Sosyalist İşçi 232 (4 Mart 2005)
Sayfa
5:
"Savaşsız bir dünya" için buluştuk
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu 19 Şubat'ta İstanbul Taksim Hill Otel'de uluslararası bir toplantı düzenledi. İki oturum halinde yapılan toplantının ilk bölümünün konusu 'Irak'ta işgale son, ABD'nin Ortadoğu politikaları' idi. İlk oturumda konuşmacılar Gilbert Achcar (Paris Üniversitesi Öğretim Görevlisi), Sahar Franses (İsrailli barış aktivisti), Nuray Mert (Gazeteci), Nevin Sungur (Gazeteci) ve Mete Çubukçu (Gazeteci, yazar) idi.
İkinci oturumun konusu 'Küresel barış, küresel adalet: 2005'te barışı nasıl kazanacağız?' ve konuşmacıları Dr. Ann Roesler (ABD Asker Aileleri Konuşuyor örgütü temsilcisi), Dr. İsam El-Rawi (Irak Öğretim Görevlileri Birliği temsilcisi), Mehmet Soğancı (TMMOB Genel Başkanı), Mehmet Güleryüz (Sanatçı), Murat Çelikkan (Gazeteci) idi.
Toplantıya yaklaşık 300 kişi katıldı. BAK aktivistleri toplantıda açtıkları standda imza topladılar, rozet satıp, dinleyicilerin görüşlerini aldılar. Basının toplantıya yoğun bir ilgisi vardı.
Savaş karşıtı hareketin ne denli bir çeşitlilik yarattığının güzel bir örneğiydi bu 'Buluşma'. Oğlu Irak'ta savaşan bir ABD askeri olan Dr. Ann Roesler ile Irak'ta ABD işgaline direnen Isam El-Rawi aynı masada işgalin bitmesi için neler yapılabileceğini tartışıyorlardı. Dr. Roesler "Çocuklarımızı yeterince donanımları olmadan cepheye sürüyorlar ve bile bile öldürüyorlar" diye yakınırken, Dr. Rawi "Ülkemiz işgal altında. Direniş en doğal hakkımız" diyerek aynı masadan, aynı dinleyicilere, işgale karşı olduklarını anlatabildiler.
Çelişkili bir durum gibi görünse de bu örnek aslında diyalektiğin ta kendisi. Hangi nedenle olursa olsun işgale karşı çıkan herkesi bir araya getirebilmenin önemi ve güzel yanı bu ve benzeri örneklerle hergün yeniden kanıtlanıyor.
“İki bin aile üyemiz”
"ABD'de başlattığımız, işgalin sona ermesi yönündeki hareket önce üç-dört ailenin bir araya gelmesiyle başladı. Şu an iki bin aile üyemiz oldu ve haftada üç-dört aile daha aramıza katılıyor.
Ülkemizde savaş konusunda bir sessizlik hüküm sürüyor. Medya ne öldürülen Iraklıları ne de yaralı Amerikan askerlerinin fotoğraflarını yayınlıyor.
Bush savaşın ülke içinde hissedilmemesinden yana. Vergileri artırmıyor ama torunlarımızın bile kapatamayacağı bütçe açıkları yaratıyor.
Biz yakınları savaşta olan aileler ABD'nin derhal Irak'tan çekilmesi için düzenli raporlar yayınlıyoruz. Dönen askerlerde oluşan psikolojik bozuklukları ve diğer fiziksel sakatlıkları duyuruyoruz. Bunları internet üzerinden yayınlıyoruz.
Şu anda 550 civarında vicdani retçi var. Bush hala 'iyilik koalisyonu'nun Suriye ve İran'da da işi olduğunu söylüyor. Ortada koalisyon falan yok. Ülkeleri işgal ediyor ve başkalarını da buna zorluyorlar. Kendilerine direnenleri ise terörist ilan ediyorlar."
"Amerika'nın dünyanın her yerine demokrasi götürme iddiasının ikiyüzlülüğünü görmek için Afganistan ve Irak'a bakmak, Kafkasya, Azerbaycan ve Kırgızistan'daki despotik ancak ABD'nin yeni müttefiki rejimlere yatırılan dolarları görmek yeterli…
Dünyanın en baskıcı yönetimlerinden Suudi Arabistan Krallığı ile yakın ilişkileri olan ABD'nin Venezüella'daki Chavez hükümetiyle çatışmasına bakarsak, ABD'nin tüm dünyada demokrasi mücadelesi verme sözleri çok komik.
'Askerler güvenliği sağlayana kadar Irak'ta kalmalı' yaklaşımının hiçbir gerçek dayanağı yok. Bölgede ortaya çıkan kaos, güvensizlik, istikrarsızlık ve barbarlığın ana nedeni işgaldir. Irak halkı, kendi ülkesindeki güvenliği, işgale son verilmesi halinde çok daha iyi sağlayacaktır."
“Direniş en doğal hakkımız”
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’nun Şubat’ta İstanbul, Taksim Hill Otel’de düzenlediği Savaşsız Bir Dünya İçin Uluslararası Buluşma başlıklı toplantıya konnuşmacı olarak katılan Irak Ulemalar Birliği üyesi ve savaş karşıtı aktivist Dr. İsam El-Ravi ile gazetemiz Sosyalist İşçi bir röportaj yaptı. Aşağıda Irak’taki durum hakkında yapılan röportajın tamamını bulacaksınız.
Sosyalist İşçi: Bize sürekli Sünniler, Şiiler, Kürtler, vb. gruplardan söz ediliyor. Irak’ta gerçekten böyle bir bölünmüşlük var mı?
İsam El-Ravi: Öyle önemli bir bölünme söz konusu değil. Iraklıların büyük çoğunluğu işgale direni-yor. Yalnızca küçük bir bölüm işgal güçleriyle işbirliği içinde. Çoğunluk özgürlük, ulusal bağımsızlık ve diğer uluslarla eşitlik istiyor.
Uluslararası savaş karşıtı hareketle nasıl bağ kuruyorsunuz?
Hem bireylerle hem hükümetler ve dışişleri bakanlarıyla bağlantı kurup, haberleşiyoruz. Şehirlerimizden, sokaklarımızdan, üniversitelerimizden çıkmalarını istediğimizi söylüyoruz. Biz Amerikan veya İngiliz halkına düşman değiliz. Dost olmak istiyoruz. Ama onlar bizim ülkemizi işgal etti. Direniş bu yüzden en doğal hakkımız. Onların halkı insan da biz değil miyiz? Onbin yıllık bir uygarlık tarihimiz var.
Ayrıca biz onların sivil insanlarını öldürmüyoruz. Direnişçiler askerleri, bürokratları vb. vuruyor.
Seçimler hakkında neler diyeceksiniz?
Belki doğru, belki yanlış ama bence seçimler hataydı. Ben oy vermeyi reddettim. Oluşan zayıf hükümet işgal güçlerine karşı hiçbir şey yapamaz.
ABD işgalini hep birlikte nasıl durduracağız?
Tüm dünyada savaşa karşı olanlar ABD ve İngiltere’ye karşı dayanışmalı. İşgal güçlerinin Irak’tan ve dünyanın her yerinde işgal ettikleri yerlerden çekilmelerini talep etmeliyiz.
Çok önemli bir şey var: Eğer barış ve adalet istiyorsak, birbirimizi sevmeyi öğrenmeliyiz. Amerikalılar da diğer halkların duygularını anlamak zorunda. Diğer insanların özgürlük ve bağımsızlığına saygı göstermeli. Hepimiz ABD’ye bunu göstermeliyiz. Birbirimizle dayanışmalı, işgal güçleriyle işbirliği yapan herkesi ise engellemeliyiz. Biz ABD halkıyla da dayanışmak istiyoruz. Tüm halklardayanışma içinde olursa sanırım Amerikan işgal güçleri topraklarımızdan çıkıp evine döner.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu ve Doğu Konferansı Girişimi’nden bir grup aydın, sanatçı, gazeteci ve savaş karşıtı aktivist Bush'un son dönemde Suriye'ye yönelik tehditlerine karşı Türkiye'deki savaş karşıtlarının Suriye halkına desteğini sunmak üzere Şam'a gittiler. 1 Mart'ta Ankara'dan otobüsle yola çıkan savaş karşıtları bu etkinliği gerçekleştirmekteki amaçlarının, Suriye halkına destek olmak ve 1 Mart 2003'de tezke-renin geçmesine izin vermeyen savaş karşıtı gücün bundan sonra Bush'un yeni savaşlarına izin vermemek için ellerinden geleceğini yapacağını göstermek olduğunu söylediler.
Şam'a gitmek üzere yola çıkan grubun içinde Mehmet Bekaroğlu, Nihat Genç, Roni Margulies, Nuray Mert, İstanbul Tabib Odası Başkanı Gencay Gürsoy, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'ndan Hakan Tahmaz ve Yıldız Önen bulunuyor.
Grup Şam'da bazı görüşmeler yapıp, Suriye Yazarlar ve Gazeteciler Sendikası ile ortak bir basın açıklaması yaparak 4 Mart'ta geri dönecekler.