Sosyalist İşçi 219 (26 Mayıs 2004)
Sayfa 15: Not Defteri
Gelme Bush kampanyası tüm Türkiye'de devam ediyor . . .
Küresel BAK'tan İzmir'de Panel
Küresel BAK tarafından 14 Mayıs’da İzmir’de yapılan "Savaş, Irak İşgali
ve Medya" başlıklı panele konuşmacı olarak gazeteci Ragıp Duran, Haber
Ekspres gazetesinden Süleyman Gençel ve Küresel BAK’tan Tayfun Mater katıldı.
Ragıp Duran 1. Körfez Savaşı, Irak İşgali ve Tezkere konuları üzerinde konuşarak
medyanın genel olarak savaştan yana yer aldığını söyledi. Medyanın egemenlerden
yana taraf olmasının savaş dönemlerinde daha da yükseldiğini anlattı. Ragıp
Duran daha sonra Küresel BAK'ın savaş ve işgal karşıtlığını makul ve olumlu
bulduğunu da belirtti.
Süleyman Gençel, özellikle Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs konularında medyanın
nasıl kışkırtıcı bir role sahip olduğunu kendi deneylerine de dayanarak anlattı.
Büyük sermaye gruplarının gazetelerinin dışında İzmir'in iki yerel gazetesinden
biri olan Haber Ekspres gazetesinin savaş karşıtı seslere sürekli yer vermeye
çalıştığını belirtti.
Tayfun Mater ise Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu ve Küresel BAK'ın kuruluş
ve gelişme süreçlerini anlatarak, bu süreçte medyanın tutumuna ilişkin gözlemlerini
anlattı. Mater, Küresel BAK'ın savaşa ve işgale karşı çıkan tüm bireyleri kapsayan
geniş bir birlik olma çabasında olduğunu da anlattı.
İzmir'de NATO önünde eylem
NATO Güneydoğu Avrupa Müşterek Kuvvetler Komutanlığı'nın İzmir Buca'da ki Kışlası
önünde Küresel BAK tarafından kitlesel basın açıklaması yapıldı.
Buca yolu üzerinde toplanan yaklaşık yüz kişi kışla kapısına kadar "Bush gelme
istemiyoruz", "Katil ABD Ortadoğu'dan defol", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "NATO
yıkılsın, çocuk parkı yapılsın" sloganlarıyla yürüdü.
Küresel BAK adına açıklama yapan Mevlüt Ülgen "Bush, işgalci, çocuk katili,
işkenceci, savaş suçlusu, doğa katliamcısıdır. Dünyada yoksulluğun, açlığın,
işsizliğin nedeni olan politikaların uygulayıcısıdır. Biz Bush ve çetesini
istemiyoruz." diyerek Küresel BAK tarafından NATO zirvesine ve Bush'un Türkiye'ye
gelişine yönelik yapacağı eylemler hakkında bilgi verdi.
Ege Üniversitesi’nde toplantı
Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin, Yıldız Önen ve Mevlut Ülgen’in konuşmacı olarak
katıldığı toplantıya 50 kişi katıldı.
11 Eylül sonrası dünyadaki koşulları anlatan Mevlut Ülgen’den sonra konuşan
Harun Tekin neden daha geniş bir savaş karşıtı kampanya örgütlememiz gerektiğini
ve neden barışçıl eylemler yapılmasının önemini anlattı.
Daha sonra söz alan Yıldız Önen ise Küresel BAK’ın faaliyetlerini özetledi.
Toplantıya katılanların çok sayıda söz aldığı toplantıda 15 öğrenci Küresel
BAK’ın faaliyetlerine katılacaklarını belirttiler.
Irak’ta ki işkenceler kınandı
15 Mayıs Cumartesi günü Beşiktaş motor iskelesinde Irak'ta devam eden işkence,
tecavüz ve bombalamalara karşı Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu tarafından
bir basın açıklaması yapıldı. Önce 15 dakikalık oturma eyleminin yapıldı ve
ardından Küresel BAK’tan Nuri Ödemiş basın açıklamasını okudu. Sık sık "Irak
halkı yalnız değildir" sloganı atıldı.
Sık sorulan sorulara cevaplar
1-'Gelme Bush' sloganı kampanyayı daraltıyor mu?
Tam tersine bugün bu slogan en geniş savaş ve küreselleşme karşıtı birliği
yakalamayı sağlayan tek slogandır. Çünkü Bush iktidara geldiği günden
beri yaptıklarından dolayı, hem neo-liberal politikalar hem de savaş
dendiğinde akla gelen ilk isim. Gelme Bush sloganının içinde 'emperyalizm'
kelimesi yoktur ama bugün Bush herkes için emperyalizmin simgesi. Küresel
anti kapitalist savaş karşıtı hareket, Bush'un katil olduğunu, çevre
düşmanı, silah tüccarı ve petrol delisi olduğunu, Teksas Valisiyken onlarca
idama onay veren bir idam sever olduğunu ve küresel tüm kurumları ABD'nin
hegemonyasını kurma ihtiyaçlarına göre yeni baştan şekillendiren programın
siyasal sorumlusu olduğunu teşhir etti. Dolayısıyla Bush savaş ve işgal
karşıtı tüm güçleri mücadelede birleştirebilme özelliğine sahip olan
isimdir. Bu nedenle 'Gelme Bush' demek kampanyayı daraltmaz, tam tersine
onu alabildiğine genişletir ve tüm güçleri birleştirir.
2-Neden tek konulu kampanya yapıyoruz?
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu neo-liberal politikalara ve savaşa karşı
mücadele etmek üzere kurulmuş bir koalisyondur. Çünkü bugün savaş ve işgal
dünyadaki bütün başka sorunları kesen en önemli konudur. Eğer savaş karşıtları
olarak bu mücadeleyi kazanırsak geri kalan her türlü sorunu çözmek bizim için
daha kolay olacaktır. Bunun için ise savaşa ve işgale karşı olan en geniş birliği
sağlamak en kilit noktadır. Dünyadaki savaş karşıtı hareketin özelliği arasındaki
her türlü başka tartışmayı bir yana bırakarak savaşa ve işgale karşı sokaklara
dökülmüş olmasıdır. İspanya'da Aznar'ı deviren milyonlarca savaş karşıtı da
başka birçok talebe ve görüşe sahiptir mutlaka ama, tek bir taleple, yani 'savaşa
ve işgale hayır' sloganıyla sokaklara dökülerek hükümeti devirmeyi başarmıştır.
Bu tek bir hedefe vurmanın sonucudur. Bu nedenle tek bir sloganı olan somut
bir kampanya yapmak çok önemlidir.
3- Neden İslamcılarla birlikte kampanya yapmalıyız?
Aslında bu sorunun kendisi bile başlı başına yanlış bir soru, fakat doğal olarak
her yerde karşımıza çıkan bir soru. Aslında bu sorunun tek bir cevabı var;
çünkü onlar da bu savaşa ve işgale karşılar ve bunun için mücadele ediyorlar.
Savaşa ve işgale karşı mücadele etmenin kriterleri yoktur. Eğer 'kimler savaşa
karşı mücadele edebilir' diye sormaya ve bunun kriterlerini belirlemeye başlarsak
sonuçta sadece bir avuç sosyalist olarak kalırız, üstelik 'hangi sosyalistler'
diye sorduğumuz da daha da az kalırız. Dolayısıyla kriter belirlemekten vazgeçip
savaşa ve işgale karşı olan herkesle kol kola girmeli ve mücadele etmeliyiz.
İslamcıların ne kadar tutarlı demokratlar olup olmadıkları tamamen başka bir
tartışma konusudur. Eğer bizim iddiamız en tutarlı demokratların bizler olduğu
ise bu tutumumuzu islamcılara karşı olan tavrımızda da bunu göstermeliyiz.
4-Militan olan eylem hangi tür eylemdir?
Bu savaşı ve işgali bitirecek ve en nihayetinde başka bir dünyayı kuracak olan
eylem, milyonların eylemi olacaktır. Ne bu savaşı ve işgali durdurma işini
ne de bu dünyayı değiştirmeyi bir grup akıllı ve kahraman devrimci ya da parlamentodaki
bir parti yapamaz. Bu nedenle önemli olan, bir grup kahraman devrimci olarak
NATO toplantısının yapılacağı yerde eylem yapmak değil, milyonları sokağa döküp
'Gelme Bush' diye haykırmalarını sağlamaktır. Ayrıca zor olan bunu sağlayabilmektir.
İspanya'da Aznar'ı deviren küçük grupların yaptığı 'militan' eylemler değil,
milyonların sokağa dökülüp 'İşgale Hayır!' diye haykırmasıdır.
sosyalist işçi ne savunuyor?
Aşağıdan sosyalizm
-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratıcısı işçi sınıfıdır. Yeni
bir toplum, işçi sınıfının üretim araçlarına kolektif olarak el koyup
üretimi ve dağıtımı kontrol etmesiyle mümkündür.
Reform değil, devrim
-İçinde yaşadığımız sistem reformlarla köklü bir şekilde değiştirilemez, düzeltilemez.
-Bu düzenin kurumları işçi sınıfı tarafından ele geçirilip kullanılamaz. Kapitalist
devletin tüm kurumları işçi sınıfına karşı sermaye sahiplerini, egemen sınıfı
korumak için oluşturulmuştur.
-İşçi sınıfına, işçi konseylerinin ve işçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen
farklı bir devlet gereklidir.
-Bu sistemi sadece işçi sınıfının yığınsal eylemi devirebilir.
-Sosyalizm için mücadele dünya çapında bir mücadelenin parçasıdır. Sosyalistler
başka ülkelerin işçileri ile daima dayanışma içindedir.
-Sosyalistler kadınların tam bir sosyal, ekonomik ve politik eşitliğini savunur.
-Sosyalistler insanların cinsel tercihlerinden dolayı aşağılanmalarına ve baskı
altına alınmalarına karşı çıkarlar.
Enternasyonalizm
-Sosyalistler, bir ülkenin işçilerinin diğer ülkelerin işçileri ile karşı karşıya
gelmesine neden olan her şeye karşı çıkarlar.
-Sosyalistler ırkçılığa ve emperya-lizme karşıdırlar. Bütün halkların kendi
kaderlerini tayin hakkını savunurlar.
-Sosyalistler bütün haklı ulusal kurtuluş hareketlerini desteklerler.
-Rusya deneyi göstermiştir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaşayamaz.
Rusya, Çin, Doğu Avrupa ve Küba sosyalist değil, devlet kapita-listidir.
-Sosyalistler bu ülkelerde işçi sınıfının iktidardaki bürokratik egemen sınıfa
karşı mücadelesini destekler.
Devrimci parti
-Sosyalizmin gerçekleşebilmesi için, işçi sınıfının en militan, en mücadeleci
kesimi devrimci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti işçi
sınıfının yığınsal örgütleri ve hareketi içindeki çalışma ile inşa edilebilir.
-Sosyalistler pratik içinde diğer işçilere reformizmin işçi sınıfının çıkarlarına
aykırı olduğunu kanıtlamalıdır.
-Bu fikirlere katılan herkesi devrimci bir sosyalist işçi partisinin inşası
çalışmasına omuz vermeye çağırıyoruz.