Sosyalist İşçi 227 (19 Kasım 2004)

 

Sayfa 16:

AKP reformunu al başına çal!
Avrupa Birliği rüzgarını arkasına alan AKP'nin gerçek yüzü, işçi düşmanı yüzü bir kez daha açığa çıktı. Her bulduğu meydanda reform ve demokrasi nutukları çeken Recep Tayip Erdoğan'ın demokrasisi, işçilerin kazanılmış hakları söz konusu olduğunda hızla rafa kalkıyor. Başbakan ağzını bozmaya başlıyor.
Sosyal Sigortalar Kurumu'nun tasfiyesine karşı çıkanlara, "Bu ideolojik yaklaşımlarla bir yere varamazsınız" diyor. SSK'nın Sağlık Bakanlığı'na devrine karşı çıkmak, başbakan açısından ideolojik, yani köhnemiş, eskimiş, bugün geçerli olmayan bir tutum.
Özelleştirmelere karşı çıkılamaz, çünkü ideolojiktir!
Sendikasızlaşmaya karşı çıkılmaz, ideolojiktir!
İşsizliğe karşı çıkılamaz, karşılıksız fazla mesaiye karşı çıkılamaz, hayat pahalılığına karşı çıkılamaz, bütçeden emekçilere pay ayrılmamasına itiraz edilemez, sağlık hakkımızın, eğitim hakkımızın sermayeye peşkeş çekilmesine karşı çıkılamaz!
Neden?
Çünkü ideolojiktir!
Önemli olan bir tutumun ideolojik olup olmaması değil, haklı olup olmamasıdır!
Sorun ideoloji sorunuysa, en ideolojik konuşmaları Recep Tayip Erdoğan yapmaktadır.
Sermayenin sesi olarak, işçileri azarlamakta, hakları için mücadele eden kamu çalışanlarını terörist olmakla suçlamaktadır!
Tayyip Erdoğan ve AKP IMF'nin kuklasıdır, IMF'nin ideolojisiyle konuşmaktadır.
Hükümet, TÜSİAD'da örgütlenen kapitalistlerin ağzıyla konuşmaktadır!
Bizler, işçiler, kamu çalışanları, gençler, emekçiler, emekliler SSK'nın tasfiyesine karşıyız.
Haklarımızın gasp edilmesine karşıyız!
IMF politikalarına karşıyız!
Eğitim ve sağlık gibi bir dizi temel kamu hizmetinin paralı olmasına, özel sermayeye satılmasına karşıyız!
SSK'nın tasfiyesi, emekçilerin sağlığıyla oynamaktır.
ABD ve Bush, Irak'ta yoksulları füzelerle yok ederken, IMF ve Tayip Erdoğan Türkiye'de emekçileri kamu hizmetlerini özelleştirerek vurmaktadır.
Evet! İdeolojik konuşuyoruz.
İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!
Sağlık hakkımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz!


AKP Hükümetinin gündeme getirdiği sözde sosyal güvenlikte reform tasarısına neden karşıyız...
lReform adı altındaki bu düzenleme "sosyal güvenlik sistemi"ni "sosyal koruma sistemi"ne dönüştürerek sosyal haklarımızı daraltmaktadır.
lBu düzenlemenin nihai amacı, sağlık sisteminin özelleştirilmesidir.
lSosyal sigortalar kurumu hastaneleri bu amaçla sağlık Bakanlığı'na devredilmektedir.
lBunun en açık kanıtı, sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerin satılması yetkisinin, 20 temmuz 2004 tarih ve 5220 sayılı kanunla özelleştirmeden sorumlu maliye Bakanlığı'na verilmesidir.
lBu düzenlemenin ardından devlet sağlık hizmeti vermeyecek, sağlık hizmeti satın alacaktır.
lSatın alınan sağlık hizmetinin maliyeti daha yüksek olacak, ancak kuyruklar sona ermeyecek, sağlık hizmetinin kalitesi artmayacaktır.
lKaliteli sağlık hizmeti sizlerin cebinizden ödeyeceğiniz ilave para ile mümkün olacaktır.
lBu düzenlemeyle sağlık yardımlarının kapsamı daraltılacak, kapsamı aşan sağlık hizmetinin bedeli sizlere yüklenecektir.
lKapsama giren sağlık hizmetlerinden yararlanmak için de prim dışında cebinizden ödeme yapmak zorunda kalacaksınız.
lSağlık hizmeti alabilmek için emekli sandığı, SSK ve bağ-kur iştirakçileri için ücretlerinin % 12,5'i oranında prim ödenecektir.
lEmekli sandığı, SSK, bağ-kur emeklileri sağlık yardımı alabilmek için ayrıca parasal katkıda bulunacaklardır.
lSağlık hizmetinden yararlanan herkes ilaç parasının bir bölümünü ceplerinden ödeyecektir.
lEmekli olma şartları güçleştirilecek, emeklilik yaşı 68'e yükseltilecektir.
lEmekli aylığı miktarları kademeli olarak düşürülecektir.
-Sağlık hizmetlerinden yararlanmak ve emekli olmak zorlaşacak, ödenecek prim miktarı artacaktır.
Reform adı verilen bu yeni düzenlemeyle
l Daha uzun süre çalışacaksın,
l Daha zor emekli olacaksın,
l Daha fazla prim ödeyeceksin,
l Emekli olunca da prim ödeyeceksin,
l Sağlık hizmetleri için de ödeme yapacaksın,
l Hastane kuyruklarında beklemeye devam edeceksin,
l Bireysel emeklilik sistemlerine katılmaya zorlanacaksın,
l Özel sağlık sigortaları almaya zorlanacaksın.
IMF, dünya bankası ve ülkemizdeki sağlıkla ilgili çıkar çevrelerinin dayatmasıyla hazırlanan
Bu düzenlemeler sosyal hukuk devletiyle bağdaşmaz...
Bu nedenlerle sözde Sosyal Güvenlik Reformuna ve SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrine karşıyız.