Sosyalist İşçi 226 (29 Ekim 2004)

 

Sayfa 16:

Hükümet sosyal güvenlik sistemini çökertiyor
"AKP sağlığa zararlıdır"

AKP hükümeti SSK'ya bağlı hastanelere el koymaya hazırlanıyor. Hükümetin hazırladığı 11 maddelik tasarı sosyal güvenlikte tam anlamıyla yıkımı hedefliyor.
Tasarıya göre, SSK'ya bağlı olan sağlık kuruluşları bedeli karşılığında, bağlı olmayanlar ise bedelsiz olarak Sağlık Bakanlığı'na devredilecek.
Tasarıda yer alan saldırı maddeleri şunlar:
1. SSK'nın sağlık birimlerinin kadroları ile birlikte Sağlık Bakanlığı'na devredilecek. Sağlık Bakanlığı'na geçmek istemeyen işçilerle ilgili tasarı şu emri buyuruyor: "Geçmek istemeyen işçilerin kanuni hakları ödenerek kurum ile ilişikleri kesilir".
2. Hazırlanan yasanın temel hedefi SSK'yı imha etmek. 54 bin 167 sağlık personeliyle 33 milyon SSK'lıya hizmet veren SSK, devletten sonra en büyük gelire ve mal varlığına sahip bir kurum.
3. Bu kararla sadece, esas olarak işçilerden kesilen vergilerle inşa edilmiş olan SSK'ya tüm varlığıyla birlikte el konulmuş olmayacak. Aynı zamanda Kamu Yönetimi Temel Kanunu'nun uygulaması da kolaylaşacak. SSK'da çalışan 50 bin kişinin ve Sağlık Bakanlığı'ndaki 200 bin kişinin sözleşmeli personel olmasının önünü açacak.
4. Devir ve tespit işlemleri ile SSK hastanelerinin devir bedellerinin belirlenmesinde öngörülen komisyon çalışmalarında bir anlaşmazlık ortaya çıkması halinde ise tek yetkili Başbakan kılınıyor. Mahkemeleri, hukuku tümüyle devre dışı bırakan ve yetkiyi tümüyle başbakana bırakan tasarıda, "ortaya çıkacak anlaşmazlık ve tereddütleri gidermeye Başbakan yetkilidir" deniliyor. Yani sağlık hakkımız Tayyip Erdoğan'ın kararlarına bağımlı hale getirilmeye çalışılıyor.
Hükümetin tasarısı özetle sosyal güvenlik sistemini çökertmeyi, milyonlarca emekçinin ve ailelerinin sağlık hizmetlerinden faydalanma haklarını gasp etmeyi, işçilerin vergileriy-le inşa edilmiş olan SSK'ya el koymayı, Başbakan'ı sağlık hizmetleriyle ilgili sorunlarda tek yetkili kılmayı, onbinlerce sağlık çalışanını işten atılma riskine mahkum etmeyi ve sağlık hizmetlerini paralı hale getirmeyi hedefliyor.


SSK:
148 hastanesi,
212 dispanseri,
202 sağlık istasyonu,
3 ağız ve diş sağlığı merkezine el konularak
60 bin personeli ile Sağlık Bakanlığı'na devredilmek isteniyor


Sağlık hakkımız için birleşik mücadeleye
AKP iktidarının gözünü IMF politikaları bürüdüğü için sadece sosyal güvenlik sistemini çökertmekle yetinmiyor. İşçi sınıfının tüm kazanılmış haklarına yönelik ağır bir neo liberal saldırı programını hayata geçiriyor. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün kapatılmasını hedeflemesi bu saldırılardan bir diğeri. Kamu Rejimi Personel Yasası emekçileri bekleyen bir başka saldırı adımı. Bu saldırıları püskürtmenin tek bir yolu var: Birleşik mücadele, birleşik eylem.
SSK'ların Sağlık Bakanlığı'na devredilmesine karşı oluşan direniş havası, yaygınlaşabilir. Sendikalar birleşirse, saldırılara karşı somut bir programa sahip somut bir eylem takvimi çıkartılabilirse, onbinlerce işçi mücadeleye atılabilir. Bu eğpilimin minyatür örnekleri yaşanmaya başladı.
İstanbul'da SSK Okmeydanı Hastanesi'nde SSK'nın tahrip edilmesine karşı eylem yapan DİSK üyesi işçilere, TTB, SES, Yol-İş İstanbul 1 No'lu Şube ile hasta ve hasta yakınları da destek verdi.
DİSK'in Ankara'da SSK Genel Müdürlüğü önünde yaptığı eylem de SES ve Ankara Tabip Odası üyelerince desteklendi. Adana'da ise DİSK'e TÜMTİS ve KESK'e bağlı sendikalar destek verdi.
Emek Platformu saldırı programına karşı harekete geçmeye başladı.
Türk-İş, KESK ve DİSK temsilcileri birleşik mücadelenin öneminden söz etmeye başladılar.
Öyleyse birleşelim!
AKP'ye haddini bildirelim.
Sağlığımızla oynayanların siyasi ömürlerini kısaltalım!


5.6 katrilyon alacağı var
SSK'ya herkes borçlu

Hükümetin "bütçenin sırtındaki kambur" olduğunu ileri sürdüğü SSK'ya borcu olmayan kurum yok.
Özel ve kamuya ait kurumların, SSK'ya toplam 5.6 katrilyon lira prim, gecikme zammı ve sosyal yardım zammı borcu var. Kamu kurum ve kuruluşlarının SSK'ya 2 katrilyon 11 trilyon 530 milyar lira, özel sektör kuruluşlarının ise 3 katrilyon 607 trilyon 947 milyar lira borcu bulunuyor.



Sendikalar ne diyor?

Türk-İş:
"SSK'nın bütün hastanelerinin, dispanserlerinin, sağlık istasyonlarının, taşınmaz mallarının asıl sahibi işçiler, emekçiler ve onların aileleridir".

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi:
"SSK'larda yaşanan sıkıntıların sorumlusu kurumun kaynaklarını siyasi çıkarları için kullananlardır. SSK'nın tüm halkındır."

SES Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul:
"Bu uygulama sağlık hizmeti alabilmek için daha fazla para ödemeye neden olacaktır."

İzmir Tabip Odası Başkanı Zeki Gül:
"Devir girişimi SSK'yı yok etme planının bir parçasıdır."

Sağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu:
"SSK'nın kurulduğu günden beri sigortalılara sağlık hizmeti vereceği, kanunla güvence altına alınmıştır. Bu amaçla da işçiler kuruma ücretlerinin yüzde 11'i oranında pirim ödemektedirler. İşçilerin ödediği bu primler üniversitelere, özel hastanelere, son olarak da Sağlık Bakanlığı hastanelerine kaydırılmaktadır. Haksızlık ve yanlışlık buradadır."