Sosyalist İşçi 227 (19 Kasım 2004)

 

Sayfa 15: Not Defteri


Antikapitalist Forum yapıldı
DSİP’in düzenlediği Anti-kapitalist Forum 28-31 Ekim tarihleri arasında Karake-di’de gerçekleşti.
15 toplantının yapıldığı Antikapitalist Forum’da ÖDP Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu, ÖDP eski Genel Başkanı Ufuk Uras, SDP’den Bülent Uluer, GDO’ya Hayır Platfor-mu’ndan Mebruke Bayram, Greenpeace’den Ertan Kes-kinsoy, İÜ Öğretim Üyesi Sevgi Uçan, Radikal Gaze-tesi yazarı Murat Çelikkan ve Abdullah Aysu davet edilen konuşmacılardı
4 gün süren Antikapitalist Forum’da savaş ve neoliberal politikalar başta olmak üzere kapitalizmin yol açtığı politikalar tartışıldı.
11 Eylül sonrasında ABD emperyalizminin hegemonya mücadelesine karşı yükselen savaş karşıtı hareket sadece savaşa karşı değil aynı zamanda ABD emperyalizmine, neoliberal politikalara ve kapitalizme karşı hem mücadele ediyor hem de tartışıyor.
Sosyal forumlar bu süre-cin bir ürünü olarak hare-ket içinde doğdu.
Geçtiği-miz 4 yıl boyunca dünyada ve Türekiye’de geniş yığınlar kapitalizme ve savaşa karşı politik ola-rak hareket halindeydi. A-çık ki bu ha-reketin büyük bir kısmı sos-yalist değil a-ma politik. An-tikapitalist Forum’a farklı çevrelerden, kampanyalardan katılan pa-nelist ya da katılımcılarla çok kolay bir şekilde fikir birliğine vardık.
Neden Bush’a karşı olmak gerektiği, başka bir dünya-nın mümkün olduğu, hare-ketin değiştirme gücü, kapitalizmin çevre ve tarım po-litikalarında yol açtığı tahribatlar gibi bir dizi konuda politik olarak anlaşabileceğimiz büyük bir kitle var. İlk defa gerçekleştirdiğimiz Antikapitalist Forum sade-ce eylemde değil politik dü-zeyde de bir araya gelme-nin mümkün ve gerekli ol-duğunu gösteren önemli bir tartışma platformu ya-ratmış oldu.
Antikapitalist Forum şimdi 25-26 Aralık tarihlerinde İzmir’de de tekrarlanacak.
Ayrıntılı bilgi için:
0537 - 624 49 08

Yeni sol şekillenme nedir?
Bir süredir bütün dünyada yeni bir sol şekillenme var. Bu şekillenmenin yaratıcısı herhalde Seattle.
Seattle iki düzeyde farklı unsurları yan yana getirdi.
Birinci düzeyde farklı sol siyasetleri eylemde ve tartışmada yan yana getirdi. Anarşistler ve devrimci sosyalistler ve reformistler çeşitli platdormlarda hareketin stratejisini ve taktiklerini tartışıyorlar.
İkinci düzeyde ise bu hareket adeta hareketlerin hareketi oldu. Yani çevrecilerle, tarımcıları, büyük şirketleri protesto edenlerle, sendikacıları, tüketici kooperatifleri ile meslek örgütlerini, eşcinsellerle, sekter solcuları yanyana getiriyor. Bu çok öeşitşi haretler bir yandan birlikte eylem yapmakta, diğer yandann ise tartışmakta.
Hareketin zengin, çok çeşitli tartışma platformları var. Ama sosyal forumlar herhalde bunların en önemlisi. Giderek güçleniyorlar ve yayılıyorlar.
Türkiye’de de kimilerinin tersine iddialarına rağmen hareket güçlü bir biçimde var.
Bir dizi olgu bunu kanıtlıyor. Mesela Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara Hayır Platformu çok kısa bir zamanda yaygın bir hareket haline geldi. 1 ayda 80 bin imza toplandı.
GDO’ya Hayır Platformu hareketin Türkiye’de ne kadar güçlü bir biçimde var olduğunun iyi bir göstergesi.
Ancak, Türkiye solu ne yazık ki uluslararası hareketten fazla etkilenmemekte. Çoğu hareketler uluslararası gelişmeleri dahi izlememekte. Antikapitalist hareketi ise küçümsemektedir.
Kimileri İngiliz Başbakanı Bliar’in ağzıyla bu hareket “gezginci sirk” derken kimileri hareketi “iktidar perspektifi olmamakla” suçlamaktadır.
“Gezginci sirk”cilere diyecek bir şey yok. Diğerleri ile ise tartışmak gerekir. Elbette, bu hareket çok çeşitli unsuru yanyana getirmektedir.
İçindeki reformistler, otonomlar, anarşistler, ve az sayıdaki stalinist sol iktidar perspektifine sahip değildir. Ancak aynı şeyi devrimci marksistler için söylemek mümkün değil.
Devrimci marksistler en başından beri harekete sahip çıkmakta, bir yandan hareketi büyütmek için mücadele ederken diğer yandan da bütün tartışma platformlarında hareketi ileri çekmeye, onu devrimci marksist bir perspektifle donatmaya çalışmaktadırlar.
Bilal ERÇETİN

Irak halkı yalnız değildir!
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu 10 Kasım'da İstiklal Caddesi'ndeki Galatasaray Postanesi önünde bir eylem gerçekleştirdi.
ABD ve koalisyon güçlerinin Felluce'ye karşı başlattıkları katliam operasyona karşı, bir çok ülkedeki savaş karşıtları gibi, Küresel BAK da tepki gösterdi.
Eyleme yaklaşık 500 kişi katıldı. İnsanların kızgın bir biçimde slogan attıkları eylemde basın açıklamasını Küresel BAK adına DİSK Genel Sekreteri Musa Çam okudu.
"Kahrolsun ABD emperyalizmi", "Irak halkı yalnız değildir", "Irak halkı kazanacak" sloganları basın açıklaması boyunca sık sık atıldı.
Eyleme TKP de güçlü bir biçimde destek verdi.

Küresel BAK 30 Ekim ‘de Taksim’deydi
Küresel BAK'ın 4 Ekim 2004'te bir basın açıklamasıyla başlattığı "Bush'a Hayır" kampanyası 30 Ekim 2004'te Taksim'de yaklaşık 400 kişinin katıldığı gösteri ile sona erdi.
30 Ekim'de Harun Tekin ve Julide Kural'ın okuduğu basın açıklamasında "Irak'ın işgaline bir kez daha son diyo-ruz. Umarız sesimizin yankıları ABD'deki savaş karşıtlarına güç verir. Umud ediyoruz ve inanıyoruz ki, biz kazanacağız, Bush kaybedecek" çağrısı yapıldı.
Ardından Nevzat Çelik, Orhan Alkaya, Sezai Sarıoğlu şiirler okudular ve İlkay Alkaya'nın şarkısıyla gösteri sona erdi.
Gösteriye KESK, DİSK genel başkanları ile çok sayıda aydın ve sanatçı katıldı.
Gösteri sırasında sık sık "Bush kaybedecek, biz kazanacağız", "Filistin'e özgürlük", "Irak halkı yalnız değildir" sloganları atıldı.
Gösteriden sonra İstiklal Caddesi'nde bir yürüyüş oldu.

Dünya Irak halkının yanında
Felluce'de ABD'nin katliama hazırlık yaptığı andan itibaren dünya savaş karşıtları protestolara başladı. Saldırıların başlamasıyla birlikte dünyanın bir çok ülkesinde sokaklarda gösteriler gerçekleşti.
8 Kasımda Kanada-Toronto'da. 13 Kasım’da Roma’da, Kopenhag’da ve Helisinki'de gösteriler oldu.
Yunanistan Savaşı Durdurun Koalisyonu 9 Kasım Salı günü Amerika Büyükelçiliğinin önünde bir acil eylem düzenledi.
Belçika'da STOP USA (Amerikayı Durdurun Koa-lisyonu) 4 Kasımda genel bir toplantı düzenledi.
ABD'de 3-7 Kasım arasında küçüklü büyüklü bir çok gösteri örgütlendi. ABD'de 3-10 Aralık tarihleri arasında Felluce halkıyla dayanışmak için eylem haftası ilan edildi.
İngiltere’de ise 15 kentte toplam 100 bin kişinin katıldığı gösteriler yapıldı.

sosyalist işçi ne savunuyor?
Aşağıdan sosyalizm
-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratıcısı işçi sınıfıdır. Yeni bir toplum, işçi sınıfının üretim araçlarına kolektif olarak el koyup üretimi ve dağıtımı kontrol etmesiyle mümkündür.
Reform değil, devrim
-İçinde yaşadığımız sistem reformlarla köklü bir şekilde değiştirilemez, düzeltilemez.
-Bu düzenin kurumları işçi sınıfı tarafından ele geçirilip kullanılamaz. Kapitalist devletin tüm kurumları işçi sınıfına karşı sermaye sahiplerini, egemen sınıfı korumak için oluşturulmuştur.
-İşçi sınıfına, işçi konseylerinin ve işçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklı bir devlet gereklidir.
-Bu sistemi sadece işçi sınıfının yığınsal eylemi devirebilir.
-Sosyalizm için mücadele dünya çapında bir mücadelenin parçasıdır. Sosyalistler başka ülkelerin işçileri ile daima dayanışma içindedir.
-Sosyalistler kadınların tam bir sosyal, ekonomik ve politik eşitliğini savunur.
-Sosyalistler insanların cinsel tercihlerinden dolayı aşağılanmalarına ve baskı altına alınmalarına karşı çıkarlar.
Enternasyonalizm
-Sosyalistler, bir ülkenin işçilerinin diğer ülkelerin işçileri ile karşı karşıya gelmesine neden olan her şeye karşı çıkarlar.
-Sosyalistler ırkçılığa ve emperya-lizme karşıdırlar. Bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkını savunurlar.
-Sosyalistler bütün haklı ulusal kurtuluş hareketlerini desteklerler.
-Rusya deneyi göstermiştir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaşayamaz. Rusya, Çin, Doğu Avrupa ve Küba sosyalist değil, devlet kapita-listidir.
-Sosyalistler bu ülkelerde işçi sınıfının iktidardaki bürokratik egemen sınıfa karşı mücadelesini destekler.
Devrimci parti
-Sosyalizmin gerçekleşebilmesi için, işçi sınıfının en militan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti işçi sınıfının yığınsal örgütleri ve hareketi içindeki çalışma ile inşa edilebilir.
-Sosyalistler pratik içinde diğer işçilere reformizmin işçi sınıfının çıkarlarına aykırı olduğunu kanıtlamalıdır.
-Bu fikirlere katılan herkesi devrimci bir sosyalist işçi partisinin inşası çalışmasına omuz vermeye çağırıyoruz.