Sosyalist İşçi 226 (29 Ekim 2004)
Sayfa
11:
Savaş karşıtı hareket canlı ve güçleniyor
Dev gösteri:
100 bin kişi
Sosyal Forum’un son günü İngiltere Savaşı Dur-dur Koalisyonu, İngiltere
Müslümanlar Birliği ve Nükleer Silahsızlanma Kampanyası’nın çağırıcı olduğu
bir gösteri oldu.
100 bin kişinin katıldığı gösteride Avrupa’nın çeşitli yerlerinden gelen
aktivistler savaşa, Bush’a karşı sloganlar attılar, Irak direnişine destek
verdiler.
En yoğun olarak atılan sloganlar Blair ve Bush’a karşı atılanlardı.
Gösteriye Türkiye’den Londra’ya giden Türkiyeliler de katıldı. Çeşitli
grupların yanı sıra canlı ve hareketli Küresel BAK korteji de Yunanistan
Savaşı Durdur Koalisyonu’nun hemen arkasında yürüdü.
Trafalgar Meydanı’nda savaş karşıtı hareketten çeşitli kişiler hitab etti.
Kürsüden konuşanlar arasında yakınları Irak’ta ölen 4 kişi de vardı ve
bunlar büyük alkış aldılar.
Direnişi
Küreselleştir yürüyüşü
Pazar günkü savaş karşıtı yürüyüşün dışında, Cuma günü de Londra’nın yeni
iş merkezinde temizlik işçilerinin örgütlenme hakkı için bir yürüyüş yapıldı.
Globalize the Resistance ve T&GWU sendikası tarafından düzenlenen yürüyüş
polis tarafından yasaklanmasına rağmen bankalar bölgesinde gerçekleşti. Yoğun
polis baskısına rağmen gösteri olaysız tamamlandı.
KESK Genel Başkanı ve Che Guevara’nın kızı Aleida Guevara
Sami Evren, Aleida Guevara, Richard Boyd Barret (İrlanda savaş karşıtı hareket),
Maria Stylou (Yunanistan savaş karşıtı hareket) ve George Galloway’i (Milletvekili,
İngiltere savaş karşıtı hareket) ABD emperyalizmine karşı mücadele toplantısında
4000 kişi coşkuyla dinledi.
Türkiye'den katılım
Avrupa Sosyal Forumu'na Türkiye'den yaklaşık 80 kişilik bir kafile katıldı.
Vize, pahalılık vb. engellere rağmen bu katılım oranına ulaşılması önemli
bir başarıdır. Çok sayıda aktivist ise vize engeline takıldı.
Özellikle KESK, TMMOB ve çeşitli siyasi eğilimlerin foruma ilgi göstermesi,
önümüzdeki dönem için Türkiye'de sosyal forum süreçlerinin genişletilmesi
açısından bir fırsat.
Türkiye'den çok çeşitli bir yelpaze bu yıl ASF hazırlıklarına katıldı. Hazırlık
toplantılarının birinin İstanbul'da yapılması bu anlamda sürece olumlu bir
katkı yaptı. Hazırlık toplantısı aşamasında bir çok Türkiyeli örgüt sosyal
forum sürecine aktif olarak katıldı.
KESK, TMMOB, ÖDP, DSİP, EMEP, DEHAP, SODEV, TÜKODER, Küresel BAK gibi çeşitli
kampanya ve örgütlerin katılımcısı olduğu İstanbul Sosyal Forumu (İSF) geçen
yıllarda olduğu gibi bu yıl da Türkiyeli örgütlerin koordinasyonunu sağladı.
Bu çerçevede İSF'den 7 örgüt 12 seminer düzenledi ve 4 büyük toplantıda Türkiyeli
konuşmacılar buranın deneyimlerini Avrupalı katılımcılarla paylaştı. Ayrıca
İSF koordinasyonu ile Rüstem Batum'un Hangi Kıbrıs isimli belgesel filmi
de Londra'da gösterildi.
Karakedi Kültür Merkezi, ASF'de, Kıbrıs, Avrupa Birliği, ve Ortadoğu ve Demokrasi
başlığındaki üç seminerde yer aldı.
Bu seminerler birçok Avrupalı örgütle beraber organize edildi.
Ayrıca Küresel BAK katılımcılarından Yıldız Önen de, Forumun başladığı gün
Halkevi'nde yapılan sosyal forum konulu toplantıya Nuray Mert, Sami Evren
(KESK) ve Fırat Anlı'nın (Diyarbakır Yenişehir Belediye Başkanı) yanı sıra
konuşmacı olarak katıldı.
Ayrıca Karakedi Kültür Merkezi ve Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, İSF'nin
standında aktif olarak yer aldı ve kendi materyal ve ürünlerini sergiledi.
Bir sonraki Avrupa Sosyal Forumu 2006 yılının bahar aylarında Yunan-istan'ın
Atina kentinde yapılacak. Yunanistan'daki sosyal forum için şimdiden harekete
geçmemiz gerekiyor. İlişkimiz olan her şehirden Yunanistan'a en az bir otobüs
götürebiliriz. Büyük olasılıkla Yunanistan sürecindeki hazırlık toplantılarından
biri yine Türkiye'de yapılacak. Önümüzdeki aylarda Türkiye Sosyal Forumu
için bir girişim başlatılması hedefleniyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde
sosyal forum süreçlerini örmede işimiz daha kolay olacak.
Türkiyeli sekterler ve anarşistler elele
ASF bu yıl bazı ilklerini de yaşadı. Irak'ın İşgaline Son isimli büyük bir
toplantıda konuşmacı olarak bulunan Subhi Al Mashadani'nin [Irak İşçi Sendikaları
Federasyonu Genel Sekreteri (IFTU)] konuşmasını engellemek isteyen bir grup
toplantıyı protesto etti ve konuşmacıların konuşma yapmasına olanak vermedi.
Sayısı sadece 25-30 olan bu grup, yaklaşık 2500 kişi toplantıyı dinlemek
istediğini alkışlarıyla gösterse de protestoya devam etti ve en sonunda arbede
çıkararak konuşmacıların üstüne yürüdü.
Tarihin nadir 'antidemokratik' protestolarından birini yapan bu grup, Türkiyeli
üç dergi çevresinden başkası değildi.
Benzeri bir olay sonraki gün de yaşandı.
Aşırı Sağa Karşı Birlik isimli büyük toplantı henüz başlamadan, Kara Blok
üyeleri olduğu söylenen 15-20 kişilik beyaz genç bir grup, toplantının moderatörü
olan siyah bir kişiyi platformdan döverek atıp bu kişinin telefonunu ve cüzdanını
çaldı.
Grubun protestoyu bitirmesinin ardından toplantı bir saat gecikmeli olarak
başlayabildi. Anarşist gruptan birkaç kişinin çıkışta gözaltına alınması
üzerine, sosyal forum organizatörleri tüm yaşananlara rağmen bu kişileri
polisten aldı.
Bir sonraki gün yine aynı grup, eylem alanında sahneye yürüyünce yine arbede
yaşandı ve polis, içinde sosyal forum aktivistleri de olan bazı kişileri
gözaltına aldı.
Bu yaşanan gerginlikleri çıkaran grubun toplam sayısının en iyimser rakamla
200 olduğu söyleniyor.
Indymedia isimli, anarşistlerin etkin olduğu 'bağımsız' haber kaynağında
çıkan bir yazıda, bazı kişiler, "70 bin koyun mu önemli, yoksa birkaç
yüz kişilik taban hareketi mi" diye soruyor. Sekterizmin, toplantı basan
Türk solcularıyla, kendisinden başkasını 'koyun' olarak gören kara blokçu
anarşistleri nasıl yan yana getirdiği ortada.
İki taraf da sadece kendisini sosyal mücadelenin öznesi olarak görüyor. Onlar
için sadece kendileri var. Gerisine koyun demenin bir sakıncası yok.
Sonuç olarak bunlar ASF'de yaşanan çok küçük olaylar. ASF üzerinde herhangi
bir düzeyde etkide bulunması mümkün olmayacak grupların tertiplediği etkinlikler.
Ancak yine de benzer huzursuzlukların tekrarlanmaması için çaba harcamak
gerekiyor.