göre, 1998-2001 yılları arasındaki bildirimlerin doğruluğu araştırılamıyor. Ne diyelim; temiz hava, bol gıda!

Başbakan R.Tayyip ERDOĞAN'dan, partisinden seçilen yeni belediye başkanlarına:
"Etik olmayacağı için şirket ortağı olmayın"…
Maliye Bakanı akıtıyor!
Mart ve nisan ayları vergi açısından hareketli aylardır. Bakanın deyimiyle "hasat ayları". "Babalar gibi satan" Bakan Unakıtan, AK Parti'ye yakınlığıyla bilinen Kombassan'dan 19 mart 2001 tarihinde, Alanya'daki 14 gayrımenkulü 687 milyar 200 milyon liraya satın almış. Parası varmış almış. Öyle değil! Bakan aynı gayrımenkulleri tam 9 ay sonra 28 Aralık 2001'de Kombassan'a geri satmış. Kaç liraya dersiniz? 687 milyar 200 milyon liraya! Tek kuruş bile kâr etmeden! Pek de babalar gibi bir satış değil ha? Kombassan'dan mal kaçırarak vergi kaçakçılığına taşeron olan Unakıtan baba, doğru, patronların babası!
Heyoo, trende bedava bisküvi!
TCDD trenlerinde Başbakan ERDOĞAN'ın bayiliğini yaptığı Ülker bisküvileri bedava dağıtılıyor. Ne TCDD'nin açtığı ihaleden kimsenin haberi var, ne de Bu kamu kuruluşunun Ül-ker'e kaç para ödediğinden!
"Deyyus Yunanlılar"
TBMM Başkanı Arınç'ın "şeylerini" duymayan kalmadı, yinelemeyelim. Ancak Arınç'ın 'iletişim danışmanı' Kemal ÖZTÜRK'ün yazdığı ortaya çıkan kitaptan birkaç alıntı yapmadan da geçmeyelim: "En sonunda beni bir numaralı terörist yapacak bu pezevenkler. Bütün laikleri şişe geçirecem..", "Deyyus Yunanlılar..", "Ulan ben bu demokrasinin anasını düz yolda..", "Ben bu martavalların ortasına abdest bozmaz mıyım.."
Vakit gazetesinde bir haber vardı, Kadınlardan Arınç'a Destek, diye. Rica edelim kimlerse bu kadınlardan, Arınç'a söyleyiversinler de, iletişim bahsinde bir daha bu adama "şeyetmesin" mümkünse!
Gazeteyi demokratikçe yırttım, kibarca
Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in (Saddam'a olan sempatisini gizlememişti), seçim kürsüsünde Gaziantep yerel "Söz Halkın" gazetesini hışımla yırttığını duymuşsunuzdur. Basın olaya tepki gösterdi, konu tam unutulacaktı ki, bu kez de Başbakanlık Basın Müşaviri Ahmet TEZCAN'ın İlhan SELÇUK'a yazdığı tehdit mektubu düştü gündeme. Ahmet TEZCAN, "Ben o mektubu yazdım, altına imzamı attım,götürüp Erdoğan'a okuttum", dedi daha sonra. Başbakan onayıyla basın açıktan açığa tehdit ediliyordu. Basına müdahale bunlarla kalmadı. Sansür sokuldu devreye. Hükümetin Kıbrıs politikasını eleştiren Avrasya kanalı (ART) ve Ulusal Kanal kablolu yayından çıkarılıverdi!
Kadınların gönlü rahat olsun
AK Parti kadınların konumunun iyileştirilmesi için meclis gündemine gelen pek çok öneriyi reddediyor. İş Yasası görüşmeleri sırasında her işyerinde uygulanması isteğiyle gündeme gelen yüzde 10'luk kadın kotası önerisi reddedilmişti, kadın işsizliğinin bu kadar yoğun olduğu bir ülkede. Bombayı yakınlarda Devlet Bakanı Ali BABACAN patlattı: "Kadının çalışmasına gerek yok, çünkü kocaları iş buldu." Neresini düzeltsek diye düşündük, boşverdik sonra!!